| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ'nin (TEDAŞ) 2019 ve 2020 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 14 .06.2022 |
AHMET AKIN (Balıkesir) - Sayın Başkanım, çok teşekkür ederim.
Öncelikle, önceki dönemlerde bu Komisyonda görev yapmıştım, onun için şimdi burada olmak benim için de büyük mutluluk. Partimizden milletvekili arkadaşlarımız bu konuyla ilgili çok detaylı konuşmalar yaptılar, diğer arkadaşlarım da ama ben tekrara girmeden -zamanımın da az olduğunu biliyorum- hemen kısaca birkaç kelime söylemek istiyorum.
Öncelikle TEDAŞ'ta çok yetkin, etkin kadroların olduğunu biliyoruz Sayın Başkanım. Çok liyakatli, işini bilen, işini liyakatle yapmaya çalışan kadrolar var ancak 2013 yılında özelleştirmenin tamamlanmasından sonra bu nitelikli kadroların özellikle azaltıldığına yönelik bazı iddialar var. Mesela, 2013 yılındaki kadroyla şimdiki kadro arasındaki farkı ben merak ediyorum, eğer uygunsa.
Bir de burada, maalesef, son zamanlarda -ki TEDAŞ bizim için en önemli kurumlardan bir tanesidir, ki aramızda milletvekilimiz var Komisyon üyesi yıllarca orada görev yaptı, hep Baha Bey'den, kendisinden de bilgi alıyoruz- gördüğümüz kadarıyla, şu anda TEDAŞ'ın içinde yaşanan bu sıkıntılar, sorunlar, denetimsizlikler, bir liyakatsizlik ve sanki bir baskıyla yani iktidara yani partinin bir sağ kolu gibi çalışma, sol kolu gibi, aynı Enerji Bakanlığı gibi... Enerji Bakanlığı ve EPDK nasıl bizim gözümüzde ve gördüğümüz, araştırmalarımızda, enerji şirketlerine teslim olduysa, enerji lobilerine teslim olduysa, maalesef, bazı kurumlarımızda da bu tür sıkıntılar olduğunu görüyoruz. Onun için, ben arkadaşlarıma, özellikle bürokrat arkadaşlarıma hem kendilerine çok teşekkür ediyorum hem de bundan sonra daha vasıflı ve liyakatli çalışmalarını kendilerinden rica ediyorum.
Sayın Başkanım, bir de alacaklar konusu var; bu, yıllardır var, biz bunu yıllardır da takip ediyoruz ancak bu takip tabii, bir yerde noktalanıyor. Tabii, baktığınız zaman, bu, mahkemelerin konusu ancak burada, bu paraların gitmesi, artık zaman aşımına uğraması vesaire... Eğer bunlar var ise çok sıkıntılı ve çok tehlikeli bir durum. Burada, on günlük elektrik kesintisinde binlerce vatandaşımızın elektriği kesildiği varsayılırsa -ki öyle- o zaman vatandaşa gösterilen öngörüsüzlüğün veya gösterilmeyen iltimasın şirketlere de gösterilmemesi gerekiyor. Sonuçta bu, 85 milyonun malı. Bunlar konuşulmuş olabilir, tekrara da giriyorsa affınıza sığınıyorum.
Bir de efendim, şimdi, TEDAŞ'ın en önemli görevlerinden bir tanesi denetim yapma. Denetim yapma... Ben bunu yaşadım, gördüm, biliyorum. Özellikle sıkıntılı durumlarda dağıtım şirketleri hemen TEDAŞ'a başvuruyor, oradan görüş istiyor. Isparta'da, eğer oradaki, çevre bölgelerdeki TEDAŞ kadroları olmasaydı inanın çok daha fazla uzardı. Yani oradaki şirket, herhâlde yandaşlığına mı sığınıyor, nedir bilmem ama boş vermiş, hiçbir denetim, hiçbir yatırım... "Hiçbir şey." demeyeyim ama az yatırım yapmış, gerekeni yapmamış. Yani şirkete yakınlığıyla herhâlde kendini kurtarabileceğini zannediyor ancak orada, inanın, as kadroları kalmış TEDAŞ çok büyük destek verdi. Onun için, ben buradan bir soru sormak istiyorum: TEDAŞ olarak siz, o CK Akdeniz'e karşı görevinizi yaptığınızı düşünüyor musunuz? Çünkü feshetme hakkı var, denetleme hakkı var. Sözleşmelerin bir kısmı bizde var, burada. Bu ülkede, çok sağlıklı, ülkesini düşünen, milletin parasının boşa harcanmaması için mücadele eden bürokratlar da var. Onun için bizim her konudan da bilgimiz oluyor. Burada, o vatandaşların oradaki... Ki en son, biliyorsunuz, kendi milletvekilleri "200 milyon lira zararımız var." dedi, verilen ceza 15 milyon. O da 100 lira, işte, 300-500 lira civarında dağıtılacak. Hiçbir şeye yetmeyecek. Elinizde hiç fesih noktasına gelen sözleşme var mı? Bunu özellikle merak ediyorum çünkü bizdekilerle karşılaştıracağız. Ondan sonra da TEDAŞ'ın liyakatle mi yoksa yandaşlıkla mı çalıştığını biz de göz önüne alacağız, bakacağız yani kendimiz.
Efendim, son olarak, 2013 yılında 21 dağıtım şirketi özelleştirildiği zaman, o dönemin Bakanı, AK PARTİ'li Bakan ve AK PARTİ'li yönetim "İşte, özelleştirilince ucuzlayacak, kalite artacak." dedi. Ya, bizim Balıkesir'in göbeğinde hâlâ aynı her şey, hiçbir şey değişmedi. Yani milletin cebinden milyonlarca parasını alıp vatandaşa gerekli tadilatı veya hizmeti yapmayanlara siz ne gibi denetim yapıyorsunuz? Onu da merak ediyorum.
Efendim, denetim... Yani arkadaşlarım diğer konuları söyledi ama özellikle şunu sormak istiyorum: TEDAŞ'a, devletin kurumuna AK PARTİ iktidarından baskı var mı, özellikle şirketlere karşı? TEDAŞ'tan, yine AK PARTİ iktidarından kollama yapılması isteniyor mu? Yoksa TEDAŞ da devletin kurumu olmaktan çıkıp şirketlerin, lobilerin bir temsilcisi mi olmuştur? Ben bunu söylerken üzülerek söylüyorum çünkü devletin kurumları yakında Millet İttifakı'na geçecek ve orada, bizim ittifakımızda, ittifakımızın iktidarında değerli TEDAŞ yetkilileriyle, liyakatli kadrolarla çalışmak istiyoruz ve inanıyoruz, biliyoruz ki orada çok değerli kadrolar var ama kadrolardan ricamız; işlerini liyakatle ve layıkıyla yapmalarıdır.
Hepinize çok teşekkür ediyorum.
Söz verdiğiniz için saygılar sunarım Başkanım.