SELMAN OĞUZHAN ESER (Karaman) - Başkanım, ben de teşekkür ediyorum.

Toplantının başında, gerçekten hiçbirimizin istemediği tartışmalar yaşandı. Sayın Deniz Vekilim müsaade ederse ben de o konu üzerinde birkaç şey söylemek istiyorum. Öncelikle Kemal Bey'in tutumuyla, tavrıyla ilgili birkaç bir şey söyleyeceğim. Kemal ağabeyimizin kalbinde bir şey yok, ne varsa dilinde bazen oluyor, biz de kalbini bildiğimiz için... Bu konuda bazen kendimizi tutamıyoruz, tabii, tepkilerimiz oluyor ama gerçekten o noktada biz gönlündeki temizliği biliyoruz.

Toplantının başında yani 2019 yılı önerisi, 1 no.lu önerisi üzerine söz alındı ve bu öneri üzerinde sayın vekilimiz bir soru sordu. Tabii ki bu soruya...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Eser, biliyorsunuz, tabii, Kemal Bey'i biz de tanıyoruz ama gönlünden geçenler tutanağa geçmiyor, ağzından çıkanlar, dilinden çıkanlar tutanağa geçiyor.

SELMAN OĞUZHAN ESER (Karaman) - AK PARTİ Grubumuz adına da söyledim.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Buna dikkat etmek lazım, üsluba dikkat etmek lazım, konuşmalara dikkat etmek...

SELMAN OĞUZHAN ESER (Karaman) - Başkanım hem şahsım adına hem de grubumuz adına...

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Arkadaşlar dengemizi bozuyorlar.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Anladım ama kendinize hâkim olacaksınız Sayın Zeybek, kendinize hâkim olacaksınız. Yani aklımızdan geçen, gönlümüzden geçen tutanaklara geçmiyor; ağzımızdan çıkan geçiyor.

SELMAN OĞUZHAN ESER (Karaman) - Evet Başkanım, şimdi, biz tepki gösteriyoruz zaten. Söylediği bazı sözler bizi gerçekten irite ediyor ve dayanılmaz bir hâle geldiğimiz için biz de inanılmaz bir şekilde tepki gösterebiliyoruz. İnsani olarak yani doğası gereği insan bazı sözleri kaldıramaz ve ağırına gider, tepki gösterir. O yüzden, Kemal Bey de bizi mazur görsün yani bu noktada ani çıkışlarımız oluyor ki sözlere istinaden bunların olması da gayet doğal, insani olarak kabul edin.

Deniz Vekilimizin sorduğu sorunun gerçekten denetim yetkisi çerçevesinde cevaplanması gerektiğini ben de ifade etmek istiyorum. Aynı soruyu ben de soruyorum ve cevabını yazılı veya sözlü olarak talep ediyorum. Tartışmanın çıkmasındaki asıl neden benim kanaatimce şu: Bugüne kadar yapılan KİT Komisyonu toplantılarının hemen hemen tamamında, önerilerin görüşmesi esnasında, milletvekillerinin sorduğu sorulara Genel Müdürlerimiz genellikle doğrudan cevap vermiyor, Başkanımız da cevap verdirmiyor, usul bu şekilde devam ediyordu. Bunun istisnasını ben çok fazla hatırlamıyorum, burada hatırlayan varsa, şurada şu gün olmuştu desin. Burada Deniz Vekilimizin sorduğu soru gayet yerinde, haklı bir soru, öneriyle ilgisi olsun olmasın denetim yetkisi çerçevesinde ancak öneride soruyu sorarken "Ben şu yılın zararını istiyorum, bitti; cevap versin, ondan sonra devamına geçeceğim." dediği takdirde bu iş usul işine döndüğü ve Başkanımızın en sonunda öneri sonrasında veya diğer öneride cevap vermesi gerektiğini, geçmiş bütün toplantılarda olduğu gibi tavrını bu şekilde sergilediğini hepimiz gördük. Devamında olan olayların ne muhalefet vekillerimiz tarafından ne de iktidar vekillerimiz tarafından tasvip edildiğini düşünmüyorum.

Şöyle bir şey daha tespit edeyim: Tartışmanın da gerçekten bir seviyesi olmalı. Neden olmalı? Tartışılacak konu yüksek sesle olabilir, birbirimizi kıracak şekilde olabilir, yalnız bazı konular vardır ki hepimiz bu konularda hassasız -o konuları tartışma dışı- o konuları ortaya atarak birbirimizi karşılıklı gerçekten yıkıma uğratacak, irite edecek ve aramızı çok ciddi anlamda açacak şekilde gündeme getirilmemesi veya tartışma konusunun içine dâhil edilmemesi gerektiğini söylemek istiyorum.

Başkanım, teşekkür ediyorum.