KOMİSYON KONUŞMASI

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Evet, aslında bu, TÜRKŞEKER'in içine düştüğü bu sarmalı ve ekonomik krizin kurumu nasıl vurduğunu gösteren çok çok kritik bir bulgu. Genel itibarıyla da gerçekten çok önemli bilgiler veriyor.

Şimdi Alt Komisyon Toplantısında ben yer almadığım için üst komisyona hangi bulguların nasıl çıktığını, hangilerinin nasıl ayıklandığını, AK PARTİ ve MHP milletvekillerinin komisyondaki çoğunluk oylarıyla buraya gelebilenler üzerinde değerlendirme yapıyoruz. O nedenle biz Sayıştayın hazırladığı rapordan hareket edelim, bu bulgu zaten onların biraz yansıması gibi. Bulgu başlığı olarak diyor ki: "Borçlanma ihtiyacının ve finansman giderlerinin dönem zararı üzerindeki olumsuz etkisinin önlenememesi." Tablo vermiş, kuruluşun mali borçları tabloda yer alıyor ve raporda diyor ki: "Yıllar itibarıyla bakıldığında yıl sonu kredi bakiyesinin ve mali borçların 2016'daki 80 milyon TL'lik seviyesinden 2017 yılında 2,8 milyar TL'ye çıktığı tespit edilmiştir." Bakın, tekrar söylüyorum: Yıl sonu kredi bakiyesini ve mali borçları 2016'daki 80 milyon TL'den 2017 yılında 2,8 milyar TL'ye ulaşmış; inanılmaz bir fark var arada. 2018 yılında da yine artmaya devam ediyor, 2,9 milyar TL'ye çıkıyor. 2019 yılında 3,1 milyar TL'ye çıkıyor. Yani AK PARTİ'nin şeker politikası başarısızlık rekoru kırıyor. "2020 yılındaysa 4,6 milyar TL'ye yükseldiği görülmektedir." diyor, kim? Sayıştay ve devam ediyor, diyor ki: "Kredi anapara ve faiz borcu ödemesi için ne kadar borçlanma yapıldığını ifade eden borç çevirme oranı da 2020 yılında..." "TÜRKŞEKER 2020 yılında 100 birim anapara ve faiz borcu ödemek için 120 birim borçlanmıştır." Neredeyse kurum batıyor. Kurum batıyor, Türkiye'deki vatandaşların ve sektörlerin de şeker ihtiyacı en üst seviyede. "TÜRKŞEKER 2020 yılında 100 birim anapara ve faiz borcu ödemek için 120 birim borçlanmıştır." Bunun açıklamasını herhâlde yaparsınız. Tabii, yanıt veremediğiniz için, müsaade edilmediği için, geneli üzerinde yanıtta veya vermeyip bunu da yazılı geçeceksiniz; biz de burada denetim yapmış olacağız.

Şimdi, diğer bir bulgu yine "Birikmiş zararların öz kaynaklarının tamamını tüketmesi, yabancı kaynakların önemli bir bölümüne de sirayet etmiş olması." bulgusu. Şimdi, arkadaşlar böyle bankacılıkla ilgili bazen yorum yapınca yorum yapıyorlar. Ben bulguyu okuyacağım, bankacılık konusundaki tecrübeli arkadaşlar bu konuyla ilgili lütfen yorum yapsınlar. "2020 yılı sonu itibarıyla Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ'nin varlıkları (aktif toplamı) 6 milyar 888 milyon lira, yabancı kaynaklar toplamı 7 milyar 959 milyon lira ve öz kaynaklar toplamı eksi 1 milyar 71 milyon lira tutarındadır." diyor. Kim? Sayıştay. Ve Sayıştay "Öz kaynakların eksi 1,1 milyar lira olması demek, şirketin hiç öz kaynağının kalmadığı, birikmiş zararların 1,1 milyar liralık kısmının yabancı kaynaklara da sirayet ettiği ve 2020 yıl sonunda 7 milyar 959 milyon lira olan yabancı kaynakların 1,1 milyar TL'lik kısmının da birikmiş zararlar nedeniyle kaybedildiği anlamına gelmektedir." diyor. Bir enkaz bu ve bu enkazı yaratan kim? Yirmi yıllık iktidar döneminde TÜRKŞEKER'in mali tablolarını bu hâle getiren AK PARTİ. Bunu söylüyorum ki...

ZİVER ÖZDEMİR (Batman) - Millet ona karar veriyor, millet!

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Söylüyorum ki bunu, AK PARTİ Siyasi ve Hukuki İşler Başkanı bu konuyla ilgili değerlendirmeyi Genel Merkezlerine taşısın diye. Dolayısıyla...

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - TÜRKŞEKER'i aldığımızda batıktı ya!

ZİVER ÖZDEMİR (Batman) - Savlarınızın dolu olmadığını halk her seçimde ortaya koyuyor.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Size söylemiyorum artık, başka siyasi muhatabım da var artık.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Yavuzyılmaz konuşmasına devam ediyor, devam etsin.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Dolayısıyla, genel durum şu; ben tabloyu yine matematiksel olarak çok kısa özetleyeyim, bu kısım çok kıymetli: 2014 yılında TÜRKŞEKER'in kârı 1 milyon 369 bin 124 lira -o günkü dolar kurundan dönerseniz bugünkü paranın alım gücünü kaybetmemiş hâliyle karşılığını da bulabilirsiniz- 2015 yılında 2 milyon 505 bin 344 lira, 2016 yılında 1 milyon 534 bin 41 lira. Ne oluyor? Yine 2017'de bir acayiplik oluyor. Yine 2017, tam ÇAYKUR'da olduğu gibi ve kurum derin bir zararın içine giriyor. 2017 yılında önce 2 milyon 144 bin 540 lira zarar ediyor, 2018 yılında 1 milyar 354 milyon 74 bin 587 lira zarar, 2019 yılında 968 milyon 558 bin 734 lira zarar, 2020 yılında 969 milyon 751 bin 934 lira zarar ediyor. İşte, biz şu anda bu TÜRKŞEKER'i denetliyoruz. O nedenle ben arkadaşlara da söylüyorum, bu tabloya bakarak artık teşekkür edecek ne bulacaksınız da edeceksiniz, onu ben de böyle merakla Komisyon toplantısı bitene kadar bekliyor olacağım.

Bu tabloyu ortaya koyalım yani bu kadar detaylandırılmış ilgili bulgular ve bu mali verilerin ışığında yine de önümüze böyle bir tane bulguya sıkıştırılmış hâlde TÜRKŞEKER'in mali tablolarının gelmesi ve yanıt olarak da "Biz sermaye artışı yaptık zaten." demenin yeterli olmadığının, sorunun kök nedenlerini ortadan kaldırmadığının, birkaç yıl içinde kurumun gerekli değişiklikleri ve tedbirleri almadığı takdirde -yani AK PARTİ şeker üzerindeki politikasını değiştirmediği takdirde- yine derin ekonomik krizin içinde kalacağının açık göstergesi. Bu bakımdan paylaşmış oldum.

Teşekkür ediyorum.