KOMİSYON KONUŞMASI

ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben de arkadaşların bu maddeye ilişkin olan eleştirilerine ilaveten bir iki hususu özellikle sizlerle paylaşmak istiyorum.

Birinci neden şu: Sayın Başkan, şimdi, basın hürriyetine yönelik olan bu sınırlamanın başka bir versiyonu esasında bu 10'uncu maddeyle dile getirilmek isteniyor. Nedir bu? Öncelikle şunu hemen belirteyim: Dijitalleşen bir dünyada, artık dünya öyle bir aşamaya gelmiş ki her vatandaşa haber verme ve bu vatandaşın o dijital mecraları kullanmak suretiyle diğer vatandaşlara, diğer insanlara haber verme niteliğinin çok yoğun olduğu bir aşama yaşıyoruz, bir dönemden geçiyoruz. Dijital dünyada her aşamada bu resmî statünün dışında kalan ve Anayasa'nın 28'inci maddesiyle güvence altına alınan, "Devlet, basın ve haber alma hürriyetini sağlayacak tedbirler alır." şeklinde düzenlenen ve bizce de önemli olan bu kritere çok aykırı olabilecek bir kanun teklifiyle karşı karşıyayız. Nedir bu? Bu, esasında iktidarların uygulamalarına karşı demokratik bir ülkenin oluşması için dördüncü güç olan medyanın resmîleştirilmesi ve mevcut olan siyasal iktidarların tekeline alınması gibi bir tehlikeyi de beraberinde getirebilecek olan bir uygulama olacak bu. Ne şekilde olacak bu? Bu maddeyle esasında bu basın kartına ilişkin düzenleme yapılmak istenirken aynı zamanda resmiyet hüviyetini, resmî hüviyetini kazandıracak nitelikte olan basın kartına ilişkin olan düzenleme bunun dışında kalan ve bu resmiyetin dışında kalan bir çalışma alanını da bir şekilde kapatan ve bu hürriyeti kısıtlayabilecek nitelikte olan bir uygulama olacak. Öngörülen basın kartları arasında serbest çalışan gazeteciler düşünülmüş değildir yani birçok anlamda, birçok alanda çalışan ve serbest bir şekilde kendi mesleklerini icra eden, halkın haber alma, halkın aynı zamanda bu mevcut olan uygulamalar nedeniyle, uygulamaların antidemokratik veya işleyiş tarzına ilişkin haber verme hakkını da kısıtlayabilecek olan bir kanunla biz karşı karşıya kalacağız ne yazık ki. Şimdi, yine, aynı zamanda -geçen Komisyonda da biz belirtmiştik- toplanamayan komisyonlar, basın kartı iptalleri, keyfî uygulamalar, ağırlaştırılan akreditasyon uygulamaları, gazetecilerin hayatlarını zorlaştıran, hedef hâline getiren uygulamalarla karşı karşıya kaldığı bir gerçek. Biz basın kartı başvurularının gazetecilerin kendi sendikaları tarafından verilmesi gerektiğini düşünüyoruz çünkü yine, bu, eğer gerçekten mevcut olan iktidarın tekelinde olan bir kuruluş tarafından, bir kurum tarafından verilirse basın özgürlüğü ve Anayasa tarafından basın hürriyetinin de kısıtlanabileceğini de biz düşünüyoruz. Bu nedenle, Anayasa'ya aykırı olması nedeniyle, demokratik bir toplumun oluşmasının önünde büyük bir engel teşkil edeceğinden bu kanun maddesinin tekliften geri çekilmesini talep ediyoruz.