KOMİSYON KONUŞMASI

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Orada da başka bir konuyu dile getireceğim, ben burada ifade etmiş olayım.

Şimdi, Hazine ve Maliye Bakanlığının TÜRKSAT AŞ'den yaptığı bir alım var, bir hizmet alımı var, bilgi teknolojileri danışmanlık ve destek hizmet alımı var. Bu alıma göre, Sayıştay raporundan okuyorum diyor ki: "Hazine ve Maliye Bakanlığında yapılan incelemede bilgi teknolojileri danışmanlık ve destek hizmeti alım işi kapsamında 31/12/2020 itibarıyla 150 danışmanın bakanlık bünyesinde çalışmakta olduğu tespit ediliyor bu hizmet alımı kapsamında. 150 danışman Hazine ve Maliye Bakanlığında çalışıyor yani TÜRKSAT AŞ bunu sağlıyor. Ancak hizmetin TÜRKSAT AŞ tarafından ifa edilmediği, işin tamamının alt yüklenici tarafından gerçekleştirildiği tespit edilmiştir. Bakanlık bünyesinde görev yapan 150 danışmandan biri olan ikinci kademe çözüm mimarı için 2020 yılı fiyatlarıyla her ay bakanlık tarafından TÜRKSAT AŞ'ye 58.506,87 lira ödenmekteyken söz konusu çözüm mimarının işvereni konumundaki alt yükleniciye maliyeti ise aylık 22.072,50 lira olduğu görülmüştür." deniliyor. Sayıştay diyor ki: "Tamamen alt yüklenici firmalar tarafından yapılan hizmetler için Bakanlık tarafından TÜRKSAT AŞ'ye yapılan ödemelerle alt yüklenici firmalar tarafından bu hizmetlerde çalışan personellere yapılan ödemeler arasında büyük farklılıklar olduğu açıkça görülmektedir. Aradaki bu farklılıklar için TÜRKSAT AŞ'den alınan hizmetin niteliği ve mahiyeti anlaşılamamaktadır." Sayıştay bu tespiti yapmış.

Şimdi, "Kurum da cevap veriyor ama Kurumun cevaplarını biz burada göremiyoruz ki." diye bir değerlendirme geldi. Ben Kurumun cevabını da buradan hemen okuyayım, bakın Kurum ne cevap vermiş, Sayıştayın bu bulgusuna Hazine ve Maliye Bakanlığının verdiği yanıtı okuyorum: "Alt yüklenici kullanımına ilişkin olarak Hazine ve Maliye Bakanlığı ile TÜRKSAT AŞ arasında imzalanmış olan sözleşmede Bakanlığımızın hukuki muhatabı doğrudan ve yalnızca TÜRKSAT AŞ'dir dolayısıyla sözleşmeden doğan yükümlülükler sadece kurulan bu hukuki ilişkinin 2 tarafı arasındadır." diyor yani Hazine ve Maliye Bakanlığı Sayıştaya diyor ki: "Bir şey buldun da sen buna karışma." Yani kısaca diyor ki, kaba tabir söyleyeceğim: "Sana ne?" diyor, "Bizim aramızda." diyor. Dolayısıyla verilen cevap da Bakanlıktan verilen cevap da işte bu kadar ciddiyetsiz, böyle bir durum.

Sadece bununla mı kalıyor? Bakın, bununla kalmıyor. Bir örnek daha verelim yani gençlerimizin iş bulamadığı Türkiye'de ne şekilde bu kadar yüksek rakamların verildiğini Kurum yöneticileri açıklasın.

Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü diyor ki "Kuruluş ile yani Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü ile TÜRKSAT Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme AŞ arasında yani TÜRKSAT AŞ arasında bir yıl süreyle iki danışman görevlendirilmiştir." ve onlarla ilgili de burada bakın tabloyu vermiş, burada bir tablo var. Tabloda mezuniyeti tarım lisesi olan bir personelin aldığı aylık ücretin 26.217 lira olduğu belirtilmiş, yeterlilik belgeleri, sertifika ve benzeri kısmı da tabloda ifade ediliyor, bu belgeler bu personelde yok.

Bir diğer kişi bilgisayar önlisans mezunu, yeterlilik belgeleri, sertifikaları sunulmamış, yok. Aylık ücreti de -özellikle bu kısma iş arayan gençler daha fazla odaklanacaktır- aldığı aylık ücret 54.532 lira, yıl 2020, şu anda 2022 yılındayız, yani oldukça çok yüksek. Ve diyor ki Sayıştay raporunda: "Danışmanlara ilişkin özlük bilgileri, denetim ve incelemeler sırasında ibraz edilmemiştir, ancak alt yüklenici şirketin sosyal güvenlik tahakkuk bilgilerinde bir personele ilişkin aylık ortalama maliyet hesaplanmıştır ve toplamda yine bu kişiye yüksek bir tutar ödenmiştir." deniyor. Kuruluşta görevlendirilen iki danışmanın niteliklerinde ise herhangi bir diploma veya sertifika şartı öngörülmemiştir yani bu şartlar öngörülmeyecekse, diploma şartı, sertifika şartı öngörülmeyecekse liyakatli olan, nitelikli olanla olmayanı neye göre, kime göre ayırt edeceksiniz? "Nitekim kuruluşta görevlendirilen danışmanların birisinin tarım lisesi mezunu olduğu ve uzman network personeli olarak görev yapacak bilgi birikimine sahip olduğunu gösterir hiçbir diploma, sertifika ve benzeri belgeye sahip olmadığı anlaşılmıştır. Kıdemli yazılım mimarı olarak görevlendirilen danışman da niteliklerini gösteren sertifika ve benzeri bir belgeyi kuruluşa ibraz etmemiştir. Kuruluş tarafından 2020 yılında yapılan personel alımlarında -yani Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünü kastediyor, TÜRKSAT AŞ'yi ilgilendiren kısmını ifade ediyor- ihtiyaç duyulan büro personeli ve yardımcı hizmetler personeli için kendi alanlarında lisans mezunu olma ve sınav şartı bulunmaktadır. İzlenen bu personel politikası karşısında e-devletle ilgili bilgi ve iletişim hizmetlerinde görev alacak uzman bilişim personelinde sınav, mezuniyet ve diğer sertifikasyon süreçlerinin zorunlu tutulmaması izahtan varestedir yani izaha muhtaçtır, açıklanmalıdır." şeklinde ifade edilmiş.

Şimdi, yani buradan TÜRKSAT'ın diğer bakanlıklarla birlikte yürüttüğü süreçleri şeffaf bir şekilde yürütmediğini görüyoruz. Ben soruyorum: TÜRKSAT AŞ hangi bakanlıklarla hangi işler kapsamında, hangi tutarlarda sözleşmeleri hangi tarihlerde imzalamıştır? Bu sözleşmelerle ilgili olarak alt yüklenici sıfatıyla yani yüklenicisi olan şirketlerin isimlerini, onlarla hangi işler kapsamında, hangi tutarlarda, hangi tarihlerde sözleşme imzaladığını sizden talep ediyorum ve aynı zamanda da Kamu İhale Kurumunun yaptığı ihaleler ve bu ihale sonuçları, hangi ihalelere itiraz edildiği, hangilerinin yeniden yapıldığı vesair gibi kayıtlarının TÜRKSAT AŞ içinde mi tutulduğu, Kamu İhale Kurumunda tutulup tutulmadığı, TÜRKSAT AŞ'nin bu gibi verileri depolayan bir kuruluş niteliği özelliğinde olup olmadığını yine size sormak istiyorum. Yani TÜRKSAT AŞ'nin kurduğu sistemin içinde mi depolanıyor? Bunu biraz daha açık olarak sormuş olayım. Bunların da tarafınızca açıklanmasını talep ediyorum.

Teşekkür ediyorum.