KOMİSYON KONUŞMASI

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Genel Müdür, değerli Yönetim Kurulu üyeleri, bürokratlar, Sayıştayın kıymetli temsilcisi ve milletvekili arkadaşlarım; hepiniz TÜRKSAT'ın denetimine hoş geldiniz.

Şimdi, TÜRKSAT'ı denetliyoruz ama TÜRKSAT aslında biraz kapalı, tam anlamıyla şeffaf olmayan bir yapıya sahip. Bunu neden söylüyorum? Nedeni şu: Aslında burada önce bir tebrik ederek de başlamak lazım; hem TÜRKSAT'ı hem Sayıştayı kutluyorum gerçekten çünkü kurumla ilgili, kurumun taslak raporunda TÜRKSAT'la ilgili yer alan o kadar çok bulgu var ki ama hepsi de çok sistemli bir şekilde yayınlanan raporlardan çıkarılmış yani "tebrik" derken başarınız dolayısıyla değil, dikkatinizi TÜRKSAT'ı ilgilendiren bu bulguları Sayıştay raporlarından çıkarmaya yönelttiğiniz için aslında acı bir tebrik bu.

Şimdi, neden bahsediyorum, bunu belgeleriyle hemen sizinle paylaşayım. "Hazine ve Maliye Bakanlığının e-devletle ilgili bilgi ve iletişim teknolojileri hizmetleri kapsamında olmayan alımların ihale yapılmaksızın TÜRKSAT AŞ'den temin edilmesi..." Ne diyor? "İhale yapılmaksızın temin..."

OTURUM BAŞKANI NEVZAT ŞATIROĞLU - Sayın Vekilim, bulgu üzerinde konuşuyoruz değil mi? Bu, başka bir konuya gidiyor gibime geldi, özür dilerim ama.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yani bir sakıncası mı var?

OTURUM BAŞKANI NEVZAT ŞATIROĞLU - Geneli üzerinde de bu konuyu konuşabilirsiniz, eğer bulguyu konuşursak...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Şimdi konuşacağım, oraya da geleceğim. Personelleri de ilgilendiren kısmı var, oraya da geleceğim.

OTURUM BAŞKANI NEVZAT ŞATIROĞLU - Peki.

Süreniz on dakika o zaman.

Buyurun.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yani her bulguda böyle on dakikalık konuşmamı kullanacağım, eğer sürem yetmezse de ek süre talep edeceğim ve denetim görevimi mümkün olduğunca yerine getirmeye çalışacağım.

OTURUM BAŞKANI NEVZAT ŞATIROĞLU - Buyurun, devam edin konuşmanıza.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ne diyoruz? Diyoruz ki sansürlenen yani yayınlanan rapordan çıkarılan bulgu şu: "E-devletle ilgili bilgi ve iletişim teknolojileri hizmetleri kapsamında olmayan alımların ihale yapılmaksızın TÜRKSAT AŞ'den temin edilmesi..." Şimdi, ihale neden yapılır? Bir rekabet ortamı yaratılır, birçok şirket yarışır ve yeterliliği olan şirketler arasında en uygun teklifi veren şirkete iş yaptırılır. İhale yapılmazsa ne olur? O zaman eşit rekabet koşulları olmaz ve fiyat avantajını da kurum sağlayamaz. Dolayısıyla bu bulgudan çıkardığımız sonuç, fiyat avantajı sağlanmadan bu işler ihalesiz olarak TÜRKSAT AŞ'ye verilmiş. Hangi bakanlık vermiş? Hazine ve Maliye Bakanlığı vermiş. Hangi raporda yer alıyor bu bulgu? Hazine ve Maliye Bakanlığı 2020 Yılı Sayıştay Taslak Raporu'nda yer alıyor. Bu kadar mı? Bu kadar değil. Aynı buna benzer bir bulgu da yine Kültür ve Turizm Bakanlığının 2020 Yılı Sayıştay Taslak Raporu'nda var. Aynı buna benzer bir bulgu, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünün yayınlanan raporunda yer alıyor, farklı boyutlarıyla yine yer alıyor.

Şimdi, bu bulguların içine girdiğimiz zaman görüyoruz ki aslında ihaleyle devlete ait bu kurumların, bakanlıkların yapması gereken bir iş ihalesiz olarak TÜRKSAT'a aktarılmış. Şimdi, bunlar, bu bulgular Sayıştayın yayınlanan raporundan çıkarılıyor. Peki, Sayıştay bu işin neresinde? Sayıştay, Türkiye'de 3.486 adet kamu idaresini denetlemesi gereken bir kurum. Bunun ne kadarını denetliyor? Her yıl yaklaşık yüzde 14'ünü denetliyor ama denetim alanına 3.486 kamu idaresi giriyor. Neyini denetliyor? Hesaplarını denetliyor, yaptığı ihaleleri denetliyor, şeffaf ve uygulanması gereken doğru usulle mi ihalelerin yapılması gerektiğini denetliyor.

Peki, Sayıştayı kim denetliyor? Soru bu. Sayıştay kendi kendini denetliyor mu? Şimdi, Sayıştayın yine TÜRKSAT AŞ'yle birlikte içine girdiği bir usulsüzlük var. Nedir o? Bakın, Sayıştay Başkanlığı hizmet binası giriş çıkış sistemleri temini işi... Sayıştay 4734 ve 4735 sayılı yasa hükümlerine tabi mi? Tabi. Bu işi ihaleyle Kamu İhale Kanunu'nun bu ilgili maddelerine göre yaptırması gerekiyor mu? Gerekiyor. Peki, Sayıştay bu işi nasıl yaptırdı ve kime yaptırdı? TÜRKSAT AŞ'ye yaptırdı bu işi ve ihalesiz olarak yaptırdı. Nedir bu? Bu, usulsüzlük, açık ve net usulsüzlük. Bakınız, Kamu İhale Kanunu'na tabi olduğu hâlde Sayıştay, Kamu İhale Kanunu'na aykırı şekilde işi TÜRKSAT AŞ'yle sözleşme imzalayarak ona veriyor ve TÜRKSAT AŞ de bu işin ilanında bir maddeyi not düşüyor, bakın işin ilanında. Aynen okuyorum ilanı: "TÜRKSAT AŞ 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu hükümlerine tabi değildir." Ne demek bu? Sayıştayın ihaleyle yaptırması gereken bir işi TÜRKSAT'ın üzerinden ihalesiz bir şekilde yaptırdığı ortaya çıkıyor, Sayıştay yapıyor bunu ve diyor ki: "İşle ilgili tekliflerin TÜRKSAT AŞ için en uygun olanını tayin ve tespit ederek dilediğine vermekte serbesttir." "En düşük fiyat teklifi toplar." mı diyor? Hayır, en uygun olanına göre... Kime göre? TÜRKSAT'a göre. Kime göre? Yönetim Kurulu üyelerine göre. Böylelikle bu iş de Kamu İhale Kanunu'nun dışına çıkarılmış usulsüz bir iş olarak maalesef Sayıştayın da tarihine kara bir leke olarak geçiyor.

Dolayısıyla bunu Sayıştay kendisi zaten böyle yapıyorsa Hazine ve Maliye Bakanlığının e-devletle ilgili bir işi Kamu İhale Kanunu'na tabi olduğu hâlde yine kanun dışı bir şekilde ihalesiz olarak TÜRKSAT AŞ'ye vermesine, Kültür ve Turizm Bakanlığının yine aynı şekilde TÜRKSAT AŞ'ye vermesine, Kıyı Emniyet Genel Müdürlüğünün TÜRKSAT AŞ'ye vermesine şaşırmamak gerekir. Burası Türkiye Cumhuriyeti devleti, burada işler Kamu İhale Kanunu'na uygun olarak yürütülür. Bakanlıklar da Türkiye Cumhuriyeti devletine bağlı bakanlıklardır, onlar da kanunlara uymak zorundadır, tıpkı bu ülke sınırları içinde yaşayan tüm vatandaşlarımızın kanunlara uymak zorunda olduğu gibi. Dolayısıyla da bu noktada sistematik olarak Sayıştay denetçilerinin tespit ettiği, taslak raporlara koyduğu ancak yayınlanan raporlardan çıkarılan bu bulgularla ilgili açıklama yapmanızı bekliyorum. Hem Sayıştaydan da bu ilgili hizmet binası giriş-çıkış sistemleri işini nasıl TÜRKSAT AŞ'ye verdiğinin, Kamu İhale Kanunu'na tabi olduğu hâlde verdiğinin de bilgisini istiyorum.

Şimdi, tahmin ediyorum, daha çok kurum yöneticileri sorulara yanıt verirken "Yazılı yanıt verin." diye Komisyon Başkanlığınca bir böyle yönlendirme oluyor. Acaba bu yönlendirmeyi Sayıştaya da yapacak mısınız, o da mı yazılı yanıt verecek yoksa bu usulsüzlüğü, Sayıştay Başkanlığının yaptığı bu usulsüzlüğü nasıl açıklayacak?

OTURUM BAŞKANI NEVZAT ŞATIROĞLU - Tamamlayın, son cümlenizi alıyorum.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Otuz saniyem var, siz araya girdiniz.

OTURUM BAŞKANI NEVZAT ŞATIROĞLU - Otuz bir saniye vermeyeceğim.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Şunu söylemesem de eksik kalır: Cumhurbaşkanlığı Personel ve Prensipler Genel Müdürü Metin Yener Sayıştay Başkanı oldu. Dolayısıyla da AK PARTİ'li yani siyasi bir partinin Genel Başkanı olan aynı zamanda Cumhurbaşkanıyla birlikte orada görev yapan kişinin Sayıştay Başkanı olup da bu kurumların denetimine katılması ve bu bulguların da cımbızla oradan çıkarılıyor olması gerçekten çok manidar. Bu ülkede eşit, tarafsız bir otorite olan Sayıştayın siyasi bir eğilim göstermek zorunda bırakılması içler acısı bir durum ve bu nedenle bu durum da KİT Komisyonunda görev alan milletvekillerinin katbekat daha fazla arttırıyor.

OTURUM BAŞKANI NEVZAT ŞATIROĞLU - Evet, teşekkür ediyorum.

Yalnız, Deniz Bey toplantıya geç geldi ama ilk defa toplantıya katılmıyor. Biz şu anda gündemimizde TÜRKSAT'ın denetimini yapıyoruz, Sayıştayın denetimini yapmıyoruz. Dolayısıyla bir denetim hususu söz konusu değildir.

Evet, değerli üyeler...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Komisyon Başkanı da şu anda burada değil, diğer milletvekili...

OTURUM BAŞKANI NEVZAT ŞATIROĞLU - Sayıştayın öneriyle ilgili görüşünü alabilir miyim?

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bakın, Sayın Başkan...

OTURUM BAŞKANI NEVZAT ŞATIROĞLU - Deniz Bey, söz verdim, görüşlerinizi beyan ettiniz. Toplantıya devam edebilir miyim, izin verir misiniz?

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Siz Komisyon Başkanı olarak görev yapmıyorsunuz.

OTURUM BAŞKANI NEVZAT ŞATIROĞLU - Ne Başkanı olarak görev yapıyorum?

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Söz alan kişiye AK PARTİ'li bir milletvekili sıfatıyla yanıt vermeye kalkıyorsunuz.

OTURUM BAŞKANI NEVZAT ŞATIROĞLU - Ben AK PARTİ Grubunun Komisyon Başkanıyım. Sen de CHP'nin Komisyon sözcüsü olarak konuşuyorsun. Şu anda ben Başkan olarak konuşuyorum. Ben size söz vermedim Deniz Bey, on iki dakika söz verdim size.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Hayır, tutanaklara geçecek şekilde ifadelerde bulunuyorsunuz, diyorsunuz ki: "Geç kaldı." O zaman kaç dakika geç gelmişim, şu an burada bulunmayan AK PARTİ'li milletvekillerini de açıklamanız gerekir.