| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Askerlik Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı(1/414) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 06 .01.2016 |
HAMZA DAĞ (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Değerli arkadaşlar, bu görüşmüş olduğumuz metin, görüşmüş olduğumuz kanun, tasarı ve maddeye eklenen teklif de kamuoyunda dövizle askerlik olarak bildiğimiz ve o şekilde bilinen, bunun şartlarını yeniden düzenleyen bir teklifi içeriyor.
Tabii, burada dövizle askerlik ve yurt dışındaki Türk toplumunun yaşamış olduğu sorunlar, problemler herkesçe dile getirildi. Türk toplumuna baktığımızda şu anda 4'üncü nesil ve bazı yerlerde 5'inci nesil yaşıyor. Tabii ki birçok sorun var ve bu sorunların hepsini en ince ayrıntısına kadar mutlaka tartışmamız da, konuşmamız da gerekiyor. Açıkçası 5'inci nesil belki önümüzde bizim de göreceğimiz veya görmeyeceğimiz bir 10'uncu neslin yaşaması durumunda acaba o bölgede şu anda bulunan 5 milyon nüfus -konuşulan, genelde söylenen rakam olduğu için söylüyorum- yani 10 milyona çıktığında buradaki insanların yine aidiyet bilincinin, dil, kültür, tarih bilincinin aynı şekilde devam edip etmeyeceğini sadece iktidar partisi olarak değil bütün siyasi partiler olarak, bu ülkede siyaset yapan bütün kurumlar olarak, bütün herkes olarak mutlaka değerlendirmemiz gerektiğini ben de düşünüyorum.
Bu konuda, aidiyet bilincini artırma konusunda üzerimize düşen ne varsa, ufacık bir hamle dahi olsa, çok basit görebileceğimiz şeyler dahi olsa, önemli noktadaki hususlar dahi olsa bence hep beraber mutlaka adım atmamız lazım ki yurt dışındaki vatandaşlarımızın, insanlarımızın, Türk toplumunun oy kullanması konusunda yapılan adımlar ve bu oy kullanma konusunda yapılan adımın ötesinde aynı zamanda oy kullanmanın kolaylaştırılması; randevu sisteminin kaldırılması, sürenin uzatılması, bu anlamda bence aidiyet bilincinin artırılması konusunda önemli bir hamle olarak görüyorum. Yeterli mi? Yeterli değil. Birçok kurumun yaptığı çalışma var -Süreyya Bey de bahsetti- Yurtdışı Türkler Başkanlığı bu konuda ciddi çalışma yapıyor, Diyanet İşleri Başkanlığının şu anda çalışmaları var ama özellikle TİKA'nın ciddi çalışmaları, Dışişleri Bakanlığının çalışmaları var, hemen her kurumun bu konuda çalışması var ve STK'lar yıllardır zaten 1960'dan bu yana bölgede, diğer ülkelerde, yabancı devletlerde çalışmalar yapıyor.
Şimdi, yani teklif ve tasarı konusunda tabii, muhalefet milletvekili arkadaşlarımızın eleştirileri oldu. Buna biraz daha şartları yenilemek ve düzenlemek noktasında bakıyoruz ve aynı zamanda teklife baktığımızda, burada şu söylense belki tekrar bir değerlendirme konusunda bir durum hasıl olsun diyeceğim: "Yani burada acaba birilerine bir kıyak çekme..." Zaman zaman muhalefet partisinden böyle eleştiriler de başka teklifler için gelebiliyor ama bakıyorsunuz daha fazla insanın bu işten istifade etmesi için, daha fazla kimsenin bu kolaylıktan istifade etmesi için yapılan bir düzenleme var. Bürokrasi tabii ki çalışacak, işte Dışişleri Bakanlığı, Millî Savunma Bakanlığı bir çalışma yapıyor ama bizler de yani siyasetçiler... Kabahati siyasetçilerde görmek ve siyasetçilere hemen suçu atmak bence işin kolayına kaçmak.
Değerli arkadaşlar, sonuç olarak bizler de belki çok teknik çalışma içinde değiliz ama hepimiz sahada, alanda çalışma yapıyoruz. Yani biz kendi illerimizde çalışma yapıyoruz. Yurt dışında yaşayan, yurt dışında şu anda Türk toplumunun bir üyesi olarak, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak bizim de milletvekillerimiz var, sizlerin de milletvekilleri var mutlaka, onların yaşadıkları hususlar var. Bu yaşadıkları hususlara göre işte hem bu konuda beyanat vermesi hem de bu kanunun oradaki insanların ihtiyacının ne şekilde giderileceğini iyi bir şekilde etüt etmesi ve oradan bunun arka planını alması, oradaki karşılığını alması ve bunu da öneri olarak getirmesi ve bunu bir milletvekilinin getirmesi, başka birinin değil, dışarıdan bir insanın değil bir milletvekilinin bu konuda hem ifadesi olması hem de bunun takipçisi olması kadar normal bir şey yok. Yani bunu ayıplamayı da çok garipsiyorum açıkçası, bunu çok abes karşılamayı da garipsediğimi söylemek istiyorum ve siyasetçilere her seferinde bizler de...
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Anlamadık Hamza. Hangi kısmını anlamadın?
HAMZA DAĞ (İzmir) - Herkes çok iyi anlıyor Mehmet Bey.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sayın Başkan burada "Hükûmetin önergesi" diye söyledi gitti, sen dinlemedin herhâlde.
HAMZA DAĞ (İzmir) - Şimdi, benim söylemek istediğim şey çok net Mehmet Bey. Bak, sen de konuştun, bütün muhalefet partileri konuştu.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Anlayamadık.
BAŞKAN - Değerli milletvekilleri, karşılıklı konuşmayın isterseniz.
HAMZA DAĞ (İzmir) - Daha ayrıntılı bir şekilde anlatayım.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - O zaman şöyle yapacaksın...
BAŞKAN - Değerli milletvekilleri...
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Kimin ne söylediğini söyleyeceksin o zaman.
HAMZA DAĞ (İzmir) - Şimdi, o zaman da sataşmadan söz alıyorsunuz, saatlerce bir de sizi dinliyoruz tekrar yani.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Ama onu söyleyen ben değilim.
HAMZA DAĞ (İzmir) - Gerekeni söyleyeceğiz.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - "Hükûmet önergesi" diye söyleyen biz değiliz.
HAMZA DAĞ (İzmir) - Hükûmet önergesi noktasında demiyorum bakın.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Hayır, onu açıkça söyleyin.
HAMZA DAĞ (İzmir) - Şimdi, bir milletvekili arkadaşımız ve bu milletvekili arkadaşımız...
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Herkes önerge verebilir.
BAŞKAN - Önergede benim imzam var Sayın Günal.
HAMZA DAĞ (İzmir) - Önerge için demedim, önergeyle ilgisi yok.
Bir milletvekili arkadaşımızın bu önergeyle ilgili basında bir açıklaması var biraz önce Sayın Tamaylıgil söyledi. Bu milletvekili arkadaşımız yurt dışında yaşayan, yıllardır orada olan ve oradan İstanbul Milletvekili olarak, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan bir milletvekili arkadaşımız ve bir milletvekili olarak ben, İzmir Milletvekili olarak ve Türkiye'deki birçok ile gittiğim zaman oranın meselesi ne, sorunu ne, belki bürokrasi daha farklı bakacak ama ben bir milletvekili olarak daha farklı açıdan bakıyorum. Bürokrasi getirmiş tasarıyı, bu şekilde Bakanlar Kurulu getirmiş ve ben bir milletvekili olarak...
ERHAN USTA (Samsun) - Hükûmet getiriyor.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Hükûmet, Hükûmet...
HAMZA DAĞ (İzmir) - Bürokrasi veya Hükûmet; tamam yani orası da siyasetçi. Tasarı Hükûmet tarafından gelmiş ben bir milletvekili olarak burada diyorum ki "Ben burada yaşıyorum ve bana göre bu sorunun çözümünde bu yeterli değil, bunun şu şekilde düzenlenmesi lazım." ve bunu bir milletvekili olarak, bir teknik o sahibinden ziyade bir milletvekili olarak, 550 kişiden 1 kişi olarak dile getiriyorum. Bundan daha doğal bir şey yok.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Komisyonda dile getirmesi gerekir.
HAMZA DAĞ (İzmir) - Bu normal bir şey, istediği yerde dile getirebilir.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Buraya gelsin, burada konuşması gerekir.
HAMZA DAĞ (İzmir) - Yani milletvekili konuşmayacak mı?
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Burada konuşsun! O zaman buranın anlamı ne?
HAMZA DAĞ (İzmir) - Yani dolayısıyla burada bu yaklaşımı, siyasetçinin siyasetçiye bu yaklaşımını ben yadırgıyorum; bunu da dile getirmek istedim.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yani siz yaptığınız işi küçümsüyorsunuz bu şekilde.
HAMZA DAĞ (İzmir) - Aynı zamanda değerli arkadaşlar, şimdi, ısrarla bundan önceki kanun, görüşlerimiz... Geçici bütçeyi görüştük ve 31/12/2015'e kadar olan kanunları görüştük mümkün olduğunca hızlanması gereken.
Şimdi, biz buraya gelen her teklifi, her kanun tasarısını nasıl olsa zaman sıkıntısı yok bunu geri gönderelim, tekrar bir değerlendirsinler diye, eğer tekrar geri göndereceksek buradan hiçbir kanun geçiremeyiz, tasarı geçiremeyiz. Bunun zaten bir çalışması olmuş burada, gördüğünüz gibi çalışıyoruz. Yani, bu sadece sizlerin söylemiş olduğu, muhalefetin söylemiş olduğu sözlerin doğru olduğu anlamına veya biz bunlarda görüş ifade etmiyorsak, şu anda farklı düşündüğümüz veya sizin gibi düşündüğümüz anlamına gelmiyor. Biz bunun bu şekilde olması gerektiği kanaatindeyiz ve bunun da eğer siyasal olarak ödenmesi gereken bir bedeli varsa bu bedel de mutlaka siyasal olarak ödenecekse ödenir ama biz biliyoruz ki, sahada almış olduğumuz izlenimden ve sonuçlardan bunun olumlu bir karşılığı bizim insanlarımızda beklentisi söz konusu ve onun için de böyle bir düzenlemenin yapılması gerektiği kanaatindeyiz. Öncelikle burada, yine Genel Kurulda mutlaka tekrar tartışılır ve bu sonuca göre de inşallah bu şekilde yasalaşacağını düşünüyorum.
Teşekkür ediyorum.