| Komisyon Adı | : | (10 / 1428, 2953, 3030, 3049, 3330, 3757, 4665, 4850, 5742, 5743, 5980, 5981, 5982, 5983, 5984, 5985, 5986, 5987, 5988, 5989, 5990, 5991, 5992, 5993, 5994, 5995, 5996, 5997, 5998, 5999) Esas Numaralı Meclis Araştırma Komisyonu |
| Konu | : | TÜİK Demografi İstatistikleri Daire Başkanı Önder Değirmenci'nin,"İstatistik ve Yaşlılar" başlığı altında Kurumun yaşlılara ilişkin üretmiş olduğu veriler hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 22 .06.2022 |
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Şimdi, ben şunu fark ettim bu Komisyona girdikten sonra, biraz da araştırdım: Esasında, yaşlılarla ilgili yapılmış olan araştırma sayısı hakikaten de az.
BAŞKAN EROL KAYA - Çok az.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Yani ben gördüğüm kadarıyla hakikaten de az, o konuda alınması gereken birçok yol var.
Şimdi, nerelerden faydalanabiliriz? Yani yaşlılar hakkında genel bilgiyi almak için nerelerden faydalanabiliriz diye TÜİK'e baktığım zaman, "İstatistiklerle Yaşlılar" diye her yıl yapmış olduğunuz bir yayın var; Yaşam Memnuniyeti Anketi'nden faydalanabiliriz yaşlılar hakkında bilgi edinmek için; Gelir ve Yaşam Koşulları Anketi'nden faydalanabiliriz; Aile Yapısı Araştırması, o beş yılda bir yapılıyor galiba, ondan faydalanabiliriz; bir de bence önemli, Ölüm Nedeni İstatistikleri'nden faydalanırsak Türkiye'deki yaşlılar hakkında bazı bilgilere sahip olabiliriz.
Ben de şunları böyle bir araştırdım, sözü geçen araştırmalarınıza baktım. Şimdi, benim gördüğüm şeylerden bir tanesi, Türkiye'de... Bir kere şunu sormak istiyorum size: "Yoksulluk oranı" diye bir oran var yani Türkiye'deki ortanca değerin işte yüzde 40 aşağısı diye kabul edilen bir yoksulluk oranı var. Bu yoksulluk oranı yani neden bu şekilde hesaplanıyor? Yani mevcut toplumun... Yani benim anlatmak istediğim şey şu: Diyelim ki bir açlık sınırı var, yoksulluk sınırı var, sizin vermiş olduğunuz rakamlar, işte, çeşitli sendikaların yapmış olduğu açlık ve yoksulluk rakamlarından farklı; bir kere onu sormak istiyorum. Benim gördüğüm kadarıyla, bu yoksulluk oranı da yüzde 16,7 olarak gözüküyor.
Gene 2021 Yaşam Memnuniyeti Anketi'ne baktığımız zaman, 2021 yılında 65 yaş üstü vatandaşlara "En önemli sorun nedir?" diye sormuşsunuz; yurttaşların yüzde 31,9'u "Hayat pahalılığı." demiş, yüzde 18,5'i de yoksulluk demiş; sorun olarak en fazla gördükleri hayat pahalılığı ve yoksulluk. Diğer yaş gruplarında göre kıyaslarsak da yaşlılarda bu oranlar en yüksek. İşte, 2015 yılında sorduğunuzda da yüzde 7,4'ü "Hayat pahalılığı" demiş sorun olarak, yüzde 8,3'ü de yoksulluk demiş. Geçtiğimiz yıllarda yani bir altı yıllık, yedi yıllık süreç içerisinde özellikle 65 yaş üstü yurttaşlarımızda hayat pahalılığı ve yoksulluk en önemli sorunlardan bir tanesi hâline gelmiş; verdikleri cevaplardan, sizin çalışmalarınızdan yola çıkarak.
Gene soru sormuşsunuz: "Sosyal Güvenlik Kurumunun verdiği hizmetlerde sorun görüyor musunuz?" demişsiniz. Mesela, 2013 yılında yüzde 65'i "Evet, sorun var." demiş. Emekli maaşı miktarından bahsetmişsiniz "Emekli maaşı miktarında sorun var mı?" demişsiniz, yüzde 65'i sorun olarak görüyorken, 2021 yılında yüzde 87,2'si sorun olarak görmeye başlamış. Yani buradan yola çıkarsak, özellikle 65 yaş ve üstü yurttaşlarımızda -Türkiye'nin genelinde var bu ama- hayat pahalılığı ve yoksulluk önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmakta benim gördüğüm kadarıyla.
Bir de Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması yapmışsınız 2021'de, sorular sormuşsunuz, işte, ısınma sorunu yaşayan yurttaşların miktarı, borçlu yurttaşların miktarı, taksit ödemekte zorlananlar, bunları sormuşsunuz; çok güzel fakat cinsiyete göre ayırmışsınız. Bununla ilgili yaşa göre bir şey var mı? Yani 65 yaş üstündeki yurttaşlarımızın, ısınma sorunu yaşayan yurttaşlarımızın oranı nedir? Borçlu olanların oranı nedir? Taksitleri ödemekte zorlananların oranı nedir? Mesela, ne kadarı ev sahibidir, ne kadarı kiracı konumundadır? Ortalama kira ne kadar ödemektedir? Yani bence bu gibi bilgilerin cevabı mutlaka sizde vardır o soruları sorduğunuza göre ama ben onu açık yayınlarda bulamadım. Eğer Komisyonumuza bu bilgileri sunarsanız, söylerseniz, aktarırsanız Komisyonumuz için ben faydalı olacağını düşünmekteyim.
Bir diğer husus, geçen sene, 2020 yılının Ölüm ve Ölüm Nedenleri İstatistikleri'ni açıklamadınız. 2021 istatistiklerini açıklaması için de bugünlerde normal şartlar altında haziran ayında açıklamanız gerekirken geçen senenin de açıklanmadı. Bu konuda ben bir soru önergesi vermiştim. Cevap da çok tatmin edici bir cevap değil. Bu verilerin bir an önce açıklanması önemli çünkü biliyorsunuz bir Covid süreci geçirdik. Siz genelde, benim anladığım kadarıyla, EUROSTAT'la entegresiniz, uyum sağlamaya çalışıyorsunuz. EUROSTAT mesela "fazladan ölüm" dedikleri bir kavram var, "excess mortality" dedikleri bir kavram var, onu yayınlıyorlar fakat bizde o konuda herhangi bir çalışma yok. Kaldı ki biz daha 2020 ve 2021 yılının ölüm ve ölüm nedenlerini bilmiyoruz. Bunu neden önemsiyoruz? Şimdi, fazladan ölüm bizim için önemli, bu bilgiye ulaşmamız, bu veriye ulaşmamız önemli. Yani bu hep tartışma konusuydu. İşte Covid'den ölenlerin sayısının gerçeği yansıtıp yansıtılmaması ayrı bir tartışma konu, ben yansıtılmadığına inanıyorum, o benim görüşüm ancak burada fazladan ölüm sayısının fazla olduğunu düşünüyorum. çünkü Türk Tabipleri Birliğinin bu konuda yapmış olduğu çalışmalar var, yani fazladan ölümden 100 binlerle bahsediyorlar. Bunların hepsi Covid'den öldü manasına gelmez ama 65 yaş üstü yurttaşlarımız bu Covid sürecinde evlerinden çıkamadılar ve sağlık hizmetlerine ulaşımlarına ciddi problemler olabilir, bunların tetiklediği sorunlar da olabilir. O bakımdan, bu verilerin bir an önce açıklanması ve mümkünse fazladan ölüm oranlarının da açıklanmasının gerekli olduğunu düşünüyorum.
BAŞKAN EROL KAYA - Evet, teşekkür ediyoruz.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Bir iki tane daha kaldı Sayın Başkanım.
BAŞKAN EROL KAYA - Soru olarak alalım da yorumlarını aşağıda yapın.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Tamam, soru olarak soruyorum o zaman.
Daha önceki, bir önceki Kurum Başkanı "benim enflasyonum" diye bir uygulama yapılacağından bahsetmişti. Hakikaten önemli. Bunu Avrupa'da birçok kurum yapıyor, istatistik kurumu bunu yapıyor. Bu, ne zaman faaliyete girecek? Yani bu bence önemli çünkü herkesin enflasyonu birbirinden farklı. İşte, bugün, ülkemizdeki ortalama emekli maaşı işte 2.800-3.500 TL, o civarlarda geçiyor. Bu yaşayan insanların enflasyonunun bilinmesi bence önemli. Bu konuda bir çalışmanız var mı, yok mu onu sormak istiyorum.
Bir de bu sizin çalışmanıza girer mi girmez mi onu da bilmiyorum ama bu sosyal korunma ve sağlık giderleri gayrisafi yurt içi hasılada bunu yayınlıyorsunuz, Avrupa da bunu yayınlıyor. Avrupa'yla kıyasladığımız zaman Avrupa Birliği ortalamasının sosyal korumaya ayırdığı pay yüzde 22, sağlıkta yüzde 8; Türkiye'de yüzde 13, sağlıkta da yüzde 3,9. Süreç içerisinde belli ki bizde de bu oranların artması söz konusu çünkü hızla yaşlanan bir nüfus var. Bununla ilgili projeksiyonunuz var mı? Önümüzdeki süreçlerde nerelere varabilir bu oranlar?
Bir de burada 65 yaş üstü kişilerin kendilerine bakamayacak olmaları durumunda yaşam tercihleriyle ilgili bir tablo paylaştınız, Türkiye Aile Yapısı Araştırması 2021. 2016 yılının verileriyle mukayese etme şansımız... Onu da belirtirseniz çünkü şunu öğrenebiliriz: İşte, yüzde 34'ü oğlunun yanında yaşamak istiyor, acaba beş yıl önce neydi; bu oranlarda bir değişiklik var mı? Ayrıyeten, huzurevleriyle ilgili bir tablo da vermişsiniz, bunlarda herhangi bir değişiklik var mı? Bunların bilinmesi de bizim için önemli. Yani şu anda huzurevleri çok fazla ihtiyaç değilmiş gibi gözüküyor ama o rakamlara bakarak önümüze bir projeksiyon yapabiliriz. O rakamları da verirseniz...
Teşekkür ediyorum.