KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Bakan...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Hep aynı şeyleri diyorsun.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Müdahale etmeyelim Sayın Aydemir.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Hemen insicamı bozuldu!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, buyurun Sayın Paylan.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Değerli arkadaşlar, şimdi de gelir bütçesiyle ilgili konuşacağız. Sayın Bakan çok mutlu, vallahi gözlerinden ışık saçıyor. "Bütçem fazla verdi." diye geldi buraya ama enflasyon...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Hep aynı şeyler.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, sıra geldiğinde fikirlerinizi söyleyin, rica ediyorum.

Buyurun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Değerli arkadaşlar, enflasyon yoksulu daha yoksul, zengini daha zengin yapar ve Maliye de daha fazla vergi toplar, değerli arkadaşlar. Bakın, Sayın Bakan, siz burada gelir kalemlerinizi açıklamışsınız. Şimdi, Amerika Birleşik Devletleri'nde bir tartışma var, bilmiyorum takip ediyor musunuz? Mazottan ve benzinden alınan vergilerin kaldırılması üzerine bir tartışma var. Biden ne yaptı? Amerika Başkanı Biden Kongreye gitti ve "Mazottan ve benzinden alınan vergileri yıl sonuna kadar kaldıralım." diye bir teklif götürdü ve Kongre üyeleri de bunu kabul ettiler. Şimdi baktım, siz ne diyorsunuz? "Bırakın vergiyi kaldırmayı, ben 47 milyar lira daha mazottan, benzinden vergi alacağım." diyorsunuz. Keyfiniz yerinde güzel ama ya, bir arabanın deposu 1.500 liraya doluyor Sayın Bakan. Şimdi, bu depoyu zenginler doldurabiliyor ama orta kesim dolduramıyor. Ben Erol Hocama katılmıyorum; trafik rahatladı, siz trafik sorununu çözdünüz; Ankara'nın, İstanbul'un trafiği rahatladı. Eskiden bir buçuk saatte gittiğimiz yere şimdi yarım saatte gidebiliyoruz sayenizde. Öyle, öyle; trafiği rahatlattınız ve yurttaşlarımız zorlanıyor. Benim size bir önerim var: Şimdi, geçtiğimiz yıl mazot 6,5 liraydı, benzin 7 liraydı, 7,5 liraydı, şimdi 28-30 lira. Böyle bir durumda maliye politikasının devreye geçmesi gerekir diye düşünüyoruz. Hani para politikasında bence başarısızsınız yani sonucu belli ama maliye politikası böyle olağanüstü dönemlerde devreye geçmeli. Ve Amerika'da olan uygulamanın benzerini burada da öneriyorum size. Gelin, en azından yıl sonuna kadar benzinde, mazotta ve doğal gazda olan vergi yüklerini kaldıralım. KDV, ÖTV almayalım benzinde, doğal gazda ve mazotta Sayın Bakan; bunu öneriyorum size.

Başka neyi öneriyorum Sayın Bakan? Maliye politikaları başka konularda da devreye geçmeli. Temel ihtiyaç ürünlerinde KDV'yi düşürdünüz, bu önemli bir adımdı. KDV'yi yüzde 1'e düşürdünüz ancak mesela yurttaşlarımız bunu alıyor ama bir de mesela restoran sahipleri, esnaf bunu alıyor, bu temel ihtiyaç ürünlerini, öyle değil mi? Bu, temel ihtiyaçlarda KDV'yi düşürdüğünüz hâlde fiyatlar düşmedi Sayın Bakan, biliyorsunuz. Siz bu fiyatların düşmesini beklerken temel ihtiyaç ürünleri bırakın düşmeyi 2 katına yükseldi. Şimdi, restoran sahipleri, küçük esnaf diyelim ki bu ürünleri alıyor yüzde 1'le, kendileri yüzde 8'le bunlara fiş kesiyor değil mi? Sonucunda, dün bir esnaf kardeşim yolu çevirdi, bu şikâyetini söyledi. "Ya, bırakın aldığımız temel ürünlerin fiyatının düşmesini, arttı." dedi. "Bir de yetmiyormuş gibi bize her ay fahiş bir KDV çıkıyor." dedi. "Çünkü ben fiyatıma zam yapamıyorum. Çorbayı 5 liraya satıyorsam gene 5 liraya satıyorum ama yüzde 8 de KDV biniyor, dünya kadar vergi ödüyorum." dedi esnaf kardeşlerimiz. Bunu dikkate almanızı önemle rica ediyorum. Çünkü siz çok iyi biliyorsunuz; bir yerin girdisinin KDV'si düşükse, çıktısının KDV'si yüksekse ciddi bir sıkıntı oluyor, tersi de ciddi bir sıkıntıdır. Bu açıdan bu zincirin doğru tanımlanması gerekir diye düşünüyorum. Bununla ilgili de dikkate almanız önemli diye düşünüyorum.

Sayın Bakan, gelir politikalarında maliye politikası devreye geçmesi gerekir dedim ama şimdi, gelir vergisi olarak baktığımızda, gelir vergisinde bir artış öngörüyorsunuz ama gelir vergisini kimden alıyorsunuz Sayın Bakan? Yüzde 95'ini direkt ücretlilerden kesiyorsunuz yani kaynaktan kesiyorsunuz, daha ücretlinin cebine girmeden onlardan kesiyorsunuz. Beyana tabi gelir vergisi oranınız nedir Sayın Bakan? Ya yüzde 3'tür, ya yüzde 4'tür. Ya, beyana tabi gelir vergisi oranının bu kadar düşük olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Şimdi, öyle değil mi? "Çok kazanandan çok alacağım." diyeceksiniz, "Az kazanandan az alacağım." diyeceksiniz ama bütün gelir vergisini siz ücretliden alacaksınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buyurun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bu kabul edilemez. Bunu mutlaka değiştirmemiz gerekiyor. Biliyorsunuz, demokratik ülkelerde beyana tabi verginin yüksek olması esastır, beyana tabi vergiyi yükseltmek esastır. Bununla ilgili de görüşlerinizi merak ediyorum.

Kurumlar vergisini yükseltmenizi -dediğim gibi- önemsiyoruz yani bu önemlidir kurumlar vergisi rakamının yükselmesi ama buna şöyle bakalım: "315 milyar lira vergiyi yükselttim." diyorsunuz ya kurumlar vergisini, bu ne demektir biliyor musunuz? Kurumlar vergisi yüzde 20 değil mi? E, bunu 5'le çarp; 1,5 trilyon lira kâr edecek demektir sermaye, 1,5 trilyon lira yani 315'i size, 1,2 trilyonu sermayeye demektir. Yani sermaye, emek sömürüsü üzerinden büyük bir servet yapıyor demektir Sayın Bakan. Ve benim size bir önerim var Sayın Bakan: Batı demokrasilerinde bu tartışılıyor ve bazı ülkeler uygulamaya geçti. Artan oranlı gelir vergisi yok mu? Var. Ya, şu kurumlar vergisinde niye artan oranlıya geçmiyoruz? Ya, şimdi bakıyorsunuz küçük bir dükkânı var adamın, şirket kurmuş. Diyelim ki 100 bin lira kâr ediyor; ondan da yüzde 20 vergi alıyorsun değil mi? 20 bin lira vergi alıyorsun, 100 milyar lira kâr edenden de yüzde 20 vergi alıyorsun? Böyle bir şey kabul edilebilir mi ya? Bankacılık sektörü 100 milyar lira kâr edecek, ondan yüzde 20 vergi alacaksın. Bir dükkân sahibi, bir küçük şirketten de 100 bin lira kazanmış, ondan da yüzde 20 vergi alacaksın. Böyle bir şey kabul edilemez. Burada da benim önerim, artık dünyada da bu tartışılıyor ve geçiliyor. Kurumlar vergisinde de, gelir vergisinde olduğu gibi artan oranlı bir düzene geçmemiz lazım. Özellikle sizin düzeninizde geçmemiz lazım çünkü patronlar, zenginler, büyük şirketler daha fazla para kazanıyorlar. Bunu değerlendirmenizi önemsiyorum. Burada elde edeceğimiz gelirleri de sosyal politikalara aktarmamız lazım. Mademki patronlar kazanıyor, daha fazla kurumlar vergisi alalım artan oranlı olarak ve bu gelirleri de sosyal politikalara aktaralım; bunu öneriyorum Sayın Bakan.

Diğer mesele, ithalden alınan KDV'yle övünüyorsunuz; bu güzel. Ama Sayın Bakan, bakın, şu anda tüketimi canlandırıyorsunuz ama bu da bir enflasyon sarmalı yaratıyor. Yani ithalden alınan KDV'de sonuç olarak 284 milyar lira bir artış öngörmüşsünüz yani bütün... Biliyorsunuz, siz de imalatçılık yaptınız. Yani mesela, ayakkabı sektöründe girdilerin yüzde 70'i ithaldir. Yani tabandır, bilmem deridir, yok vinlekstir, ham maddedir, yapıştırıcıdır; ithal. Bunlar üzerinden bu kadar yüksek KDV almanız aynı zamanda fiyatlar genel seviyesinin yükselmesi anlamına da geliyor. Ya, geçtiğimiz yıl 100 liraya mal ettiğin bir ayakkabıyı şimdi 300 liraya mal edemiyorsun. Ve bunları da değerlendirmemiz gerekiyor. Yani içeride ikame etmeyi esas almamız gerekiyor. Yani ithalat değil. Ya, bu ara mamulleri niye biz içeride imal etmeyi düşünmüyoruz? İthalat, yaparken güzeldir yani müzik devam ederken her şey çok hoştur. Öyle değil mi? Yani dışarıdan mal gelsin, ithalat yapalım; eh ne güzel. Sen de KDV'sini al Sayın Bakan, "Bütçe fazlası verdim." diye övün ama ülke cari açık veriyor Sayın Bakan.

HAZİNE VE MALİYE BAKANI NUREDDİN NEBATİ - Türkiye ekonomi modelini anlattığınız için teşekkür ederim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, bundan sevinmemeniz gerekiyor. "İthalattan ben bu kadar vergi aldım." diye sevinmemeniz gerekiyor. Biz, tam tersine, bu ara mamulleri içeride üretebilirsek, öyle değil mi, hem içeride daha fazla istihdam yaratırız, içeride gelir yaratırız hem de içeride bu katma değeri yurttaşlarımıza aktarırız. Yani siz bu ithalattan aldığınız katma değer vergisinden övünmemeniz gerekiyor, bu kadar gelirin artmasından. Bence bunu düzeltmemiz gerekiyor Sayın Bakan; bunu size önereceğim.

Diğer bir mesele, Sayın Bakan, biliyorsunuz, maliye politikalarından bahsediyoruz. Şimdi, maliye politikalarında artık -hani eskiden neoliberal politikalar esastı- neoliberal politikalar çöktü; bunu biliyorsunuz. Vallahi geçen gün Sayın Bahçeli de grup toplantısında -çok dikkatimi çekti- neoliberal politikaları çok sert eleştirdi, Sayın Kılıçdaroğlu da o şekilde, biz zaten ezelden beri neoliberal politikalara karşıyız. Şimdi, kamunun daha fazla devreye geçmesi gereken bir dönemdeyiz yani maliye politikaları anlamında. Hani bu kadar gelir ve servet eşitsizliğini gidermenin yolu nedir? Maliye politikalarının daha fazla devreye geçmesidir. Bu anlamda, gelir politikası anlamında da benim size önerim var: Mademki servetin çok ciddi bölümü yüzde 1'in elinde toplanmış; artan oranlı bir servete dayalı vergi koymanızı öneriyorum. Ya, 1 evi olandan da binde 4 emlak vergisi alınıyor, benim 1.000 tapusu olduğunu bildiğim insan var ya, 1.000 tane tapusu var; ondan da binde 2, binde 4 vergi alınıyor. Ne oluyor böylece?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Evet, Sayın Paylan, tamamlar mısınız lütfen.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamam.

Servet belli yerlere toplanmaya devam ediyor, ciddi bir kira geliri elde ediyor, biliyorsunuz yani. Ve şu anda, bu noktada, bu servet eşitsizliğini gidermenin yolu gayrimenkullerde de diğer servet unsurlarında da artan oranlı bir vergilendirmeye gitmek yani servete duyarlı bir vergilendirme modeline geçmektir. Bu sayede elde edeceğimiz gelirleri de sosyal politikalarda yoksullar için harcamaktır. Yani bu tip politikalarla ilgili düşünceniz nedir? Merak ediyorum. Siz bunları sosyalist politikalar olarak görebilirsiniz ama açıkça söyleyeyim bunlar sonuç olarak adaletle ilgilidir. Yani sonuç olarak hepimizin hedefi sosyal adalettir, toplumsal adalettir. Bu açıdan vizyonunuzu bir duymak isterim. Siz Maliye Bakanısınız, vergi politikalarıyla adaleti nasıl sağlayacağınızla ilgili sizden hiçbir şey duymadık, bunları duymak istiyoruz.

Teşekkür ederim.