KOMİSYON KONUŞMASI

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Tabii, üzülerek ifade edeyim ki Sayın Bakanın açıklamalarından ekonomi yönetiminin Türkiye gerçeklerinden ve reel ekonomiden koptuğunu görüyoruz. Bunun sonucu nedir? Bunun sonucu şudur aslında: Yani ekonomi güven üzerine dayalıdır ve böyle olunca da yani bu açıklanan verilere baktığımızda ciddi derecede hem içeride hem dışarıda bir güven zedelenmesine yol açtığını görüyoruz bu açıklamaların.

Şimdi, Sayın Bakan, bir açıklamanızda şöyle bir ifade vardı, dediniz ki: "Azalan dış finansman ihtiyacıyla birlikte enflasyon üzerindeki kur baskılarının düşeceğini öngörüyoruz." Burada 6'ncı sayfada da var. Yani ben bunu işin açıkçası anlayamadım yani dış finansman ihtiyacı nasıl düştü önümüzdeki süreçte? Yani kamunun ve özel sektörün önümüzdeki bir yıl içerisinde ödemesi gereken, çevirmesi gereken 182 milyar dolarlık bir dış borcu var ve ilk beş ayda -2022'nin ilk beş ayında- cari açıkta rekor kırmışız ve önümüzdeki süreçte de -bir yıllık süreçte de- yaklaşık 50 milyar dolarlık bir cari açık beklentisi var iken yani bunu nasıl ifade ettiniz ben anlamış değilim; nasıl dış finansman ihtiyacı azalmış? Bize göre, tam tersine dış finansman ihtiyacı artmış ve maalesef bu dış finansmanı karşılayacak, borçlarımızı çevirecek, kasamızda da para kalmamış diye görüyoruz; eksi 55 milyar dolarlık bir rezervimiz var. Ve yine, Merkez Bankasının verilerine baktığımızda, şu anda kullanılabilecek olan döviz 7,5 milyar dolara düşmüş yani bu... Neredeyse iflas ettik diyebiliriz aslında. Dolayısıyla, bu tür açıklamalarla bence hem içeride hem dışarıda ekonomi yönetiminin, Türkiye ekonomisinin geldiği sorunlu noktayı göremediğini ve buna uygun çözüm üretemediğini düşünmekteler ve bundan dolayı da hem içeride hem dışarıda bir güven zedelenmesine yol açtığını düşünüyorum.

Tabii, ek bütçeye baktığımızda, aslında ek bütçenin sene ortasında önümüze gelmesinin de ekonomide işlerin iyiye gitmediğinin en önemli göstergesi olduğunu düşünüyorum. Yoksa, ilk başta yapmış olduğunuz bütçe hedefleri tutmuş olsaydı bugün bu konuşmaları yapıyor olur muyduk, bu bütçe önümüze gelir miydi? Gelmezdi, demek ki yanlış giden bir şeyler var. Az önce Sayın Cemal Bey de bunu itiraf etti zaten, dedi ki: "Enflasyon arttığı için gelirlerde bir artış var." Evet, doğru, enflasyon artmış ki devletin gelirlerinde bir artış söz konusu olmuş ve buna göre de vergi gelirlerinde de bir artış olmuş. Şimdi, bakıyoruz yani 1 trilyon 80 milyarlık bir ek bütçede çıkan rakamlarla yani mevcut bütçeye göre neredeyse yüzde 100'ün üzerinde bir artış söz konusu; vergilerde yüzde 100'ün üzerinde, bazı kalemlerde belki yüzde 200'lük, yüzde 300'lük artışlar söz konusu ama işçiye, memura, emekliye yapılması düşünülen artış ise yüzde 40. Ya, bu demektir ki yine bu rakamlarla işçi, memur, emekli, enflasyona karşı ezdirilecek yüzde 40 artış söz konusu olursa. Yani bu toplanan gelirin vergi oranı kadar işçiye, memura, emekliye, dar gelirliye maaş zammı yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Dolayısıyla, memur, işçi, emekli şu anda yüzde 40 zam yapılması hâlinde kafadan eksi yüzde 60 zararda.

Evet, devam eden süreçte tabii, yanlış ekonomi politikalarının temelini az önce ifade etmiştik, yanlış faiz politikası olduğunu ifade etmiştik. Tabii, riskleri sürekli artan bir ülkede kurların yükselmesi kaçınılmaz bir sonuçtur. Bakın, bugün itibarıyla 17,35 civarında bir kur seviyesi var ama sene sonuna doğru bu kurların belki 25'lere, 30'lara, o seviyelere gideceğini düşünen ekonomistler var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Lütfen tamamlayın.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Toparlıyorum.

Yani bu hepimizi, toplumu ürkütüyor Sayın Bakan, yani sizi ürkütmüyor mu bilmiyorum, yani bizim uykularımız kaçıyor, 30'lara çıkan bir kuru duydukça ürküyoruz yani. Dolayısıyla, buna yönelik bir önlem paketiniz var mıdır, neler planlıyorsunuz bunları açıklamanızı rica ediyoruz.

Teşekkür ediyorum.