KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Kıymetli heyetinizi öncelikle saygıyla selamlıyorum.

Çetin Vekilim konuyla ilgili kumpas davalardan bahsedince oradan kısa bir anekdotla başlamak istiyorum kıymetli vaktinizi alarak. Ben 2008 yılında Türk Silahlı Kuvvetlerinin o dönem tutuklanan ilk muvazzaf subayı, teğmeniydim. O dönem tutuklandığımızda, 2010 referandumundan önce olduğu için, 2008 yılı olduğu için askerî mahkemelerde yargılamamız gerekirken; Zekeriya Öz, oraya teslim edildik. Buna izin veren -kendisini de çok severim, o ayrı mesele- Sayın İlker Başbuğ Paşa'mızdı. Yani orada bir hata yapıldı, biz askerî mahkemede yargılanmamız gerekirken sivil mahkemelere, özel yetkili mahkemelere teslim edildik. Sonra kendisi tutuklandı, üç sene sonra ve ben mahkemeye gittiğimde duruşmada, sağ köşede İlker Paşa'm ile Hurşit Tolon Paşa'm oturuyordu. Ben kürsüye geldim, FETÖ'cü hâkimlere hiç selam vermeden döndüm, İlker Paşa'ya cephe selamı verdim. Yani şahsi kırgınlıklarımızı ve meselelerimizi asla devlet meselelerine karıştırmadığımıza bir örnek olarak bunu anlatıyorum; Türk ordularının Başkomutanını selamladım.

Şimdi de değerli milletvekillerimize şunu ifade etmek isterim, bugün şu kutuplaşma ikliminde kafamızı kaldırıp şunu görmemiz lazım: Benim de bağrından çıktığım ordu bugün Libya'dan mavi vatana, oradan, Suriye'den Irak'a, oradan Azerbaycan'a çok cephede müthiş bir mücadele vermektedir yani bunu hepimizin görmesi lazım milletvekilleri olarak ve bu takdire şayandır. Bu nedenle bunu da iddiayla ifade ederim ki dünyada bu şekilde çok cepheli bir muharebe veren ve bu kadar başarıya imza atabilecek bir ordu veya bir ruh yoktur. Bu nedenle -komutanlarımız burada, üniformalı gelmişler, sağ olsunlar- komutanlarımızı, onları idare eden Hükûmetimizi, onlara emir veren Türkiye Büyük Millet Meclisinin tüm üyelerini ben tebrik ediyorum, teşekkür ediyorum. Bu mücadeleyi öncelikle görmemiz gerekiyor.

Şimdi, önce bir teşekkürümüzü edelim de ondan sonra eleştirilerimizi elbette söyleyeceğiz. Bu konularda 100 tane kanun vermiş Milletvekiliyim yani konuları biliyoruz, öneriyoruz. Binbaşılarımız söylendi yani bana deseniz ki: "Öncelikle bu kanun teklifinden neyi beklerdiniz?" Bir, sözleşmeli erlerin o memur olabilmeleriyle ilgili bir problem var -aslında onun kanunu var da uygulanmıyor- onu beklerdim acil olarak, bir de binbaşılarımızı beklerdim. Çünkü binbaşılarımızla ilgili, bakın, şunu şöyle bir hatırlatmak istiyorum: Şimdi, uzman çavuşlarımızın emekli maaşları görevdeki maaşlarının yüzde 59'u, başçavuşlarımızın emekli maaşı görevdeki maaşının yüzde 56'sı, yarbaylarımızın emekli maaşları görevdeki maaşının yüzde 57'si. Yani şöyle bir çıkarım yapabiliriz: Adil olan emekli maaşı oranı görevdeki maaşın yüzde 55-60'ı. Peki, binbaşılarımızda bu ne kadar? Yüzde 40-47. Yani bu açık bir garabet olduğu için bunu beklerdim açıkçası. Hatırlatıyorum, umarım bundan sonraki süreçte gelir.

Maddeleri zaten inceleyeceğiz, kısaca belki cevap gelir diye özetlemek istiyorum. Şimdi, 4'üncü maddede VIII/A ve VIII/C tablolarının güncel olduğu belirtilmiş astsubaylarımızın tabi olduğu; bu, doğru. "EK-VIII sayılı cetvel güncel değil." denilmiş; bu da doğru. Ama bir de orada EK-VIII/B var, o da güncel değil. Yani EK-VIII ve EK-VIII/B sayılı cetvellerin yürürlükten kaldırılması da gerekiyor. Özet olarak bunu geçmek istiyorum.

6'ncı maddede bir çoğul eki hatası gördüm, yanlış anlamayın. Burada "EK-VIII/A ve EK-VIII sayılı cetvelde" denilmiş, bir önceki maddede "cetvellerde" denilmiş, orada "cetvelde" denilmiş yani bir karışıklık çıkmaması açısından ileride orası da çoğul ekiyle düzeltilebilir.

YASİN UĞUR (Burdur) - Düzeltilmiş orası.

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Düzeltiydiyse tamam.

Şimdi, 7'nci madde aslında kritik. Burada temsilcilerimiz de var, astsubay heyetimiz de var. Şimdi, düzenlemede lise mezunu olup geçmişte görev yapmış astsubaylarımız var ve şimdi de bunlardan en genci 39 yaşında, en yaşlısı da 94 yaşında. Şimdi, bunlar bu düzenlemeden yararlanamıyorlar yani lise mezunu olan astsubaylarımızın da düzenlemeye katılması lazım. Şimdi, burada bizim önümüzü açan bir nokta var, o nedir? Şimdi, lise mezunu olup çalışan astsubaylarımız hangi tabloya tabiler bugün? Onlara özgü bir tablo yok personel kanununda. VIII/C veya VIII/A'ya tabiler. VIII/C ve VIII/A'nın üzerindeki yazılara baktığınızda orada "yüksekokul, fakülte mezunları" yazar yani lise mezunlarına özgü bir tablo yok. Biz bunları 2015 yılında geçici 38'inci maddeyle zaten intibak ettirdik. Yani biz bunlara seni lise mezunu olarak görmüyorum, sen üniversite önlisans mezunu gibi benim nazarımda işlem göreceksin dedik zaten. Dolayısıyla burada yapacağımız şey, 7'nci maddenin birinci cümlesindeki "En az iki yıl ve daha uzun süreli yükseköğrenimi tamamlamış" ifadesi yerine orada "EK-VIII/A'ya ve EK-VIII/C'ye tabi olan astsubayların bulundukları derece ve kademeye bir kademe ilave elidir." desek sizin de işiniz kolaylaşacak. Çünkü siz şunu muhtemelen söyleyeceksiniz: "İşte polislerimizde de üniversite mezunlarına 3600 verdik." Ama biz bunlara zaten önceden -2015 yılında- şunu demişiz: "Sizi lise mezunu gibi görmüyoruz, sizi intibak ettiriyoruz." Dolayısıyla, oradan yürürsek Sayın Bakanım, bunu çözebiliriz.

Bir de, 17'nci maddede bedelli askerlik konusu var. Üç yüz altmış beş gün, bir yıl yani ek bedelden bahsediyorum, üç yüz altmış beş günlük bir kaçağı varsa bir yıllık ödeme yapıyor. Üç yüz altmış altı gün olunca iki yıl yapıyor -komutanımızla da görüştük- o biraz acımasız olmuş yani üç yüz altmış altı olunca iki yıllık ödeme yap, üç yüz altmış beş olunca bir yıllık ödeme yap. Sabah mesaj atanlar var, bir annemiz mesaj atmış: "İlik kanseriyim, kredi çekeceğim, oğlumu yollayacağım, bu çok ağır geliyor bize." diye, ben de dile getireceğimin sözünü verdim. Mesela bunu bir gün geçse, en kötü bir ay olarak yapabiliriz yani bir yıl yapmayalım diye düşünüyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.