ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, bürokrasinin değerli temsilcileri ve değerli sağlık çalışanlarının, meslek odalarının ve sendikaların değerli temsilcileri; sözlerime başlarken saygılarımı sunuyorum.

Tabii, önemli bir düzenlemeyi konuşuyoruz bugün. Tali komisyonda detaylıca, etraflıca konuştuk ama burada da detaylı ve teferruatlıca konuşulması gerektiğini düşünüyorum çünkü sağlık çalışanlarının yıllardır beklemiş olduğu bir düzenlemeyi konuşuyoruz. Gerçekten, özellikle 2018 değişikliğinden sonra belki bazı iyileştirmeler yapıldı doktorlar açısından ama yapılan iyileştirmeler yetersizdi. Covid-19 salgınının bütün yükünü çeken, fedakârca çalışan bütün sağlık çalışanlarını kapsaması gereken bir düzenleme olması gerekiyordu bu düzenlemenin ama maalesef, geldiğimiz nokta itibarıyla 39 kategorideki bütün sağlık çalışanlarını kapsayan bir düzenleme olarak göremiyoruz. Evet, atılan adımlar olumludur yani bazı iyileştirmeler vardır. Hem çalışan hekimler açısından hem emekli olan hekimler ve emekli olan diğer sağlık çalışanları açısından bazı olumlu adımlar vardır ama yetersizdir diye düşünüyoruz. Hatta bu yapılan düzenleme sağlık çalışanları arasında bir ayrımcılığa yol açacak şekilde düzenlenmiş, tanzim edilmiş.

Şimdi, tabii, baktığımızda, özellikle uzman tabip, asistan ve tabiplerin ve diş tabiplerinin daha çok yararlandığı bir düzenleme olmuş yani yaklaşık 121 bin tutuyor bunların sayısı. Ama bunun dışında, bu düzenlemenin kapsamı dışında kalan yaklaşık 600 bin sağlık çalışanı var. Bunların içerisinde 154.580 hemşire var, yok; eczacılar var, yok; 53 bin ebe var, yok; 70 bin sağlık memuru var, yok. Yani bu şekilde 600 bine yakın bir sağlık çalışanı ve özel sektör sağlık çalışanları bu düzenlemenin kapsamı dışında kalmış dolayısıyla bunu yetersiz görüyoruz. Bunun -Komisyonda şu anda hâlâ fırsat var- mümkünse bütün sağlık çalışanlarını kapsayacak şekilde, özellikle mevcut çalışanların özlük haklarını ve mali haklarını iyileştirecek şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Emeklilik açısından da yine bir ayrımcılık söz konusu. Doktorlar açısından 150 katsayısı varken hemşireler ve diğer sağlık çalışanları açısından 75 katsayısı var. Bu da yine bir ayrımcılığa yol açıyor, maaşlarda doğru orantılı yani eşit orantılı bir maaş artışına yol açmıyor. Bunun mali yüküne bakıyoruz, aslında çok da fazla ağır bir yük yüklemiyor kamuya. Çünkü daha çok, gerçekten bu şehir hastanelerinden ve diğer özel sağlık sisteminden kaynaklanan sabit ödemeler var. Ya, bu ödemelerin biraz düzeltilmesi gerektiğini düşünüyorum yani döviz üzerinden hasta garantili verilen bu ödeme garantileri aslında Sağlık Bakanlığının bütçesini bir nevi emiyor, yok ediyor ve dolayısıyla sağlık çalışanlarına yeterli düzeyde maaş haklarını veremiyoruz biz.

Bakın, enflasyonun geldiği ortama baktığımızda; yoksulluk sınırı 19 bin lira olarak tespit edilmiş, birçok çalışan yoksulluk sınırının altında çalışıyor; açlık sınırı da 6 bin olarak belirlenmiş, birçok çalışan şu anda -sadece maaşlarına baktığımızda- açlık sınırının altında bir maaşla geçimlerini idame ettirmeye çalışıyor.

Dolayısıyla sağlık sisteminin öznesi sağlık çalışanlarıdır. Sağlık çalışanlarını memnun edecek bir düzenlemenin bu Komisyondan geçmesini diliyorum.

Bu anlamda, sabrınız için ve öncelik tanıdığınız için çok çok teşekkürlerimi sunuyorum, saygılarımı sunuyorum.