GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Öncelikle, teklif sahibi arkadaşımıza ve bürokrasiye teessüflerimi bildirerek başlamak isterim. 21 maddeyi görüşüyoruz ve aktif 3,5 milyon ve emekli olarak da 2 milyon yurttaşımızın hayatını etkileyecek, gelirini etkileyecek bir düzenleme yapıyoruz, aileleriyle birlikte en azından 15-20 milyon yurttaşımızın hayatını etkileyecek bir düzenleme yapıyoruz. Bu kadar önemli bir düzenleme var Sayın Başkan önümüzde ve gelen bilgi notunu görünce gerçekten çok üzüldüm. Yani şu ne demektir, biliyor musunuz, bürokrasi ne demek istiyor? "Biz sizi takmıyoruz." demek istiyor. "Nasıl olsa yürütme buna 'evet' dedi, size de fazla bir bilgi vermemize gerek yok, el kaldırın, el indirin, bu maddeler geçsin." diyor. Bu, kabul edilemez. Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; bakın, bu, Meclise hakarettir. Yani bu kadar önemli bir düzenleme, siyasi irade bununla ilgili iradesini koymuş, bürokrasiye, evet, talimat vermiştir, bununla ilgili hazırlık yapılır, kapsamlı bilgi notu gelir, bizler de daha rahat bilgiye sahip oluruz, konuşmalarımızı daha kısa sürdürürüz ve olay geçer. Ya, bu konuda gerçekten Gelir İdaresi, Maliye Bakanlığı dışında bu Meclisi takan bir bürokrasi yok. Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi bir çalışma yaptığında dört dörtlük buraya bilgi notu getiriyor ve maddelerimiz çok daha kolay geçiyor Sayın Başkan ama bu kadar önemli bir düzenlemeyle ilgili şu 2 sayfa gelmiş. Bakın, ne diyor sayfalar? Şimdi, diyor ki: "Bakın, şu anda çalışan 3,5 milyon kamu emekçisi var, 1 milyon 407 bini bundan faydalanıyor." tamam mı ve din görevlisi 89 bin, hemşire 135 bin, öğretmen 881 bin, polis memuru 301 bin; 1 milyon 407 bin kişi.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - 3600 anlamında diyorsunuz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Evet, evet.

"2 milyon 100 bini faydalanmayacak." demek mi istiyor acaba? Ben bunu soruyorum: Mesela "2 milyon 100 bini bundan faydalanmayacak." demek mi istiyor, anlamam lazım yani bunda müneccim mi olmam lazım, anlamam lazım; bu bir.

İkincisi: 1 milyon 407 bin kamu emekçisi nasıl faydalanıyor? Yani hangisi ne kadar faydalanıyor, bununla ilgili örnekler bir bilgi notu olarak konulamaz mı? Yani bir daire başkanı, bir genel müdür, bir yardımcı personel, bundan kim faydalanıyor, kim faydalanmıyor, bizim bunu görmemiz lazım ki çalışma barışını sağlayalım. Değerli arkadaşlar, bizim görevimiz adaleti sağlamak, çalışma barışını sağlamak; bununla ilgili bir bilgi yok.

Dahasını söyleyeyim. Bundan 650 bin emekli yararlanacak. E, 2 milyon emekli var. Bu, ne demektir? "1 milyon 350 bini yararlanmayacak." demek mi? Mesela, bunu soruyorum, bilmiyorum, bilgi notunda bu yok. Bir de yararlananlar nasıl yararlanıyor, bunu da bilmiyorum. Yani hangi kademe nasıl yararlanıyor, bunu da bilmiyorum. Din görevlisinin hangisi yararlanıyor, hangisi nasıl yararlanıyor, ne kadar yararlanıyor, 100 lira mı yararlanıyor, bin lira mı yararlanıyor, 5 bin lira mı yararlanıyor, bilmiyorum. Efendim, her kademede burada çeşitli göstergeler var, bunlarla ilgili, hepsiyle ilgili bir artış var ama kime kaç para etkisi var? Mesela, Mustafa Bey, sağ olsun dedi ki: "Belli kademeler var." 3600'ü yakalayan bir anda bir baraj atlıyor ve çok daha fazla yararlanıyor. Efendim, 4800'ü geçen, 6400'ü geçen baremler var. Bunlarla ilgili örnekler verseniz, biz bunları bilsek, mesela, çeşitli örnekler verseniz "Daire başkanı böyle yararlanıyor, 6400'ü geçen böyle yararlanıyor, 3600'ü geçen böyle yararlanıyor." deseniz, bunları çeşitli örneklerle sunsanız, biz bunları haiz olsak, buna göre yorumumuzu yapsak...

Ya arkadaşlar, demokratik ülkelerde var ya, bürokrasi milletvekilinin karşısında tir tir titrer, bu şekilde bir teklif getiremezler, bu şekilde buraya bilgi notu getirmeye utanırlar. Öyle bir şey olduğunda da Komisyon Başkanı "Alın, bu teklifi geri gidin, çalışın, gelin." der, uyarır, bürokrasi uyarılır "Böyle bir şey bu milletvekiline, Meclise saygısızlıktır." der. Ama maalesef bizde bürokrasi şöyle bakıyor: "Arkadaş, nasıl olsa Mecliste el kaldırıp el indiriyorlar, ben Hükûmetle işimi bitirmişim." diye bakıyor. Bu, yürütmenin, maalesef diyorum... Bakın, yürütme bürokrasiyle çalışıyor. Evet, doğaldır, çalışır ama Meclise de saygı esastır, milletvekiline saygı esastır, milletin iradesi buradadır. Biz adaleti sağlamak için buradayız ama bizi takmayan bir bürokrasi var ve gerçekten Sayın Başkan, onlara -sizden hassaten istirhamımdır- lütfen bu konuda uyarınızı yapın ve gerekli bilgi notları gelsin ki bu bilgiyi haiz olalım, buna göre yorumlarımızı yapalım.

Sayın Başkan, milyonlarca insanın hayatından bahsediyoruz, geleceğinden bahsediyoruz ve size bir şey daha söyleyeyim. Diyelim ki bize doğru bilgi notları gelse, belli hataları görsek düzeltsek, daha iyi olmaz mı? Şimdi, diyelim ki burada bazı eksikler var; bürokrasi düşünememiştir, milletin vekilleri düşünebilir. Bunları şimdi düzeltsek daha iyi olmaz mı? Bakın, adım Garo, yazıyorum buraya: Bu böyle geçsin, sonbaharda torba yasayla bürokrasi diyecek ki: "Bunu atlamışız, bunu eksik bırakmışız, burada adalet sağlanmamış, hadi Plan ve Bütçe, bunu yeniden ele alın." Niye? Çeşitli sosyal kesimler itirazlarını ortaya koyacak. Yardımcı personel "Ben eksik kalmışım." diyecek, siyasete etki yapacak. Öyle değil mi Sayın Başkan? Sonbahar olacak, gelecek burada "Hadi Plan ve Bütçe otursun, bir daha çalışsın." diyecekler. Oysa bunları tek seferde yapsak daha doğru olmaz mı arkadaşlar? Yani ben gerçekten teessüflerimi sunuyorum arkadaşlar. Bakın, bu Plan ve Bütçe Komisyonu, bürokrasinin hataları yüzünden üç ay önce görüştüğü yasayı üç ay sonra bir daha görüştü, hep böyle oldu ama hep bu yüzden oldu, kifayetli bilgi verilmemesi ve "Biz yürütmeyle işi bitirdik, Meclisi kim takar?" demekle ilgili oldu bu. Bu açıdan gerekli uyarının Sayın Başkan tarafından yapılmasını hassaten rica ediyorum ve ilgili bilgi notları lütfen gelsin, öyle devam edelim diyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.

Bu konuda bir şey söyleyeyim de ondan sonra devam edin.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamam.