KOMİSYON KONUŞMASI

CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, şimdi, burada doktorların ücretleriyle ilgili düzenleme çalışması yapıyoruz. Tabii ki bu arada sağlıkla ilgili genel eleştirilerimizi de ortaya koymamızda fayda var çünkü buradaki mesele sadece bir ücret meselesi değil. Bu sistemin düzelebilmesi için sadece belli bir kesimin ücretinin düzeltilmiş olmasıyla iş bitmediğini hepimiz biliyoruz.

Şimdi, özel hastanelerden bahsedildi, ben de bahsettim. Şimdi, insanların bir anlamda ayakları alıştırıldı, artık özel hastaneler bu sistemin vazgeçilmezleri hâline getirildi. Nasıl getirildi? İşte en yakındaki özel hastaneye müracaat edip her türlü tahliller, tedaviler için ücret vermeden çıkılmaya başlanıldı; bundan on beş sene öncesinden başlayan bir süreç. Artık insanlar normal ilk derece sağlık sistemine müracaatla çözebileceği birçok şeyi dahi özel hastanelere giderek çözmeyi alışkanlık hâline getirdi ama bugün gelin görün ki bir özel hastaneye girip çıktığınızda kaç para fatura ödediğinizi de ayrıca görürsünüz.

Şimdi, Sayın Aydemir bana cevaben bir şeyler söylemeye çalıştı. Bakın, teknoloji gelişmiş, gelişen teknoloji içerisinde MR cihazlarını temin etmek daha kolaylaşmış, diğer teknolojik imkânları temin etmek daha kolaylaşmış. Kaldı ki eğer bunları, gelişen sisteme uygun aletleri bulamıyorsanız zaten esas sorun orada demektir. Bulmak hüner değildir, bulmakla övünmeye gerek yok yani bu zaten sistemin gereğidir.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - 2002'de MR yok muydu?

CAVİT ARI (Antalya) - 2002 koşulları içerisinde de ülkenin nüfus oranlarına göre o dönemin koşullarında kaç paraya mal ettiğinizle de alakalı olmak üzere o dönemde de MR cihazı mutlaka vardı, şimdi de var. Ancak benim size gösterdiğim biyopsiyle ilgili, MR değil. Bakın, hasta 23 Nisanda doktora gitmiş, biyopsi yapılmasına karar verilmiş, 21 Şubata yani tam on ay sonraya gün verilmiş. Ben bunu söyledim. Yani şimdi, bir doktor, bir hastaya biyopsiyi niye yaptırır? Biyopside kanser şüphesi vardır. Yani on ay sonraya gün verilmişse...

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Ne biyopsisi acaba?

CAVİT ARI (Antalya) - Bilemiyorum efendim yani sadece hasta bana göndermişti. Hasta bana gönderdi "Ben hastayım, on ay sonraya gün verildi." dedi. Eğer o zamana kadar yaşarsa tahlil yapılacak.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Lenfoma şüphesi vardır.

CAVİT ARI (Antalya) - Ne olduğu önemli değil ki.

Şimdi, sonuç itibarıyla şuraya geleceğim: Değerli arkadaşlar, bakın, biz ücretlendirmeyle ilgili konularda destekçiyiz ve hatta tam tersi, özellikle de bu pandemi süreci içerisinde, gerçekten, doktorlarımız başta olmak üzere, sistemin içerisindeki tüm çalışanların, hasta bakıcısına kadar her aşamada, katmanda bulunan herkesin, daha doğrusu hak edenlerin fazlasıyla ücret alması gerektiğini üzerine basa basa savunuyoruz ve destekliyoruz. Bu anlamda da burada yapılan düzenlemelerin ise hak eden yönüyle -gerçek emek çeken, doktoruyla, hemşiresiyle- eksik bile olduğunu söylüyoruz. Ancak biraz önceki sözümü tekrar etmek istiyorum: Bu sistemde iktidarın atadığı ve hak etmeden gelinen görevler var; özellikle sağlık il müdürlüğü bünyesinde "uzman" adı altında çalışanlar var; elini hastaya dokundurmadan görev yapanlar var. Bunlar pandemi parası aldı ve uzmanlık parası alıyor. Eğer hak yeniyorsa işte buralarda yeniyor. Biz bunları eleştiriyoruz. Siz kesecekseniz oralardan kesin, hak edenlere fazlasıyla verelim diyorum.

Teşekkür ederim.