FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Sayın Bakana ben şöyle ifade etmek istiyorum: Şimdi, üniversite hastanelerinde bir standart olması lazım. Bakıyorsunuz A şehrindeki bir üniversitedeki öğretim görevlisinin muayenehane açma yetkisi var, B şehrindeki aynı akademik unvana sahip kişinin yok yani bu bence bir standarda kavuşmalı. Hatta efendim, işte dışarıda muayenehanesi olan öğretim görevlisinin üniversite hastanesinde eğitim görevlisi olarak kabul edilip... Mesela bir hasta yatışı yapamıyor, ameliyatlara giremiyor yani bu açıkçası, eğitim öğretim de yapamıyor. Ya dışarıda muayenehanesi olanları artık tamamen üniversiteden ayırın veyahut da herkese o hakkı tanıyın çünkü o kişi de gelsin ameliyathaneye girsin ve asistanlara o operasyonları öğretsin. Şu anda yapılan şey hülle açıkçası. Hoca, profesörün dışarıda muayenehanesi var; efendim, gelen hastayı başasistanın üzerinden yatırıyor, ameliyata ya o giriyor ya girmemiş, öbürkünün üzerine yazıyor yani buna gerek yok artık ülkemizde, bir standarda lütfen kavuşsun. Yani İsmail Bey'le de defalarca bunu konuştuk. Bu, büyük bir sıkıntı bence ve Türk tıbbını da geriye götürüyor bu. Yani hakkını verelim hocaların, üniversitede çalışsınlar hatta mesai saati sonrası muayenehanedeki bu haklarını kullansınlar, gerekirse mesai sonrası daha fazla bir ödeme imkânı tanıyalım ve içeride gelsinler, ameliyatları yaparken hiç olmazsa usta-çırak ilişkisi dâhilinde de yeni hocaları, doktorları yetiştirsinler. Doğru değil mi İsmail Bey? Bunu mutlaka yapmak durumundayız.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Önce bir önergeyi oylayalım, sonra Bakan Yardımcımıza söz verelim.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Evet, teşekkürler.