ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Şimdi, Sayın Başkan, şöyle oldu, ben size hatırlatayım, sizin ifadeleriniz de tutanaklarda vardır, dönüp bakabilirsiniz. Buradan bu konuşmanın üzerine verilen tepkiye istinaden biz burada söz istedik, siz dediniz ki: "Hayır." İlk cümleniz "Hayır." oldu. Yani bu "Hayır."ı ben de duydum, arkadaşlarımız da duydu, diğer partiler de duydu, konuklar da duydu.

ORHAN KIRCALI (Samsun) - Biz duymadık.

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Siz takip ederseniz duyarsınız.

BAŞKAN ABDULLAH GÜLER - Arkadaşlar, karşılıklı konuşmayalım.

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Ben eminim, duydum yani, tutanaklarda da var, buna bakarsınız.

Bizim de itiraz ettiğimiz... Sayın Özkan'ın itirazı da burada teklif sahipleri var, değil mi? Biz tekliflerine istinaden 2 yargıcın yorumunu dinledik. Biri Yargıtay savcısı, yapmış olduğu yorumda mevcut kanunu olumlayan oldukça kısa bir konuşma yaptı, içeriğine çok girmedi, olumlayan bir konuşma, değerlendirme yaptı. Bakın, burada hiç birimiz itiraz etmedik yani yargıç olarak siz niye bu kanun teklifinin doğruluğuna yönelik bir yorum yapıyorsunuz diye. Bir başka, aynı şekilde Yargıtay üyesi de kanunla ilgili eleştirilerini getirdi, altını doldurdu, katılırsınız, katılmazsınız. Bakın, biz, buraya gelenlerin hiçbirine yönelik -ki böyle olmaması lazım- bizim önerilerimiz üstüne bu Komisyona gelen tek bir kişi yok, bunun altını çizerek söyleyeyim. Uzmanları da siz davet ediyorsunuz, Başkanlık Divanı olarak siz belirliyorsunuz, burada bizim dahlimiz yok ama gelen kişileri -tıpkı olumlu ya da olumsuz, her ikisi için de söylüyorum- bakın, biz, burada saygıyla dinledik ama şu hakkı da savunmak bizim görevimiz: Yani buraya katılan bir kişinin yapmış olduğu yorumları tahkir edici, küçük düşürücü bir değerlendirmeyi de kimse hak etmiyor Sayın Başkan. Orada, sizin en başta müdahale etmeniz lazım.

BAŞKAN ABDULLAH GÜLER - Söyledim.

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Sayın Özkan'ın buradaki tepkisi hepimiz gördüğümüz, anladığımız üzere, aynı bizim gibi söz istediğinde sizin o duyduğunuz "Hayır."ınız üzerine bu tartışma başladı. Sırayla söz vereceğim deseydiniz elbette bu değerlendirme üzerine herkes konuşurdu. Yani 2 Yargıtay üyesi...

MAHMUT ATİLLA KAYA (İzmir) - Bu tepki nedir Zeynel Bey?

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Bakın, bir Yargıtay savcısı, bir Yargıtay üyesi...

ORHAN KIRCALI (Samsun) - Bu bir tepki değil, azarlama Zeynel Bey.

BAŞKAN ABDULLAH GÜLER - Arkadaşlar, tamam.

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Ya, bir dakika ya... Siz de söz alın benim gibi, konuşun. Demin diyordunuz ki: "Söz almadan konuşmayın, Başkanlık Divanı var." Tek bize mi var?

ORHAN KIRCALI (Samsun) - Bu tepki değil, Divanı azarladı.

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Ya, siz de düğmeye basın, söz alın, anlatın.

BAŞKAN ABDULLAH GÜLER - Zeynel Bey, devam edin.

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Şimdi, devam ediyorum.

Dolayısıyla Sayın Özkan'ın buradaki tepkisi de... Ya, burada biz konuşmayacaksak iki önemli yorum üstüne, bu Parlamento üyesinin konuşmaması gibi bir durum olur mu Sayın Başkan? Buradaki sizin sözünüz üzerine bu tepkinin geldiğini ifade edeyim.

Arkadaşların... Bakın, 8. Ceza Dairesi üyesi. Dediğim gibi, kanun teklifinin 30'uncu maddesinde de görüldüğü üzere beş yılın altında olmasına rağmen tıpkı diğer bazı suçlarda olduğu gibi -yani bunu da olumlu anlamda söylüyorum- tartışmalı bir alan olduğu için Yargıtay yolunun açılmasını olumlu buluyorum; en son gideceği merci kendisi, dolayısıyla buradaki yorumları elbette kıymetli. Ha, kanun teklifini getirenler... Ya, bunu da böyle rica edelim, biz burada şunu ifade ediyoruz: Bizim hiçbirimizin şahsi meselesi değil bu ya, şahsi işimiz değil yani yorumlar beğenilir, beğenilmez; siz, teklif sahibisiniz, arkadaşlar oylayacak, kabul ederler, etmezler yani böyle bir reaksiyona da gerek yok Sayın Başkan.

Teşekkür ederim.