MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - 2'nci maddede, katılımcı belgesi ve yönetici şirketten söz ediliyor. Bu katılımcı belgesinin Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisinin vereceği daha sonraki maddelerde var, burada da var mı bilmiyorum verecek. Şirket de Varlık Fonunun kurmuş olduğu bir şirket. Aslında işte Varlık Fonunun kurduğu KOBİ Finans Fonu var, o başka bir fona çevriliyor. O fon kuruyor ve bütün varlıklar da o şirkete devrediliyor.

Şimdi, burada, değerli arkadaşlarım, bu Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi -biraz evvel de sormuştum- hangi tecrübelerle, hangi birikimle hangi personelle bütün bu işleri yapacak, nasıl yapacak? Yani bu soruya bir cevap verilmedi.

Bu ofisin başkanı, sanıyorum, biraz evvel buradaydı, Sayın Profesör Doktor Göksel Aşan, değil mi? Yanlış mıyım?

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bir görüşmesi var da içeride.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ha, yani buradaydı. Bu arkadaş mı yapacak bütün bunları ki bu arkadaşla ilgili bir eleştiri yapacağım. "Ocak ayında enflasyon eksi olacak." demişti, nasıl olacak yani ona da cevap verebilir. Tabii "Konumuz değil." diyeceksiniz. Bu konuyla ilgili bir açıklama bekliyoruz. Niçin devletin bu konularla ilgili birimleri var; Maliye Bakan Bakanlığı var, SPK var, Bankacılık Denetleme Kurumu var, bir sürü kurum var, bunlar bu konularda tecrübeli, örgütlenmiş, niye bunlar yapmıyor? Daha doğrusu, bu Cumhurbaşkanı hükûmet sisteminin bu yapısı yani neredeyse... Ya, arkadaşlar, bu bakanları atayan da Sayın Cumhurbaşkanı, bu ofislere başkanları atayan da Sayın Cumhurbaşkanı. Bu bakanlıklara karşı, Cumhurbaşkanlığında, sarayda ayrıca paralel yapıların oluşturulması çok anlaşılır bir şey değil yani. Bugüne kadar defalarca bu soruları sorduk, bu sorulara kimse cevap vermedi. Nasıl oluyor? Niçin böyle yapılar oluşturuldu ve bunlar... Hadi, Cumhurbaşkanının yanında, işte, rapor yazmak, birtakım bilgiler filan, bütün bunları yapan ofisleri anlayabiliyorum ama icra işini yapıyor. Ama paralel olarak -belki Finans Ofisinin de öyle- aynı zamanda bakanlıklarda da böyle şeyler var. Bu, anlaşılır gibi değil, çok anlamış değiliz bunu.

Şeye gelince değerli arkadaşlarım, tüm bankacılık işlemleri, sigortacılık işlemleri, parayla ilgili ne varsa her şey bu İstanbul Finans Merkezi'nde yapılacak, çok açık, net bir şekilde ve buradaki yönetim işleri de yönetici şirkete ait, yönetici şirket yapacak. Bu şirket özel hukuka göre çalışan bir şirket. Bu şirket Sayıştay denetiminin de dışında olacak ama kamunun kaynaklarını kullanıyor ve kamuya verilen birtakım yetkilerle donatılıyor. Yönetici şirket özel hukuk hükümlerine tabii ama kamu otoritesinin kullanabileceği yetkililerle donatılıyor. Bu nasıl bir şey yani? Bunları bir açıklamanız gerekiyor. "Gerçekten çok sayıda, işte, uzmandan, kişiden destek aldım." diyorsunuz da bütün bu destekleri alırken bu konularla ilgili neler konuştunuz, neler düşündünüz; bize ne söyleyeceksiniz, bu şirket nasıl bir şirket? Bir tane şirket yapacak yani. Tek şirket dönemine geçiyoruz da yani diğer kurumlarda, diğer finans merkezlerinde de benzer şey var işte "Tek merkezden yönetiliyor." diyorsunuz. Bu nasıl bir şey gerçekten yani bu ortada duruyor. Bu sorulara da cevap verirseniz memnun olurum.

Teşekkürler.