| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ'nin (TEDAŞ) 2019 ve 2020 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 14 .06.2022 |
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yine TEDAŞ'ın alacaklarıyla ilgili bir konu. Biraz önce 201 milyon lira alacağı üzerine o da 2014-2019 yılları arasında bir arayışa girdik. Yani neden bu kayıp var diye, neden bu para özel dağıtım şirketlerine aktarılıyor, neden yaptığı sözleşmeye göre aslında hakkı olmayan bir geliri nasıl elde edebiliyor dedik ama tabii, zaman zaman dile getiriyoruz; işte 2 maaş alan, 3 maaş, 4 maaş, 5 maaş alan bürokratlar yani haksız gelir elde eden çeşitli kişilerle ilgili yaptığımız değerlendirmelere şimdi bir kez daha özel dağıtım şirketleri de katılıyor. Aslında hakkı olmayan bir geliri elde etmiş oluyor.
Şimdi, TEDAŞ'ın bu şirketlerde kalan başka alacakları var mı? Onlara da birlikte bakalım, Sayıştay raporuyla bakalım. Şimdi bu 2020 yılı Sayıştay raporu, 2020 yılı Sayıştay raporu diyor ki: "Meram Elektrik Dağıtım AŞ, özelleştirme devir süreci aşamasında TEDAŞ'a ait son faturayı düşük ölçüyor ve devirden sonraki ilk fatura okumasında da sayaç okumasında da yüksek okuma yapıyor, arada yüksek bir fark çıkıyor. Bu fark dolayısıyla da haksız bir kazanç elde ediyor. Ne kadar haksız kazanç elde ediyor? Sayıştay raporuna göre 39.621.250 lira haksız kazanç elde ediyor. Dehşet verici bir durum. Bunu yapmış, konu mahkemeye intikal etmiş. İşte, ödeyecek mi, ödemeyecek mi? Süreç böyle devam ediyor. Sayıştay da yıllardır diyor ki: "Yasal süreci titizlikle takip edin." Yani benim en fazla bu "titizlik" kelimesini duyduğum yer Sayıştay raporları ama çok soyut bir kavram "Titizlikle takip et." Aslında bu da yine sorumluların hesap vermesi gereken bir yer.
Şimdi, diğer taraftan bu durum bununla kalmıyor yani sadece Meram Elektrikle sınırlı kalmıyor, aynı zamanda da bakın, diğer bir bulguda da diyor ki: "Çamlıbel EDAŞ, Uludağ EDAŞ, Yeşilırmak EDAŞ, Fırat EDAŞ ne yapmış?" Ne yapmış biliyor musunuz? Bu, yine özelleştirme devir aşamasında Sayıştayın kelimeleriyle okuyorum: "Devire esas bilanço tarihinde banka hesaplarındaki mevcut tutarın bir kısmının repoya bağlandığını tespit etmiştir." diyor. TEDAŞ'a ait kasadaki paranın bir kısmını bu dağıtım şirketleri repoya bağlamış ve buradan da gelir elde etmiş. Çamlıbel EDAŞ 4 milyon 564 bin 166 lira, Uludağ EDAŞ 12 milyon 861 bin lira, Yeşilırmak EDAŞ 5 milyon 477 bin 870 lira, Fırat EDAŞ 3 milyon 272 bin 750 lirayı, böyle güzel güzel devletin parasını, TEDAŞ'ın parasını, kasada kalan parayı repoya bağlayarak cebine indirmiş. Çamlıbel ve Uludağ EDAŞ yasal faizleri hâlâ geri ödemiyor, Yeşilırmak ve Fırat EDAŞ ise 8 milyon 750 bin 620 yirmi lira anapara borcu ve yasal faizleri de Sayıştay raporuna göre ödemiyor.
Aslında faaliyetlerini devam ettiren bu özel dağıtım şirketleri bir yere kaçmış değil, yok olmuş değil, buharlaşmış değil, hepsinin adresi belli, yeri belli, devletle olan ticaretleri devam ediyor ama TEDAŞ bu paraları onlardan bir türlü alamıyor. Yani şu paraları ödemeyen sade bir vatandaş olsa vatandaşı intihar etme aşamasına gelecek kadar baskı uygulanır bu ülkede ama buradaki onlarca milyon liralık devlete ait, TEDAŞ'a ait paranın özelleştirme devir aşamasında kasada bu şirketler tarafından repoya bağlandığı Sayıştay raporlarıyla tespit edildiği hâlde bu para tahsil edilemiyor. Bu parayı bu şirketlerden Türkiye Cumhuriyeti devleti tahsil edemeyecekse bu ülkede kim tahsil edecek? Ya, bu vatandaşın parası. Onun üzerinden, repoya bağlayıp küstahça bir de para kazanmışlar. Reklam ve kira gelirlerinin üzerine de oturmuşlar. Sayacı devir aşamasında TEDAŞ'la ilgili kısmını düşük okuyup özelleştirme devir aşamasından sonraki ilk sayaç okumasını yüksek okuyup aradaki parayı da cukkalamışlar, biz de burada TEDAŞ'ın zararından bahsediyoruz, kolunun kanadının kırılmasından bahsediyoruz, TEDAŞ'ın alacaklarından bahsediyoruz. Neden bahsediyoruz? Belediyelerden alacakları, işte oradan alacağı, buradan alacağı. Önce bu özel dağıtım şirketlerinden bu tutarların alınması gerekiyor. Önce bunlardan alınacak, sonra kamu hizmeti veren diğerlerinden de alınmaya başlayacak.
Vatandaşın devlet karşısındaki saygısından, boynunun kıldan ince olmasından faydalanıp vatandaşı daha fazla fakirleştirip dönüp de özel dağıtım şirketlerinin bu repoya bağladıkları paraları tahsil etmemek maalesef bu ülkedeki devlet kurumlarını da imha edilme noktasına getiriyor.