MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; bu 3'üncü madde yine, alan ve katılımcı belgesi ve yönetici şirketle ilgili bu maddeler. "İFM'de tüm altyapı, üstyapının işletilmesi, yönetilmesi, bağımsız bölümlerin ve alanların kiralanması ile kamuya ait olan ve imar planında belirlenen fonksiyonlar doğrultusunda ilgili kurumlara tahsis edilmiş alanlar hariç olmak üzere umumi hizmetlere ayrılmış yol, meydan, yeşil alan, park ve benzeri yerlere dair her türlü yönetim faaliyeti yirmi yıl süreyle şirket tarafından gerçekleştirilecektir." Yani belediyecilik yapacak mı bilmem, güvenlikle ilgili görevi de var mı bilemiyorum, böyle geniş yetkilerle donatılmış bir şirket. Bu maddeyle Türkiye Varlık Fonuna bağlı olarak kurulan ve özel hukuk hükümlerine tabi olan bu şirket, biraz evvel de belirtmiştim, bir daha belirtiyorum, kamu yetkileri kullanıyor. Yani gerçekten böyle bir şey mümkün müdür? Yani bizim hukuk sistemimiz, Anayasa'mız böyle bir şeye izin veriyor mu? Eğer böyleyse, kamu yetkilerini kullanıyorsa kamu kurumları nasıl denetleniyorsa bunun da o şekilde denetlenmesi gerekiyor ama böyle bir denetim söz konusu değil.

Şimdi, arkadaşlar, bu kanun teklifinin geçici 2'nci maddesinde "Mülkiyeti Sermaye Piyasası Kuruluna ait ekli (2) sayılı listede belirtilen taşınmaz ile mülkiyeti Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumuna ait ekli (3) sayılı listede belirtilen taşınmaz, bedelsiz olarak tapuda resen yönetici şirket adına tescil edilir." deniliyor. Yani yönetici şirket adına tescil edilen taşınmazlar üzerindeki hak sahibi...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sadece bir bilgilendirme, o konuda bir önerge olacak.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ha, önerge olacak.

Gerçekten bu fıkra kapsamında çok ciddi problemler içeriyor diye düşünüyorum.

Bir de bu katılım belgesini verecek Cumhurbaşkanı Finans Ofisiyle ilgili birkaç soru sormak istiyorum, Başkan geldi mi bilemiyorum: "Bu Cumhurbaşkanı Finans Ofisi gerçekten bu yetki ve yeterlilikte midir? Kaç kişi çalışıyor? Bunların durumları, unvanları, adedi nedir? Bu ofiste personel nasıl alınıyor? KPSS'yle mi giriliyor? Başka şekilde mi giriliyor? Sınavla mı eleman alınıyor? Nasıl seçiliyor? Bu ofis çalışanlarının ücreti nedir? Özellikleri nedir? Bu ofis neden katılımcı belgesini veriyor da başka bir devlet kurumu vermiyor? Katılımcı belgesini verirken bir ücret alınacak mı? Bu ücret ne olacaktır? Bunu kim tespit edecektir? Bu ücreti ofisin gelirleri arasında mı yazacaksınız, yoksa merkezî yönetim bütçesinin (B) işaretli cetvelinde mi yazılacak? Bu ücreti almak için yasayla yeni bir düzenleme yapılacak mı?" gibi sorular var ve bu sorular ortada duruyor. Bunları gerçekten düşündünüz mü? Yani devlet yönetiyorsunuz arkadaşlar. Tamam, Cumhurbaşkanlığı sistemine geçmiş olabilirsiniz. Zaten bu kanunun şeyinde belli, yapılan raporlarda da belli. Başta, 2009'da yapılan eylem planlarında gerçekten, biraz evvel eski Merkez Bankası Başkanımız Durmuş Bey'in ifade ettiği gibi, bir devlet aklı vardı, daha sonra bunu ortadan kaldırıyorsunuz. Cumhurbaşkanlığı ofislerinde her şey yapılır. Peki, bunları düşünüyor musunuz arkadaşlar? Yani bunların bir hesabı var, kitabı var. Milletin parası bu, "Tüyü bitmemiş, yetim hakkı" diyoruz. Böyle edilir mi? Bunları kim denetleyecek? Ne yapacak? Nasıl olacak? Bu konularla ilgili sorulara cevap veriyor musunuz?