| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | Kahramanmaraş Milletvekili Ahmet Özdemir ve İstanbul Milletvekili Feti Yıldız ile 64 Milletvekilinin, Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4471) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 14 .06.2022 |
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Sayın Başkan, ben şimdi bu maddeyle ilgili olan hususu şöyle bir iki örnekle anlatmak istiyorum. Şimdi, bu, daha önceki, yani bu kanun, bu teklif maddesinden önceki olan husus, yine biraz önceki hatibin de dile getirdiği gibi bu, 2004 yılında Avrupa Birliği yolundayken Avrupa Birliği müktesebatına uymak adına getirilen bir düzenlemeyle cumhuriyet başsavcılıklarına verilen bir husus söz konusu, bu konuda bir düzenleme söz konusu. Tabii bundan sonraki süreçte, bu teklifle Basın İlan Kurumuna verilmek istenmesinin nedeninin de altında aslında birçok neden var.
Şimdi, aynı zamanda, bu kanun teklifinin tümüne baktığınız zaman, esasında çok masum olarak görünen yani ilk etapta baktığınızda herhangi farklı bir şey akla gelmeyen, dile gelmeyen bir mantıkla bu kanun teklifi savunuluyor. Fakat biz öyle bir gerçeklerle karşı karşıyayız ki Türkiye'de, maalesef her şey geriye doğru işliyor. Nedir? Daha önce demokratikleşme adına getirilen bir uygulamada ne değişti de bugün şimdi Basın İlan Kurumuna bu yetki veriliyor? Neden bu? Yani bunun altındaki gerekçe nedir? "İş yükü" olarak belirtiliyorsa şimdiye kadar oluşan bir birikim söz konusu. Neden verilen bir haksa bu yeniden geri alınmaya çalışılıyor?
Şimdi biz, Türkiye'de özgürlüklerin maalesef çok dar anlamda yorumlandığı bir süreçten geçiyoruz; daha doğrusu, öyle bir süreçten geçiyoruz ki kanuna karşı hilenin bu mevcut olan yargı kurumunun en başındaki kişi tarafından dile getirildiğini bir iki örnekle ben size anlatmak istiyorum. Ha, bununla ne ilgisi var? Çok ilgisi var. Bakın, Adalet Bakanı Bozdağ son günlerde bir iki beyanatta bulundu, diyor ki: "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Osman Kavala kararını biz uyguladık, tahliye ettik." Ya, siz hakikaten... Yani bunu Adalet Bakanı söylüyor ve "Biz gereğini yaptık. Başka bir soruşturma nedeniyle şu anda onun hakkında dava açıldı ve şu anda tutuklu." deniyor. Ya, siz gerçekten Türkiye'deki hukukçuların, mevcut olan insanların aklıyla alay mı ediyorsunuz? Böyle bir şey olabilir mi? Altı, yedi yıl sonra bir soruşturma başlatıyorsunuz ve bu soruşturma sonucunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, tahliye kararı verin, derhâl tahliye edin diyor. Neye dayandırıyor? Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 5/1 c), 18'inci maddesi 5/4 maddelerine göre derhâl tahliye edin diyor ama Adalet Bakanı çıkıp şunu diyor, şu şekilde yorumluyor -kanununa karşı bir hile söz konusu burada- diyor ki: "Yine soruşturma var ve yeni bir tutuklama var dolayısıyla biz mahkeme kararını uyguladık, geçiyoruz." Yine bir tane sözü, son günlerde diyor ki: "Dünya bizim yargımıza karşı, hepsi bize düşman, bir elin parmak sayısı kadar dava nedeniyle Türkiye'yi mahkûm ediyorlar." Ya, şunu size sormazlar mı: Türkiye'de sadece 10 bin siyasetçi şu anda cezaevinde tutuklu yani Osman Kavala dosyası var, Kobani dosyası var, Demirtaş dosyası var, gazetecilerin dosyası var -şimdi gazeteciler hâlâ gözaltında- dolayısıyla hangi taraftan ele alırsanız alın, bu tür düzenlemelerin iyi niyetten uzak olduğunu söylemek mümkün. Çünkü kanun şu anda... Birçok arkadaş da bunu dile getirdi, biz Adalet Komisyonunda bu tür kanunları görüşüyoruz ve katkı da gerçekten sunuyoruz, sunmaya da çalışıyoruz. Bakın, birçok kanun maddesinde kanuna karşı olan uygulayıcıların hilesi söz konusu. Dolayısıyla özgürlüklerden yana geniş yorumlamanın dışında dar yorumlanmak suretiyle insanlar gözaltına alınıyor, insanlar cezaevinde. Gerçekten, şu anda, Türkiye'nin ciddi bir şekilde yargıya olan güveni yüzde 30'ların altına düşmüş durumda. Dolayısıyla bir kanun maddesini ihdas ederken öyle bir aşamadayız ki artık yargıya olan güveni de göz önünde bulundurmamız lazım, uygulamadaki olan sıkıntıları da göz önünde bulundurmamız lazım.
BAŞKAN ABDULLAH GÜLER - Peki.
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Bu nedenle, bunun kanun metninden çıkarılması ve buna göre, bütünüyle bu şekilde bir değerlendirme yapılması gerektiğini belirtiyoruz.
Teşekkür ediyorum.