ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Şimdi, Sayın Başkan, bir önceki maddede ki paralel bir durum aslında söz konusu.

Şimdi, bakın, bugün, Türkiye'de baktığımızda doğal gaza, petrole, işte, elektriğe, temel maddelere, gıda maddelerine gelen enflasyonu göz önünde bulundurun, böyle bir ortamda kimse, hiçbir esnaf kolay kolay işte "Benim malım var, bunu satmayayım, sonra zam gelsin kâr edelim." falan bunla uğraşmaz. Bakın, gıda sektörüyle ilgilenen arkadaşlarımız var, anlatıyorlar, bu sektörün kârı normalde yüzde 5 civarındadır. Biz, aldığımız malı yerine koyamıyoruz zaten yani piyasada öyle bir olağanüstü artış var ki.

Şimdi, belki böyle insan bir önceki yılla falan kıyaslama yaptığında gerçeği görebiliyor. Bakın, motorinin fiyatı 1 Haziran 2021'de 7,35 iken bugün 28,14; bir yıl, 1 Haziran 2021, 8 Haziran 2022 arasındaki fark. Yani bu aradaki fark esasında 7,35'ten 28,14'e gelen fark bütün gerçeği bize gösteriyor. Yani dünyada hiçbir ülke yoktur ki askerdi, polisti, jandarmaydı, mahkemeydi bu tedbirlerle enflasyonla mücadele etsin.

Şimdi, Sayın Erdoğan, dünyada eşi benzeri olmayan, hiçbir ekonomi teorisyeninin kabul etmediği bir teori geliştirdi, faiz ile enflasyon arasındaki ilişkide ve bu iddiasını ispatlayabilmek adına da yüzlerce milyar dolarımız gitti gitmeye de devam ediyor. Asıl temel mesele bu, diğerlerinin hiçbir önemi yok. Bu maddenin de ki düşmüş, artmış, zerrece ne ekonomiye faydası olacak ne kamu düzenine faydası olacak, bunu da böyle not düşelim.