KOMİSYON KONUŞMASI

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Başkan, az önce 31'i geçtik tabii ama orada da sıkıntı vardı; genel olarak söyleyeceğim. Hem Erişim Sağlayıcıları Birliğinin yetkilerini artıran 31'inci madde ve şimdi 32'nci maddede yine BTK Başkanına verilen resen yetkinin kapsamının artırılmasına ilişkin hususlar, yeniden erişim engellileri meselesini konuşmamızı, düşünmemizi gerektiriyor.

Şimdi, Türkiye'de erişim engelleri ciddi bir sorun. Az önce 29'uncu madde tartışılırken teklifi hazırlayan değerli vekillerden Ahmet Bey sanırım, dedi ki: "Hep özgürlük alanının genişlemesinden bahsediyorsunuz, hiç kişisel hakların ihlali meselesine değinmiyorsunuz." Aslında, tam tersi; iktidarın getirdiği kanunların geneline baktığımızda hep özgürlük alanı daraltılıyor ve gerekçe de hep kişisel hakların ihlali diye geliyor. Bundan önce, yine işte iki yıl önce çıkarılan kanunda da gerekçe -hatırlarsanız- kişisel hakların ihlaliydi ama ne oldu sonrasında? İşte, birkaç rakam paylaşayım sizinle. Öncelikle 2022 yılı itibarıyla yani bugün 510 bin "web" sitesi ve internet sayfasına Türkiye'de erişim engeli var ve bu konuda dünya rekoru bizde ama özellikle az önce dediğim husustaki bir şeyi vurgulamak istiyorum. Bu içerik kaldırma kararları... Gerekçe hep kişisel hakların ihlal edilmesi ama baktığınızda, yapılan analizde 1.097 içerik kaldırma kararına bakılıyor, gerekçe hep aynı -yani istenen gerekçe kaldırma için- kişisel haklarının ihlal edildiği ama sonra içeriğine bakıldığında, incelendiğinde bu; 675'i yolsuzluk ve usulsüzlük, 466'sı görevin kötüye kullanılması iddialarını içeriyor. Hep kişisel haklarını ihlal edildiğini söylüyor insanlar ama aslında iddialar bu yani ülkemizde ağırlıklı olarak yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet, görevi suistimal, cinsel taciz haberlerine yönelik erişim engeli getiriliyor sürekli.

Şimdi, burada -dediğim gibi, teknik ayrıntısına girmeyeceğim ama genel olarak- mesela, BTK Başkanına verilen resen erişim engelleme yetkisinin kapsamı genişletiliyor, MİT'le ilgili maddeler bu kapsama alınıyor.

Şimdi, tabii ki Millî İstihbarat Teşkilâtı, güvenlik kurumları bizim için önemlidir güvenliğimiz açısından hem bizim can güvenliğimiz hem de ülkemizin güvenliği açısından. Ancak onlarla ilgili haberlerin tamamen yazılamaması, yazıldığında gazetecinin hapse gitmesi... Yani Türkiye bunu yaşadı, üzülerek söylüyorum. İşte, bir MİT mensubunun cenaze töreninin haberi yapıldı diye ki aleni olarak çıkmıştı, sosyal medyada biliniyordu vesaire buna rağmen... Hatta Mecliste bir milletvekili bununla ilgili basın toplantısı yapmıştı ama gazeteciler Türkiye'de aylarca hapis yattılar.

Şimdi, burada getirilen düzenlemeyle yeni yasaklar, yeni , bu alanı gölgeleme çabası; bu doğru değil. Eğer yapılan bir yanlış, bir usulsüzlük vesaire varsa adı MİT de olsa Meclis de olsa Jandarma da olsa Genelkurmay, polis de olsa, kim olursa olsun bence bunların yazılabilmesi, tartışılabilmesi lazım.

Bu maddelerin hem erişim engelinin kapsamını daha da genişlettiği için -zaten sorunlu olan bir alandı, derdi daha da arttırdığı için- hem de güvenlikle ilgili kurumların sorgulanmasını, hesap verebilirliğini azalttığı için, gölgelediği için sakıncalı olduğunu düşünüyorum. O yüzden çıkarılmasında fayda var diye düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum.