KOMİSYON KONUŞMASI

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ahmet Vekilim kalan süresini bana veriyor. Ben de konuşmamı o şekilde tamamlayacağım.

Şimdi, Sayın Süleyman Karaman "Kazalar olur." dedi.

ZİVER ÖZDEMİR (Batman) - Toplantının başlangıcında resmen benim konuşmamı provoke ettin. Ben de senin gibi, konuşman boyunca...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Dolayısıyla da bu kazaların ya yağmurdan, kardan, bir afetten kaynaklandığını veya kendileriyle ilgili kaynaklanmadığını ifade ettiler.

SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Deniz Bey, bir dakika, bir düzeltme yapalım: "Olur" demedim, "oluyor" dedim. Niye "olur" diyeyim, gelecekte inşallah olmaz, oluyor yani.

OTURUM BAŞKANI YAVUZ SUBAŞI - Süleyman Bey, Deniz Bey'i dinliyoruz.

SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Ama yanlış cümleler kuruyor.

OTURUM BAŞKANI YAVUZ SUBAŞI - Söz alırsın, düzeltirsin.

Buyurun.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Şimdi, durum şu. Aslında konunun bir sebebi daha var konuşulmayan.

ZİVER ÖZDEMİR (Batman) - Sizin Komisyonlarda, arkadaşlarınızın yaptığı gibi, nasıl ki kitap okudularsa sen konuştuğun müddetçe ben de burada Devlet Demiryollarının raporunu okuyacağım konuşmanızın anlaşılmaması için.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - O da şudur: Liyakatsizlik.

ZİVER ÖZDEMİR (Batman) - Bana özür borcunu yerine getirmen lazım.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayıştay raporlarına göre, Devlet Demiryollarının 2020 yılı Sayıştay Raporu'nda diyor ki: "Görevde yükselme sınavına tabi olan kadrolara sınavsız olarak müdür atılması yapıldığı tespit edilmiştir."

ZİVER ÖZDEMİR (Batman) - Deniz Bey istediği kadar duymazlıktan gelsin, ben de aynı şekilde müdahale edeceğim.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yani eğer sınavla atanması gereken müdürleri sınavsız olarak atarsanız...

ZİVER ÖZDEMİR (Batman) - Benim kendi seçim bölgemle olan konuşmalarımın anlaşılmasına müsaade etmedi.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - ...bunun önünü açarsanız işte, o zaman bu tren kazalarının da önü açılmış olur. Devlet Demiryollarının Sayıştay raporuna göre, bakın burada, 40 personelin sınavla atanması gereken müdürlüklere sınavsız olarak atandığı görülüyor Devlet Demiryollarında. Bunu yapan kim? Bunu yapan Devlet Demiryollarını yöneten üst düzey yetkililer, bunu yapan sizlersiniz. Ne olmuş? Bakın, her biri teslim alma müdürü olmuş sırayla, bir basamak olarak kullanmışlar teslim alma müdürlüğünü, o göreve gelmişler, oradan orayı basamak yapıp zıplayarak geçmiş, şube müdürü olmuş. Bakın, bu 40 usulsüz atanan yetkiliyle ilgili örnek vereyim: Misafirhane müdürü 13 Mayıs 2020 tarihinde bu göreve geliyor, sınavsız olarak da koruma ve güvenlik müdürü oluyor, yapılıyor aynı gün. Teslim alma müdür yardımcısı oluyor 29 Ocak 2020'de, aynı gün sınavla atanması gereken yere sınavsız geçiyor, şube müdürü vekili oluyor. Misafirhane müdürü 15 Mayıs 2020 tarihinde bu göreve geliyor ve sınavla atanması gereken yere sınavsız bir şekilde zıplayarak geçiyor, gar müdürü vekili oluyor ve bu şekilde 40 kişi şube müdürlüğü seviyesinde görevlere atanıyor. Ondan sonra da kaza olduğunda "Niye kaza oldu?" E, sınavla atamanız gereken yere sınavsız atıyorsunuz, eğitim vermeniz gereken, makas değiştirmesi gereken personele yeterli eğitim verilmiyor; neticesinde de makasları karıştırıyor, 4 tane çoklu ray sisteminin olduğu marşandizde karşılıklı trenler kafa kafaya çarpışıyor ve can kayıpları yaşanıyor.

Şimdi, bu söylediğim 40 kişiyle mi kalıyor Devlet Demiryolları? Hayır. Bakın, Devlet Demiryolları Taşımacılık AŞ, 52 kişi de burada aynı şekilde sınavla atanması gereken müdürlüklere sınavsız olarak atanacakları teslim alma müdürlükleri gibi görevlere geliyor. Ya, şu listeye bakar mısınız Sayın Genel Müdürüm. Devlet Demiryollarında ne kadar çok teslim alma müdürlüğü kadrosu varmış ya.

SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Daha önce de vardı ya, yeni değil, bu hukuki.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Basamak olarak basıyor, bir gün sonra şube müdürü oluyor.

Bununla da kalmıyor, bakın devam ediyor "375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin mülga ek madde 18 hükümleri şartlarını taşımayan personelin müfettiş kadrosuna atandığı tespit edilmiştir." diyor, Sayıştay söylüyor. Bakın, bu bütün kazalar olmasın diye, güvenliği sağlayacak onu teftiş edecek müfettiş usulsüz olarak atanmış. Sonra, liman işletme müdürü olmak için gerekli öğrenim şartını taşımayan personelin söz konusu kadroya atandığı tespit edilmiştir. Kim söylüyor bunu? Sayıştay söylüyor. Devam edelim. "2016 ve 2017 yıllarına ilişkin sicil ve başarı değerlendirmesi olmayan sözleşmeli personelin daha üst bir görev olan misafirhane müdür yardımcılığına atandığı tespit edilmiştir." burada. Devam edelim. "Müşavir ve başuzman kadrolarında istihdam edilen personelin tecrübelerine uygun görev tevdi edilmemesi Devlet Demiryollarında..." Devam edelim. Sayıştay raporu yine "Gerekli hizmet süresi şartlarını taşımayan personellerin müdür kadrolarında tedviren görevlendirilmesi" diyor; bu da Devlet Demiryolları. Ya, ben bu kadar liyakatsizliği bir arada hiçbir kurumda görmedim. Hepsi Sayıştay raporu, hiç yorum yapmadan söylüyorum. Bunların tümünü sizler yapıyorsunuz; yapmayın, bunlar yasal değil, bunlar mevzuata aykırı. Ondan sonra birileri çıkıp da "'Neden kaza oldu?' diye üst düzey yetkililerde de sorumluluk aransın." dediği zaman...

SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Ya, mevzuata aykırı değil de yapmasalar iyi olur.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - ...bu şekilde işte bu gibi usulsüz atamalar ve o nedenle de görevin doğru düzgün yerine getirilmemesi nedeniyle kaza oluyor.

Bakın, yeri geldi gösteriyorum. Bakın, bu çocuk kim? Bu çocuk kim arkadaşlar? Bu çocuk Oğuz Arda Sel, 8 Temmuz 2018 tarihinde hayatını kaybetti. Nerede? Çorlu tren faciasında kaybetti. Yazık, günah, bizim çocuğumuz, yazık. Annesi feryat ediyor, bugün bile yazmış, "1.446 gündür yoksun." diye yazıyor, bir ana yüreği yanıyor.

Bakın, sadece o da değil, isimlerini sayalım, hayatını kaybeden vatandaşlarımız: Ersen Gül, Serhat Şahin, Melek Tuna, Ayşe Başaran, Ergün Kerpiç, Hakan Sel, Oğuz Arda Sel -babasıyla birlikte hayatını kaybetmiş- Özge Nur Dikmen, Gülce Dikmen, Sena Köse, İrfan Kurt, Mavinur Tiflizden, Bahar Koçman, Yağmur Laçin, Özcan Cesur, Derya Kurtuluş, Beren Kurtuluş, Emel Duman, Bihter Bilgin, Ömer Alperen Can, Seyfi Ergül, Zübeyde Seven, Gani Kartal, Rubize Kartal, Fethiye Yıldız; 25 vatandaşımız hayatını kaybetti. O yüzden, tren kazalarını konuşurken hepimiz hassas olmak durumundayız başından sonuna. Canı acıyan, hâlâ içi yanan, ana yürekleri, baba yürekleri var. Annelerini babalarını kaybetmiş çocuklar var; onlar hâlâ annesiz, hâlâ babasızlar. Bu, liyakatsiz atamaların bir sonucudur. İşlerin yapım tekniğine uygun yapılmaması, yapılıp yapılmadığının yeterince kontrol edilmemesi neticesinde bu kazaların olması tetikleniyor. Yani her burada dile getirdiğimiz felakette "Yağmur çok yağdı." "Kar çok yağdı." "Doğal afet oldu." "İşte, coronavirüs salgını vardı." gibi gerekçelerle üzeri örtülemez, bu can kayıpları telafi edilemez.

Şimdi, kurumun zararıyla ilgili birkaç şey söylemek istiyorum: Bakın, bu elimde gördüğünüz Sayıştayın 2013 Yılı Raporu, diyor ki: "2013 yılında 1 milyar 280 milyon 554 bin 387 lira zarar." Kurum zararı etmiş. 2014 yılında 1 milyar 874 milyon 309 bin 739 lira zarar etmiş, 2015 yılında 2 milyar 98 milyon 73 bin 666 lira zarar etmiş, 2016 yılında 2 milyar 506 milyon 465 bin 394 lira zarar etmiş, 2017 yılında 2 milyar 1 milyon 974 bin 74 lira zarar etmiş.

OTURUM BAŞKANI NEVZAT ŞATIROĞLU - Toparlayalım lütfen.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - 2018 yılında 2 milyar 557 milyon 962 bin 517 lira zarar etmiş, 2019 yılında 2 milyar 546 milyon 895 bin 95 lira zarar etmiş, 2020 yılında 3 milyar 866 milyon 423 bin 656 lira zarar etmiş. Yani 2013-2020 yılları arasında -toplam zararı- 18 milyar 732 milyon 654 bin 531,22 lira zarar etmiş; dehşet verici bir zarar. Bu zararın, bakın benim yaptığım hesaba göre, 200 milyon 142 bin 539,74 doları Ankara-İstanbul Demir Yolu Hattı 2'nci Kesim Projesi'nde yapılan vurgunla ilgili ve bu vurgunun da güncel TL olarak tutarı 3 milyar 474 milyon 474 bin 489 liradır.

OTURUM BAŞKANI NEVZAT ŞATIROĞLU - Topalıyor muyuz Sayın Vekilim.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Toparlıyorum.

Son bir konum var, Ahmet Kaya Vekilimden aldığım süreyle onu tamamlayayım.

Son söyleyeceğim konu da şu...

OTURUM BAŞKANI NEVZAT ŞATIROĞLU - Ahmet Kaya, Süleyman Karaman'a vermişti süresini ama size de mi verdi?

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Evet, o kalan kısmı da ben aldım.

OTURUM BAŞKANI NEVZAT ŞATIROĞLU - Bir şey kalmadı ki Ahmet Kaya'dan.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Birkaç dakika...

OTURUM BAŞKANI NEVZAT ŞATIROĞLU - Peki, buyurun toparlayın.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Şimdi, bu yapılan projeler, yatırımlar yapılacak; bunu biz de destekliyoruz. Tabii ki yapılacaklar ama kaça yapıldı, kaça yapılabilirdi, bir kamu zararı var mı, birilerinin orantısız aşırı zenginleşmesi var mı; bunu da denetlemek bizim görevimiz, bu Komisyonunun görevi.

Şimdi, ben bu Komisyonda... Bakın, bu pazarlık usulüyle yapılan yani "adrese teslim" dediğimiz bizim yani 3 firmayı 5 firmayı çağırarak yapılan ihalelerle nasıl bir zarar oluşturulduğunu size oransal olarak ispat edeceğim. Bakın, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Sayıştay Raporu diyor ki: "Yapı İşleri Genel Müdürlüğü tarafından 4734 sayılı Kanun'un 21'inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında pazarlık usulüyle ihalesi düzenlenmiş ve sonucunda yükleniciyle 3 milyon 300 bin lira bedelle sözleşme imzalanmıştır." Pazarlık usulüyle... "Ancak yapılan incelemede yaklaşık maliyet için teklif alınan 3 firmayla, pazarlık usulü ihaleye davet edilen 3 firmanın aynı olduğu tespit edilmiştir." Bakın, aynı.

Bir örnek daha, bir hastalık gibi nasıl pazarlık usulü ihalenin bütün devlet kurumlarını sardığını göstermek için. Gençlik ve Spor Bakanlığı Sayıştay Raporu diyor ki: "Bakanlığın Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğünce yapılan toplam 40 yapım ihalesinden 15'inin açık ihale usulü, 25'inin ise 21/b'yle yapıldığı tespit edilmiştir." 15 açık ihale usulüyle yapılan ihalede ihale sözleşme bedelinin yaklaşık maliyet oranının ortalaması yüzde 70,6. Bakın, açık ihaleyle yapılınca yüzde 70,6 yaklaşık değere oranı. Ancak 25 pazarlık usulü ihalede bu oran yüzde 97,4'tür yani bütün bu suç duyurusunda bulunduğumuz pazarlık usulüyle yapılan demir yolu ihalelerinin arasında yaklaşık yüzde 30'luk kamunun bir zarar payı var.

Bakın, Millî Eğitim Bakanlığı Sayıştay Raporu diyor ki...

OTURUM BAŞKANI NEVZAT ŞATIROĞLU - Ahmet Kaya'nın da süresinin sonuna geldiğinizi ifade edeyim. Lütfen son cümlelerinizi alalım.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Hemen tamamlıyorum, bir dakikada tamamlıyorum.

"Yaklaşık maliyetin hesaplanmasına esas piyasa araştırmasının yapıldığı, ihalelere teklif vermeye davet edilen veya alımın yapıldığı bazı firmalar, ihale tarihinden yaklaşık bir ay önce tarihte kurulduğu görülmüş olup, bu firmaların hangi özelliklerinden dolayı ihaleye davet edildiği konusunda herhangi bir gerekçe ileri sürülmemiştir. İhaleye teklif veren 3 firmadan 2'sinin adresleri aynıdır." "21/b kapsamında yapılan bu ihalelerde, ihale/sözleşme bedelinin yaklaşık maliyete oranının ortalaması yüzde 97..." Yüzde 70'e inmesi lazım ama yüzde 97, arada kayıp var.

Son cümlemi söylüyorum, son cümlem de şu: Bakın, bunu daha da somut hâle getirmek için bir çalışma yaptım. Çalışmada AK PARTİ döneminde 2005-2022 yılları arasında yap-işlet-devret projeleri haricinde yapılan ihaleleri en fazla alan 11 şirketin bunların ne kadarını açık ihaleyle aldığını, ne kadarını pazarlık usulüyle, ne kadarına da belirli isteklilerin davet edildiği -o da pazarlık usulüne benzer bir yöntem- ihaleyle işe aldığını tespit ettim; söylüyorum, bitiriyorum: Firmalar; Limak, Kolin, Cengiz, Kalyon, IC İçtaş, Makyol, Bayburt Grup, YDA, Çelikler, Yapı ve Yapı inşaat, Rönesans. Toplam ihale sayısı 444. Bu ihalelerin sadece yüzde 19'unu açık ihaleyle almışlar, sadece yüzde 19. Pazarlık usulü ve belirli isteklilerin davet edildiği ihalelerin toplam oranı yüzde 81; durum, vaziyet budur. İstisna olan bir ihale usulü artık genel olarak uygulanıyor ve burada devasa bir kamu zararı oluşuyor.

Teşekkür ediyorum.