İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Gayet tabii. Ben özellikle şu süre mevzuna vurguda bulunmak istiyorum. Süreyi yirmi yıl niye tuttuk? Bu Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre süresiz bir hâl olursa o zaman Anayasa'ya bir aykırılık söz konusu oluyor. Kanun yapma tekniği gereği bunu yapmak durumundaydık, o sebepten dolayı bu yapıldı.

Tabii, burada arkadaşlar bir şey daha söyleyeyim, hak teslimi de yapmak lazım. Ben bu süreci Abdullah Güler Bey'le beraber takip ettim ve Abdullah Bey şimdi Adalet Komisyonu Başkanımız, bu konularda da çok yetkin, donanımlı bir kardeşimiz. Özellikle de bu süreye o çok önem verdi, dercetmemize de o sebep oldu.

Ofislere gelince...

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Sonrası için ne olacak? Yirmi yıl sonra...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Yirmi yıl geçtikten sonra yeniden yani geçici bir madde zaten. Bunlar oturulur, konuşulur, o günkü şartlar neyi gerektiriyorsa ona göre yeni bir düzenleme yapılır. Yani öyle midir Değerli Bakanım?

Şimdi, arkadaşlar, bu ofislere dönük tenkitler. Aslında ofislere dönük tenkitler Cumhurbaşkanımıza dönük tenkitler. Ya, arkadaşlar, yeni kurumlar ihdas olundu. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçtik biz 2018 yılında arkadaşlar, ondan öncesinde bir referandum yaptık. Millet bu sistemi kabul etti ve o sisteme göre de arkadaşlar yeni yeni kurumlar ihdas olundu.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Biz bunu unutmuştuk gerçekten, hiç hatırlayamıyoruz, öyle bir şey mi oldu?

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Denetimi alıyorsunuz, denetimden rahatsızız.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Söyleyeceğim şimdi.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bu kurumları soruyoruz biz de size.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bu kurumlarda çalışanlar, arkadaşlar, nevzuhur değil.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Arkadaşlar bir cevap versin sayın teklif sahibi.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bunlar zaten bu ülkenin çalışanları, bu ülkede birikim sahibi olmuş insanlar, bilgi sahibi olmuş insanlar.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Merak ediyoruz, soruyoruz; sormayalım mı?

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Dün Maliye Bakanlığının herhangi bir biriminde çalışıyordu, bugün yatırım ofisinde çalışıyor. Bundan doğal ne var? Bu insanları böyle bir öcü gibi göstermek...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Öyle mi? Sadece naklen mi geliyor, bu personel nasıl alınıyor? Soruyoruz ya!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bağımsız denetim var İbrahim Bey, bağımsız denetim zaten var.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Tabii, tabii, şimdi onu zaten söyleyeceğim.

Arkadaşlar, bakın, az önce Süleyman Bey ardı ardına çok sayıda sual açtı. Bunların hepsine cevaplarımız var bizim. Bir defa "Bu şirket nedir, bunun adı nedir?" deniyor. Yani bunu saklayacak, gizleyecek bir şeyimiz yok ki kardeşim ya! Zaten ticaret sicilinde kayıtlı, ne zaman kurulduğu belli. İşte, söylüyorum: Türkiye Varlık Fonu İstanbul Finans Merkezi Gayrimenkul İnşaat ve Yönetim AŞ.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Böyle bir şey mi sorduk, şirketin adını?

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - "Yönetim kurulu üyeleri ne kadar maaş alıyor?" denildi? Arkadaşlar, bakın, bir kuruş maaş almıyorlar, bir huzur hakları yok bunların. Niye? Yönetim kurulu üyeleri, Türkiye Varlık Fonu İstanbul Finans Merkezi Anonim Şirketinde de yönetici oldukları için buradan hiç para almıyorlar. Bilmediğin zaman bir suizan üzere yöneliyorsun bu sefer, gerçeği bu. Sual eyvallah, sualler gelsin, Vuzuha da kavuşsun bu işler ama suçlayıcı bir tarza itirazımız var.

Bir başkası arkadaşlar, "Sermayesi nedir bunun?" deniyor?

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ya, siz soruları niye suç olarak alıyorsunuz?

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Yok, hayır, ben bu suallere teşekkür ediyorum, zaten cevap veriyorum ben.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Cevap veriyor teklif sahibi.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Yani ben buna cevap veriyorum ya.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Devam edelim.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Süleyman Bey, efendim, "Buranın, bu şirketin sermayesi nedir?" Buranın kuruluş sermayesi 5 milyar... 5 milyon, affedersiniz. Sonrasında da şimdiki sermayesi 211 milyon 751 bin TL. Sermayenin tamamı da ödenmiştir arkadaşlar.

Bir başkası arkadaşlar, "Bu şirket hangi denetim süreçlerine tabidir?" Türkiye Varlık Fonu ve Türkiye Varlık Fonu tarafından kurulan tüm şirketler bağımsız denetime tabidir, bu kadar net. Bunların tamamı -bir daha söylüyorum- bağımsız denetime tabidir, layüsel değildir, "Yaptım yanıma kâr kaldı" değildir, denetime tabidir. Bir önceki yıla ait mali tabloları ile faaliyetleri her yıl ekim ayında Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu tarafından, (1)'inci ve (2)'nci fıkralar kapsamında hazırlanan ve Cumhurbaşkanlığı tarafından gönderilen denetim raporları üzerinden görüşülerek denetlenmektedir.

Bir başkası arkadaşlar, "İstanbul Finans Merkezi neden özel hukuk kurallarına göre kurulan bir şirket eliyle yönetiliyor?" İstanbul Finans Merkezi'nin Türk Ticaret Kanunu'na göre kurulan bir şirket eliyle yönetilecek olmasının arkasında yatan neden, İstanbul Finans Merkezi içerisinde ortaya çıkacak ihtiyaçlara hızlı ve ticaretin doğasına uygun cevap verebilen bir yapı kurulması gereğidir. Malum olduğu üzere, İFM'nin faaliyete geçmesiyle eş zamanlı olarak dünyadaki benzer finans merkezleriyle rekabet edebilir durumda olması gerekmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Değerli Başkanım, bitiriyorum.

İstanbul Finans Merkezi'nin teşekkülü açısından en iyi uygulama örneklerinin dayanak alındığı bir yaklaşımda da dünya uygulamalarıyla benzerlik gösterilmesi kaçınılmaz olmaktadır. İFM'nin özel hukuk kurallarına göre kurulan bir şirket eliyle yönetilmesi de bu kaçınılmaz benzerliklerden biridir.

Efendim, bir başka sual, "Şu an Türkiye Varlık Fonu mülkiyetinde bulunan taşınmazların güncel değeri nedir?" Türkiye Varlık Fonunun projeye dâhil olduğu 2019 Kasım ayında SPK lisanslı 3 firmaya yaptırılan değerleme raporları sonucunda projenin 3,6 milyar TL olarak tespit edilen değeri Türkiye Varlık Fonunun projeye dâhil olmasıyla geçen bu sürede 31/12/2021 itibarıyla hazırlanan değerleme raporuna göre yüzde 75 ilerleme seviyelerine ulaşıp toplam değerini de 19 milyar TL seviyelerine çıkarmıştır. Projenin yüzde 100 tamamlanma seviyesine ulaştığı tarih itibarıyla da söz konusu değerin 23 milyar TL seviyesine ulaşması beklenmektedir. Özetle, Türkiye Varlık Fonu projeye dâhil olduğu iki buçuk yılda ilerleme oranı yüzde 1 seviyesinden yüzde 75 seviyesine yükselmiş olup projenin değerini de 3 milyar TL'den 19 milyar TL seviyelerine yükselterek önemli bir değer artışı sağlamıştır.