AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Şimdi, öncelikle sunumunuz için teşekkür ederiz. Heyecanlı bir sunum izledik, dinledik ancak şöyle bir şey var: Ben de yani mesela Almanya'daki gözleminiz... İşte, Almanya artık kendi yaşlı nüfusuyla baş edemiyor, orada da -altmış yıldan beri giden- Türkiye'den bir göç var. Orada artık yaşlanmış olan yani Almanya'da çalışmış, Alman ekonomisine katkı vermiş ama artık yaşlanmış ve Almanya'ya artık yük gözüyle görülen yurttaşlarımızı... İşte, Almanya'nın sanki Türkiye'ye "Ağabey, bunları benim başımdan alın, siz bunlara bakın. İşte, aramızdaki sosyal sigorta sistemini düzeltelim, siz bunlara bakın." anlayışını ben hissettim, yanlış hissetmiş olabilirim, umarım yanlış hissetmişimdir.

Bir de şöyle bir şey var: Bakın, şimdi İstanbul'a gidin, İstanbul'da otellerin büyük bir çoğunluğunda şu anda başı sargılı veyahut da burnu sargılı insanlarla karşılaşıyorsunuz. Sosyal medyada da bu insanlar mesela şunu yapıyorlar: İşte, İngiltere'de, Avrupa'da, Amerika'da sağlık hizmetleri pahalı, ameliyatlar pahalı; bu insanlar Türkiye'ye geliyorlar, estetik ameliyatlarını yaptırıyorlar, saç ektiriyorlar, tatil yapıyorlar yani hem ucuza tatil yapıyorlar hem de sağlık hizmetlerinden faydalanıyorlar. Sağlık turizmi çok gelişiyor, daha da gelişecek gibi gözüküyor ama şöyle de bir gerçekliğimiz var bizim: Yani bir yanda böyle bir olay var ama öbür tarafta da benim yurttaşım işte, bir uzmandan randevu almak için haftalarca bekliyor. Şimdi, bu bir çelişkidir yani Türkiye'deki yaşlılardan bakalım; şimdi ülkelerdeki yaşlıların durumunu kıyaslamak, ortaya koymak için bazı endeksler ortaya çıkartılmış, siz de bunları biliyorsunuz, benim gördüğüm kadarıyla iki tane endeks var. Bir tanesi aktif yaşlanmayla alakalı, Avrupa Birliği ülkeleri kendi arasında bir endeks geliştirmiş çeşitli kriterlere göre ve Türkiye'yi de buna uyumlandırmışlar, Sırbistan'la beraber Avrupa Birliği ülkesi olmamamıza rağmen Türkiye'ye de bir puan vermişler. Mesela orada sonuncu sıradayız. Küresel Yaşlanma İzlem Endeksi var, bu endekse baktığımız zaman -yani 2013, 2014, 2015, 2017, ben bu rakamlara baktım- 91 ülke arasında 75'inci sıradayız. 2017 rakamı var, umarım yeni araştırmalara daha da iyi gelmişizdir. Mesela eğitim ve istihdam alanında sonuncu sıradayız yani esasında bizim kendi ülkemizdeki yaşlı nüfusla ilgili yapmamız gereken birçok adım varken, kendi yurttaşlarımız için atmamız gereken adım varken işte Avrupa'nın bakmakta zorlandığı "Ya, biz ne yapacağız?" diye düşündüğü bu yaşlı nüfusun Türkiye'de bakılması -ne bileyim- bana biraz tuhaf geldi. Ben bu şekilde anladım ve bu konuda...

Teşekkür ediyorum.