KOMİSYON KONUŞMASI

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Başkan, bu madde, Türkiye'de, sadece basın özgürlüğünün değil, aynı zamanda gazetecilerin de ötesinde milyonlarca yurttaşımızın da ifade özgürlüğünü açık seçik ihlal edecek, kısıtlayacak, baskılayacak, sansürleyecek bir madde; o yüzden -bakın görüyorsunuz- sadece biz değil, hem basın meslek örgütleri hem ifade özgürlüğünü savunan diğer dernekler hem de sivil toplum bu maddenin metinden çıkarılması konusunda hemfikir.

Tabii, diğer komisyonlarda ve bu Komisyonun daha önceki görüşmelerinde bu madde görüşülürken teklifi getiren milletvekilleri "Gazeteciler yargılanmayacak." dediler, buna ilişkin düzenlemelerden bahsediliyor. Yani, maddeyi buradan nasıl geçirirseniz geçirin bu kadar muğlak, bu kadar keyfiyete izin veren unsurlar bulunduğu sürece siyasetin etkisinde olan yargı sizin "Bu, kesinlikle olmayacak." dediğiniz şeyi olduruyor. Üzülerek ifade ediyorum, aslında örneklerini birlikte yaptık. Nasıl yaptık? Hatırlayın, ben -en azından kendi milletvekilliğim süresince, ki burada aynı dönemde milletvekilliği yaptığımız çok sayıda arkadaşımız var değişik partilerden- en az 2 tane hatırlıyorum; yargı reformu getirildi, komisyonlardan, bu komisyondan ve Genel Kuruldan geçti. Orada açık seçik ne denildiğini hatırlatayım: "Artık bundan sonra düşüncesini açıklayan tutuklanmayacak, haber yargılanmayacak." denildi ama bu, komisyonlardan, Genel Kuruldan geçtikten sonra yine gazeteciler yargılanmaya devam etti; yine vatandaşlar yaptıkları açıklamalar nedeniyle, yaptıkları paylaşımlar nedeniyle -öyle bir, on, yüz değil, binlerle ifade ediyorum- yargının karşısına çıkmak durumunda bırakıldılar, bırakılıyorlar. Sanırım, daha dün gördüm, 2021'in rakamları açıklanmış, yine, 40 küsur bin vatandaşımız hakkında Cumhurbaşkanına hakaret ettiği iddiasıyla soruşturma başlatılmış ve bunlardan yaklaşık 10 binin üzerindeki rakamda cezai uygulamada bulunulmuş.

Gazetecilere dönüyorum tekrar, her ay en az 50 -bakın, en az 50, bazen fazlası var, eksiği yok- gazeteci hakkında yaptığı haber, yorum, "tweet", paylaşım vesaire nedeniyle soruşturma başlatılıyor; mahkûm ediliyorlar, gözaltına alınanlar oluyor. İşte, bakın, Diyarbakır'da gazeteciler hâlâ serbest kalmadı, tutuklananlar oldu. O yüzden, yani biz burada... Siz "Ya, bu gazetecilerle ilgili değil, vallahi billahi böyle." vesaire deseniz de bu kadar muğlak yani halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma, halk arasında endişe, korku, panik yaratma... Şimdi, neye göre, kime göre?

Birkaç örnek vereyim. Covid dönemini birlikte geçirdik, çok zor bir dönemdi, hepimizin ailelerimizle, yakınlarımızla acılar yaşadığı bir dönemdi. Hatırlayın, o sürecin başında tabipler bir şey paylaştığında yapılmadık kalmadı. Tabipler Birliğini hatırlayın, tek istedikleri topluma net bilgi verilmesiydi, şeffaf bilgi verilmesiydi. Hatırlayın, yine o dönemde vatandaşlar Covid'le ilgili bir şey yayınladığında gözaltılar başladı, sosyal medya mesajlarının takibi yapıldı, ortada bu kanun yokken yapıldı. Sonra yine hatırlatayım: "Dolar 10 lira olacak mı?" tartışmasını açtılar diye bu ülkede gazeteciler yargılandı, neyse ki beraat ettiler ama bu kanun yürürlükte olsa muhtemelen bir yıldan üç yıla kadar, bir de bunu toplu yaptıkları için bir buçuk yıldan dört buçuk yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya kalacaklardı. Neydi tek yaptıkları? Doların 10 lira olup olmayacağını tartıştılar diye Bloomberg Haber Ajansı'nın muhabiri, Türkiye'nin en saygın ekonomi yazarları... O yüzden, bu hâliyle, bu son derece tehlikeli ve...

BAŞKAN ABDULLAH GÜLER - Sayın Çakırözer, toparlıyoruz efendim.

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Tabii, bitiriyorum.

...sadece meslektaşlarım, gazeteciler için değil ama toplumun geneli için... Zaten ifade özgürlüğü alanında sıkıntılı durumdayız -istatistikleri saymayayım, zaten görüşmelerde hep sayıldı- daha da geriye götürecek ama her şeyden önemlisi vatandaşların özgür bir şekilde düşündüğünü, eleştirisini, ifadesini açıklayabileceği ortamı -ki sosyal medyadır bu- karartmaya yönelik, vatandaşları korkutmaya, sindirmeye yönelik bir düzenleme. Türkiye'de demokrasiyi, hukuk devleti alanını -ki işte ben inanıyorum, bütün partilerin bu konuda el ele vermesi gerekir Millet Meclisi altında- ileriye değil, geriye götürecek bir düzenleme olduğu için bir an önce bunun tekliften çıkarılması lazım diyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.