KOMİSYON KONUŞMASI

ABDURRAHMAN BAŞKAN (Antalya) - Sayın Bakanım, çok değerli Komisyon Başkanımız, değerli komisyon üyesi arkadaşlarım, Kıymetli Bakan Yardımcılarımız, değerli bürokratlarımız ve kıymetli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Biraz önce Tahsin Bey bir şey dedi "Ne saklıyorsunuz, ne kaçırıyorsunuz?" diye. Bu kanuna baktığımızda aslında kaçırılacak ve saklanacak hiçbir şey olmadığını görürüz. Sadece takvimin -Sayın Bakanımızın da söylediği gibi- sıkışıklığından kaynaklanan... Çok da gerekli olduğuna inanıyorum. Biraz önce Tacettin Bey gayet güzel özetledi. Aslında onu biz onlarca yıl önce yapı marketlerde de yaşadık; onlara malzeme verdik...

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Bu tarihler... Bazı maddelerin yürürlük tarihine bak.

TACETTİN BAYIR (İzmir) - "Öyle algılanabilir." dedi, öyle demedi.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Yani neden? Yürürlük tarihi şurada... Bu algılanabilir yani. Çalışırız...

TACETTİN BAYIR (İzmir) - Böyle yapınca, sanki öyle bir şey mi kaçırıyorsunuz gibi...

ABDURRAHMAN BAŞKAN (Antalya) - Şimdi, Sayın Bakan gayet güzel açıkladı, zamanlama hakikaten... Bir de Kurban Bayramı öncesine giriyoruz, tabii ki bazı alışverişlerin çok hızlandığı bir dönemdeyiz. Bu düzenleme gerekiyor. Geçmiş dönemde biz o yapı marketlere malzemeler veriyorduk, yıl sonunda hesapları alt alta topladığımızda çoğunlukla ekside kalıyorduk, orada bozulan, yırtılan paketlerin dahi sorumluluğu sizlerdeydi. Sonra o marketlerin yasaları düzenlendi ve marketlerde "B2B" dediğimiz ödeme sistemine geçildi yani para hesaba geçtikten sonra bir hafta içinde size de geçebiliyordu. Şimdi burada yine bu getiriliyor.

Şimdi, büyük firmalarda obezleşme ve acımasızlaşma... Aslında ikisi birbiriyle çok eş anlamlı; ne kadar obezleşirseniz o kadar da acımasız oluyorsunuz altınızdakilere ve size mecbur olanlara. Vazgeçemiyorsunuz çünkü çok büyük bir pazar. Bu pazardan vazgeçemediğinizi de bildikleri için sürekli olarak size şu adı altında, bu adı altında kesintiler veriyorlar. Bu kesintilerden sonra... Yani bu ikisine de bu yapı marketlerle çalışan birisi olarak söylüyorum, bunlardaki bu düzenlemeyi yapmazsanız... Her ülke kendine göre düzenleme yapıyor; Amerika kendine göre düzenleme yapıyor, Fransa kendine göre düzenleme yapıyor, bir de her ülkede marketlerin yoğunlukları da fark ediyor. Kimi yerde Amazon çok kuvvetliyken kimi yerde Alibaba ya da diğerleri daha kuvvetli olabiliyor. O yüzden de bu düzenlemeyle bu firmaların bu risk iştahlarıyla birlikte herkesi görmezden gelmelerinin önüne bir set çekilmiş olacak bu yasayla. Bu yasanın gelmesinden hakikaten ülkemiz adına ciddi kazançlar olacak ve diğer firmalar da pazarda gitgide sindirilmek yerine onlar da devam edecek ve hiç değilse bir rekabet unsuru olacak. Şimdi, bir firma ne kadar çok satarsa o kadar ucuza alma peşinde ve diğerlerini de öldürüyor. Siz bazen rakiplerinizi yaşatmazsanız, orada sadece tekel ya da tröstü oluşturursunuz ve ülkeniz adına da her zaman kayıp olur. O yüzden firmaların belirli seviyede tutulması... Ha, bunu tek başına kanunla yapabilir miyiz? Tek başına sadece kanunla yapamayız, bunların aynı zamanda birbirlerini de denetleyen sistemlerini oluşturmak gerekiyor.

Ben bu kanunun gerçekten özellikle geleceğe, 2025 yılına... Esasen bu düzenlemeyi biz aslında bugün için yapmıyoruz, bu düzenlemeyi aslında biz önümüzdeki beş yıl, on yıl için yapıyoruz çünkü rakamlar, yıllık büyüme yüzde 70'in üstünde, bazen yüzde 200'lere çıkan büyümeler. Bu demektir ki beş sene sonra yaklaşık 10 katın üzerinde bir büyüme olacak. Yani biz geleceği düzenlemek adına bu kanunu yaptığımız için, bugünden yaptığımız şeyin faydasını inanın önümüzdeki beş yılda, on yılda göreceğimize inanıyorum ve bu kanunun hayırlı olmasını diliyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.