ATİLA SERTEL (İzmir) - Sayın Genel Müdür, Yönetim Kurulu üyeleri; hoş geldiniz. Eski KİT Komisyonu Başkanı Sayın Uğur Aydemir, beraber görev gördük, o da hoş geldi. Diğer vekil arkadaşlarımız da hoş geldiler.

Şimdi, bu konuda, geçmiş dönemde de KİT Komisyonunda oldukça fazlaca konuşmuştuk. Aslında, biz, milletvekilleri olarak burada TEDAŞ'ın binalarının reklam gelirlerini savunuyoruz ve buradan elde edilecek gelir TEDAŞ'a gelsin diye söylüyoruz, dile getiriyoruz. Deniz Bey, Bedri Bey tekrar bu konuyu uzun uzun anlattılar. Ancak 2014'ten 2019'a yılına kadar toplamda beş yılda 202 milyona yakın bir gelir elde edilmesine ve bu binalar TEDAŞ'ın olmasına rağmen TEDAŞ'a kuruş verilmedi ve verilmeyecek de belki ama bunun böyle olmaması gerektiği noktasında Sayıştay, EPDK'nin aldığı kararın kanundan yoksun olduğunu, 6446 sayılı Kanun'a göre TEDAŞ'ın mülkiyet hakkını sınırlandırmasının hukuken mümkün görünmediğini belirtiyor. Aslında burada TEDAŞ'ın yetkililerine, Yönetim Kuruluna ve Genel Müdürüne de bir görev düşüyor; bu konuda hukuki bir çalışma yapmak, TEDAŞ'ın hakkını, hukukunu savunmak ve ses yükseltmek gerektiğini düşünüyorum şahsen.

Yine, Sayıştay diyor ki: Elektrik dağıtım şirketlerinin mülkiyeti de, TEDAŞ'a ait olan trafo merkezleri, aydınlatma, nakil direkleriyle taşınmazlarının TEDAŞ'ın rızasının olmadan kiralanması hukuken mümkün değildir. Ama bugün Türkiye'nin hemen her kentinde, hemen her yerinde TEDAŞ'a ait aydınlatma nakil direkleri reklamlarla, panolarla dolu ve bu konuda TEDAŞ eli ayağı bağlı bir şekilde seyrediyor. Hukuken haklı olduğunuz hâlde bu gelirden pay alamıyorsunuz ve beş yıldır devam etmesine rağmen de bir çözüme kavuşturamıyorsunuz. E, iktidar sizde, Bakanlık sizde, hukuka etki sizde, yetki sizde. Nasıl oluyor da TEDAŞ'ın bu hakkı yeniyor? Ben onu anlamıyorum. Yani bütün her şey elindeyken TEDAŞ'ın bu hakkını savunmak biz muhalefet milletvekillerine neden düşüyor? Onu da anlamıyorum. Yani, orada, TEDAŞ'ın bir KİT kuruluşu olması ve bu konuda kendi gelirini elde etmeye yönelik bir çabasına bizim destek vermemizin iktidar tarafından duyulmamasını da anlamıyorum. Yani nasıl oluyor da bu iş çözümlenemiyor? Bunu da anlamak mümkün değil.

Ben üç dört tane soru sorayım, bu konularda son gelişmeleri de bize aktarmış olursunuz ve kayıtlara düşmüş olur ve bize vereceğiniz yanıtlarla da son durumu da tespit etmiş oluruz diye düşünüyorum.

Dağıtım şirketlerinden alacaklarınızı tahsil edemiyorsunuz, üstüne bir de bu şekilde para aktarımı yapıyorsunuz. Kurum her yıl zarar ederken kayıplara göz yumuluyor. Bulguda bahsedilen ilan ve reklam geliri elde edilen trafo merkezleri, aydınlatma direkleri, nakil direkleriyle, taşınmazların sayısı kaçtır? Yani özellikle reklamlarda kullanılanları soruyorum size. Bunun tespiti mutlaka TEDAŞ'ta vardır. Kurumun 2019 yılından reklam kaybı ne kadar olmuştur, 2020'den ve 2021'den ne kadar olmuştur? Bunların da sayısal dökümünü rica ediyorum.

Dağıtım şirketleri 2014 yılından bugüne kadar TEDAŞ'a ait alanlardan yıllık bazda ve toplamda ne kadar gelir kaydetmiştir ve bu gelir karşısında sizin yapacağınız hangi yol ve yöntemler vardır, bunlarla ilgili bir çalışma yapıyor musunuz? Buna ilişkin ayrıntılı bilgi rica ediyorum.

Teşekkür ederim.