MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Sayın Başkanım, çok teşekkür ediyorum.

Devlet Demiryollarının Değerli Yönetim Kurulu Başkanı, Genel Müdürü, Yönetim Kurulu üyeleri, değerli yöneticileri, kamu kurum ve kuruşlarımızın değerli temsilcileri, Komisyonumuzun değerli üyeleri, Sayıştayımızın değerli temsilcileri ve Grup Başkanı; ben, öncelikle bu çalışmaların, bu denetim faaliyetlerinin faydalı ve verimli olmasını diliyorum.

Tabii, KİT Komisyonu çok ayrı bir komisyon, ayrı özellikleri olan bir denetim komisyonu ve KİT Komisyonu gerçekten bugüne kadar da gelenekleri, teamülleri, çalışmaları itibarıyla diğer komisyonlardan çok farklı olmuştur çünkü millet adına milletin kaynaklarını kullanan kurumların denetimi burada söz konusudur. Onun için de genellikle alınan kararlar da önemli ölçüde burada muhalefet ya da iktidar partilerinin birlikte aldığı kararlardır yani hiç kimse burada, özellikle Sayıştay gibi önemli, uzmanlaşmış bir kurumun hazırlayıp getirdiği raporlar üzerinde, somut birtakım konularda aksini de söylemez. Ayrıca, bizdeki denetim yapısını, sistemini de çok iyi bilmek lazım, kurumların kendi iç denetimlerini, iç denetim mekanizmalarını, işleyişleri; bunları da gerçekten iyi anlamak lazım. Öyle her şey "Saldım çayıra, Mevla'm kayıra." şeklinde değildir, sıkı bir denetim altındadır ve uzman bir kuruluş da bize raporları getirir, onun üzerinden konuşuruz.

Şimdi, bugünkü toplantıda çok ciddi talihsizlikler yaşandı yani hakikaten bir faaliyet raporundan ziyade, bir yılın faaliyet sonucuyla ilgili bir soruyla başlayan, arkasından ciddi gerginliklere kadar gelebilecek düzeyde bir tartışma götürüldü ve söylenen bir söz üzerine de binalar inşa edildi, çok ağır anlaşılabilecek, ağır yorumlanabilecek ifadeler de kullanıldı. Bu çok yazık yani gerçekten bizim gibi sorumluluğu olan, millet sorumluluğunu taşıyan milletvekillerinin böyle durumlarda çok daha anlayış içerisinde hareket etmesi lazım. Şimdi, burada herkes suçlandı, kurum suçlandı, siyaset suçlandı; bir şeylerin saklandığından, filtre edildiğinden bahisle, sansürlendiğinden bahisle dünyanın şeyi söylendi.

NEVZAT ŞATIROĞLU (İstanbul) - Başkan suçlandı.

MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Burada yönetim suçlandı. Komisyon Başkanı, hakikaten benim bugüne kadar çalıştığım komisyonlar içerisinde en demokrat ve sabrını da son şeye kadar kullanan bir anlayış içerisinde. Söylenmedik şeyler kalmadı, kimse ağzını açmıyor, açana hemen saldırı başlıyor. Ben biraz sakinleşelim diyorum, biraz usule, esasa, hukuka dikkat edelim çünkü hepimiz burada bir hukuk üzerineyiz, buradaki bürokratlar bir hukuk üzerine orada oturuyorlar, Sayıştay tarafından yapılan denetim bir hukuk üzerine, biz milletvekilleri bir hukuku üzerine; birbirimizin hukukuna saygılı olmak zorundayız, eğer şu kadarcık yerde, ortada somut çerçevesi belli bir konuda birbirimizin hukukuna saygılı olamıyorsak daha geniş alanlarda nasıl olacağız? Suçlayarak, sürekli, karşıdakiler bir şey yapıyor algısını oluşturmaya çalışarak nereye varılabilir, onu bilemiyorum. Yani KİT Komisyonu, biraz önce hakikaten bunun çok kötü bir örneğini görmüş oldu.

Değerli arkadaşlar, tabii ki denetimle ilgili bir mevzuat vardır, her şey hukuk üzerine, denetim de bunun üzerine yapılır. Biz milletvekilleri, yasa gereği Sayıştayın yaptığı denetim raporları üzerinden konuları alır, burada tartışırız. Elbette, değerlendirme yapabilmek için güncel bilgilere de ihtiyacımız olur, bu verileri de sorabiliriz.

Ben öncelikle şunu söyleyeyim: 2021 Yılı Faaliyet Raporu'nun sonucunun saklanması, gizlenmesi, üstünün örtülmesi mümkün değil. Eğer böyle bir babayiğit varsa, bunu yapan bir yönetim varsa, ben gider hakikaten tebrik ederim, yani "Böyle bir şeyi nasıl başarıyorsunuz?" diye. Böyle bir şey mümkün değil yani azıcık bir işletme yönetimi bilen, kurum yönetimi bilen bunu bilir, bilançoyu bilen bunu bilir. Dolayısıyla, bilanço ve gelir tabloları belli zamanlarda, belli tarihlerde kamu kurum ve kuruluşlarına teslim edilmek zorundadır; kurumlar vergisi beyannamesini verirken teslim etmek zorundadır, diğer kamu birimlerine teslim etmek zorundadır, Sayıştaya teslim etmek zorundadır. Bu açıdan baktığımızda, böyle bir faaliyet sonucunun saklanması mümkün değil ama buna rağmen yine internet sitesine girdiğinizde, 2021 yılı faaliyetleriyle ilgili bilanço ve gelir tablolarının bağımsız denetimlerinin yapılmış olduğu -daha doğrusu, bağımsız denetim raporları, dışarıdan yapılmış, yabancı bir firma benim gördüğüm kadarıyla da- denetim raporu oradadır, bu rakamlar da orada yazıyor, girin, sadece 2 şeyle. Dolayısıyla...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Var, var, çıktısı yanımda da net zarar yazmıyor.

MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Bir dakika, bir dakika, bir dakika...

Bak, öğrenin, ondan sonrasını devam edin, lütfen...

Dinledik, bir saat dinledik, Deniz Bey lütfen...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Böyle azarlar gibi tavırlar...

MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Ne yaptınız siz? Suçladınız.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Azarlar gibi konuşmayın.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Yavuzyılmaz, lütfen dinleyelim.

MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Saklama ne? İnternette burada, söylediğiniz rakam burada.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, aynı şey değil, Sayıştayın yayınladığı net zararı göstermiyor oradaki zararlar.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Yavuzyılmaz lütfen, Sayın Karakaya'yı dinleyelim.

MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Beyefendi, bağımsız denetçilerin hazırladığı raporlar IFRS'lere göre, Uluslararası Finansal Raporlama Standartları'na göre hazırlanır.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Orada "6 milyar." yazıyor, 6 milyar. Sorun bakalım 6 milyar mı kurumun zararı?

MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Dolayısıyla, Devlet Demiryollarının hazırladığı bilanço tekdüze muhasebe sistemine göredir, ikisi arasında faaliyet sonuçlarında farklılık vardır.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - İşte onu soruyorum.

MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Bana sorarsanız en doğru faaliyet sonucu IFRS'lere göre gelen sonuçlardır, Uluslararası Finansal Raporlamalara göre gelen sonuçlardır, o da buradadır. Şunu söylüyorsunuz...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Biz karşılaştırmaları...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Yavuzyılmaz...

Sayın Yavuzyılmaz, dinleyin lütfen.

MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Bir dakika, onun cevabını da vereceğim. Lütfen...

Ali kıran baş kesen misiniz burada? Yapmayın lütfen ya! Başından beri geldiğiniz, söylediğiniz şeylerin hiçbir tutarlılığı yok, onu söylüyorum.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ben de ona cevap veriyorum, doğru söylemiyorsunuz.

MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Ben cevabımı bitireyim, arkasından ne söyleyecekseniz söyleyin.

Ya, bir defa, bu bir talihsizliktir sizin için, bakın, o kadar uzattınız ki; ikincisi -iyi dinleyin- kurumun faaliyet raporunu yayınlayabilmesi için...

ATİLA SERTEL (İzmir) - Siz görüşünüzü açıklayın, görüşünüzü.

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Sen bağırarak konuşamazsın!

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Zeybek, oturun lütfen...

MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Kemal Bey, otur, sinirlenme, otur, otur.

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Kes, kes!

MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - "Saklıyorsunuz." diyor.

Ben duymadım ne dediğini ama her neyse cevabını 5 katıyla geri iade ediyorum.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Mevlüt Bey, siz görüşünüzü açıklayın, lütfen ayar veren konuşmaları bırakın, ayar vermeyin.

MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Beyefendi, bakın, ben KİT Komisyonunun aynı zamanda sözcüsüyüm. Burada usulle ilgili...

ATİLA SERTEL (İzmir) - Ben de KİT Komisyonun sözcüsüyüm, sizden rica ediyorum.

MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Nerenin sözcüsüsünüz? KİT Komisyonunun 1 sözcüsü var.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Cumhuriyet Halk Partisi grubunun sözcüsüyüm.

MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Gider orada yaparsınız.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Hayır, buradayım.

MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Beyefendi, o zaman ben de Milliyetçi Hareket Partisinin sözcüsüyüm aynı zamanda.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Tamam, ben de sizden rica ediyorum, bir şey rica ediyorum...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Sertel bitirsin konuşmasını.

MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Ben, burada...

ATİLA SERTEL (İzmir) - Bakın, bir şey rica ediyorum Mevlüt Bey.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Karakaya, devam edin.

MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Susana kadar konuşmayacağım.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Mevlüt Bey, bir şey rica ediyorum sizden.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Sertel, lütfen...

MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Ben hakaret etmiyorum.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Konuşmanızda ayar veren değil, bilgi veren bir üslup olursa memnun oluruz.

MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Bu bilgi veren ama bakın, değerli milletvekilleri, bir saattir Komisyonumuzun denetim etkinliği ve verimliliği etkilenmektedir, sabote edilmektedir, bunu anlatmaya çalışıyorum .

Şimdi, bakın, faaliyet raporunun kurum tarafından yayınlanabilmesi için 2021 Yılı Denetim Raporu'nun Sayıştaydan kuruma gönderilmesi gerekir. Peki, 2021 Yılı Denetim Raporu Sayıştaydan kuruma gitti mi? Gitmedi.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Basit bir soruya cevap verilecek.

MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Peki, öyleyse kurum bir faaliyet raporunu nasıl yayınlayabilir? Saklanan bir faaliyet sonucu yok. Elbette soruldu, Sayın Genel Müdür cevabını verir.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Verseydi de bu kadar tartışmasaydık.

MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Bir dakika...

Efendim, siz daha usul olarak... Yani bire bir "Bunu sordum, cevabını ver." diyaloğu şeklinde bir denetim usulü yok; Sayın Başkanın itirazı budur, usuledir, üslubadır. Dolayısıyla siz, burada buna dikkat etmeden, yanlış bilgiler, eksik bilgiler üzerinde bir suçlama inşa ediyorsunuz hem de öyle inşa ediyorsunuz ki: "Efendim, saklayamazsınız, yapamazsınız." şeklinde. Saklanan bir şey yok, gizlenen bir şey yok; yayınlanmayan bir rapor var.

Yine, benim bildiğime göre, genel yatırım ve finansman kararnamesi gereğince mayısın sonuna kadar yayınlanması gerekiyor ya da tam emin değilim, haziranın sonu da olabilir, doğru mu? Ya, mayısın sonuna kadar. Evet, gecikmiş. Bugün ayın kaçı? 23'ü, yirmi üç günlük bir gecikme var ama zaman zaman bu tür şeyler olur, olabilir, teknik sebepleri olabilir, mazeretleri olabilir; raporun yayınlanmasıyla ilgili yirmi günlük bir gecikme var; saklanan bir şey yok, gizlenen bir şey yok. Şimdi, burada öyle bir senaryo yazıldı ki sanki bu rapor özellikle saklanıyor, kamuoyuna böyle bir mesaj veriliyor; bu, doğru değildir; bu, haklı bir şey değildir; bu, ahlaki değildir her şeyden önce. Yani lütfen, bunu söylediğimiz zaman da bunu ayar olarak almayın. Ben ne ayar verme durumundayım ne bilgi verme durumundayım ne de kimseye bir şey öğretme durumundayım ama burada benim sadece gördüğümü aynı zamanda KİT Komisyonu Sözcüsü olarak da ifade etme görevim de var, ben bir üye olarak da bunları söylemek durumundayım. Yani olmayan bir şeyi, yanlış bir konu üzerindeki bunca yapılan ithamlardan dolayı, bence bunu yapan arkadaşların geriye dönüp bir özür dilemeleri gerektiğini düşünüyorum.

Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan.