KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Devam edeyim.

Peki, ben, şimdi, tabii, yine varsayımlarla konuşuyorum. Belki de bürokrasi bunu son dakika bu hâle getirdi veya siyasetteki istişareler devam etti, hani sonuç olarak bir ay önce siyasi idare konmuştu ama bu son geceye kadar düzenlenmiş bir madde olabilir. Bu çerçevede, bürokrasi bu konuda etki analizini yapacak vakit de bulamamış olabilir. Bunu da Orhan Bey, tabii ki varsayım olarak söylüyorum. Teklif sahibi sizsiniz sonuç olarak, imza sahibi. Bu teklif ne zaman hazırdı? Yani son gece mi hazır bırakıldı ki bürokrasi bu konuda eksik kaldı bu ilgili bilgi notunu hazırlamamak üzere? Biz bürokrasiye yüklendik burada ama siyasetin de sorumluluğu vardır. İradeyi koymuşsanız bu teklif hazır olmalıydı, siz teklif sahibi olarak bu bilgi notlarını hazır etmeliydiniz. Bu konuda ilgili bürokratlardan yürütme olarak, ilgili teklif sahipleri olarak taleplerde bulunmalıydınız, bununla beraber gelmeliydiniz. Sizi de eleştiriyorum Orhan Bey ve bu teklife imza atan herkesi de eleştiriyorum.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Etki analizi hariç ihtiyaç duyduğunuz her bilgi maddelerin içerisinde yok mu?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yok, yok, söylüyorum.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Cetveller orada, hangisinin kaç artırıldığı orada yani sözünüzü kesmek istemem, kusura bakmayın, şunu ifade etmek istiyorum: Şimdi, etki analizi başka bir şey, eyvallah, onu arkadaşlarımızla konuşuyoruz ayrıca ama bu maddelerle ilgili burada yazanın dışında ne olabilir? Zaten her şeyi buraya yazmak zorundayız, kime ne yapıyorsak, ek göstergesini ne kadar artırıyorsak, artırmadan önceki neydiyse tablolarda her şey gösterilmiş, hangi cetvellerde kimlerin yer aldığı, ne olduğu, yani buraya yazmadığımız neyi biz hayata geçirebiliriz Başkanım? Her şeyi buraya yazacağız ki, bunu kanunlaştıracağız ki arkadaşlar da gidecekler, bizim yaptığımız kanunlara göre bunların uygulamasını yapacaklar. Yani şurada merak edilen bir şey varsa her şeyin cevabı var. Ama ha, bunların çarpımında etki analizi ne oluyor, toplam maliyet ne çıkıyor; bunlara eyvallah, bunları buradan okuyamayız, burada göremeyiz. Bunlarsa, etki analiziyse buna bir şey demem ama her şey burada var Allah aşkına yani buraya yazılmadan ne yapılabilir?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Garo Bey, devam edin lütfen. Bu konuya artık kifayetimüzakere diyelim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Orhan Bey, şöyle bir durum var: Bakın, bizim telefonlarımız susmuyor, eminim bütün milletvekili arkadaşlarımız aynı durumdadır.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Benim de susmuyor.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - E, tamam. Ya demek ki bir eksiklik hissediyor kamu personeli.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Memnuniyetten de arayabiliyorlar.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamam, her şey de doğru olmayabilir. Şimdi, beni kamu personelleri arıyor ve diyorlar ki: "Burada bir eksiklik var." Ama benim önümde bilgi notu yok ki "Ya, öyle değil aslında, böyle." diyebileyim, yok. Yani mesela diyor ki: "Yardımcı personeller...

ORHAN YEGİN (Ankara) - Hayır, var. Muhakkak okumuşsunuzdur ama biraz daha detaylı okursanız aslında her şeyin cevabı orada var. Yani mesela sizi arayan adam bu listede olmadığını nereden çıkartıyor da sizi arıyor ya da siz çıkartıyorsunuz onu oradan?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bakın, şimdi şöyle söyleyeyim: Bununla ilgili pek çok... Ya, bakın, yeterli bilgi olmadan yeterli yorum da yapılamaz Orhan Bey. Siz yeterli bilgiyi vermemişsiniz, o yüzden yeterli yorumu yapamıyoruz, varsayımlar üzerinden konuşuyoruz. Size şöyle söyleyeyim bakın: Şu anda...

ORHAN YEGİN (Ankara) - Size telefon eden kişiler bu listelerde, bu maddelerde olmadıkları nereden toplayıp görüyorlar da siz bunları okuduğunuzda göremiyorsunuz? Bu soruyu bir sorun kendinize.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya, şu anda teklif yayınlandı. İlgili birimler daha iyi bilirler tabii ki.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yavaş yavaş çamura doğru gidiyorsunuz ya. Ne demek ya!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Garo Bey, yeterince tartıştık bu konuyu, içeriğe gelirsek memnun oluruz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamam, ben somut içeriğe geliyorum Sayın Başkan.

Şimdi, arkadaşlar bakın, bir bilgi notu daha var burada. Diyor ki: 3000-3600 arası göstergenin efendim, emekli aylığına etkisi haziranda 1.234 lira, ikramiyeye etkisi 44 bin lira. Diyor ki: Kamu çalışanı sayısı şu kadar, emekli sayısı bu kadar. Bütçeye etkisi ne kadar? Bakın, "ek gösterge düzenlemesinin etkisi" başlığı. Orhan Bey bu liste sizde var mı? Bu bilgi notu geldi mi size?

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bilmiyorum, bir çok bilgi notu var.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Lütfen bu bilgi notuna bir bakın. Bize gelen bir bilgi notu, sizden geçmedi herhâlde bu bilgi notu yani teklif sahibi olarak.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bilmiyorum, öyle bir süzgecimiz, öyle bir eleğimiz yok. Yani şu benden geçsin dediğimiz...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamam, anlıyorum da sonuç olarak teklif sahibinden de geçmeli, Başkanlıktan da geçmeli. Sayın Başkan da bunu görsün.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Ya, "Sizin onayınızdan geçmedi." dediğiniz için bu cevabı verdim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Müsaade edin.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Garo Bey, ikili diyaloğa girmezsek sevinirim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ben girmiyorum, kendisi giriyor.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Fikirlerinizi ifade edin lütfen.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ben girmiyorum efendim.

Şimdi, bakın biz Bütçe Komisyonu üyeleriyiz. Öyle değil mi arkadaşlar? Ya, adı üzerinde bütçe. Şimdi biz tüyü bitmemiş yetimin hakkını korumak için buradayız. Bu ek gösterge düzenlemesinin bütçeye etkisi kaç para, bunu bilen vekilimiz var mı? Bunu bilen bir milletvekili var mı? Teklif sahibi, bununla ilgili tek bir rakam söyledi mi? "Arkadaş, biz bu 20 maddeyi çıkarırsak bütçemize 5 lira etkisi olacak, 10 lira etkisi olacak, 50 lira etkisi olacak." diye acaba bir ifadede bulundu mu? Bulunmadı.

Diğeri, her bir sosyal kesimle ilgili, diyelim ki hukukçularla ilgili daha fazla mı yapıldı, öğretmenlerle ilgili daha mı az yapıldı? Nerede adaletsizlik var? Personel dairesinde mi adaletsizlik var, yardımcı personelde mi adaletsizlik var, bununla ilgili bir bilgi notu geldi mi bize? Gelmedi. Gelmediği zaman da tabii ki yorum yapamıyoruz. Tüm bunlarla ilgili -ben tekrar edeyim, bitiriyorum- talebim, bu bilgilerin bize verilmesi, buna göre yorum yapmamız ama eğer böyle devam edeceksek ben de tabii varsayımlar üzerinden yorum yapmaya devam edeceğim.

Değerli arkadaşlar, bakın, burada KESK temsilcisi "2008 sonrası çalışmaya başlayan 1 milyon 700 bin, yani kamu emekçilerinin yarısı bu düzenlemeden hiç yararlanamıyor." dedi. Bu bilgi doğru mu, değil mi, soruyorum. Hadi buyurun. Yani sonuç olarak tabii ki bilgiye itimat ediyoruz ama teklif sahibine soruyorum, Orhan Bey'e soruyorum: 2008 sonrası çalışmaya başlayan 1 milyon 700 bin çalışanın bu düzenlemeden hiç yararlanamadığı iddia ediliyor. Bu bilgi doğru mu, değil mi diye size net bir soru soruyorum.

İkinci olarak, yardımcı hizmet sınıfı bu düzenlemeden sadece 118 TL'lik bir iyileştirmeyle karşı karşıya kalacak diye bir görüş var, sendika temsilcileri söyledi. Hatta bazı çalışanların maaşlarının düşeceğine dair iddialar var. Şimdi, bu bilgi doğru mu, değil mi? Kimin maaşı artıyor? Kimin maaşı...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, bu tür soruları not alalım, en sonunda topluca bir cevap isteyeceğim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Kimin maaşı artıyor, kimin maaşı düşüyor? Biz bunu bilmek istiyoruz ki adaletini sağlayalım arkadaş. Burada bak bir maaş düşüyor, burada az artıyor, burada çok artıyor. Bununla ilgili bir yorum yapabilelim Orhan Bey.

Diğeri, şöyle bir iddia var sendika temsilcilerinden, bana da telefonlarla aynı bu yönde geliyor kamu emekçilerinden... Burada çalışan arkadaşlarımız dâhil olarak söylüyorum. Bakın, bize şu anda hizmet eden arkadaşlarımız var burada değil mi? Bak, meyve getiriyorlar, hizmet ediyorlar, "Adalet" diyorlar. Şimdi, arkadaşlar "Üst düzey kamu görevlilerine göre yapılmış bir düzenleme." diyorlar. Yani efendim "Üst düzey bürokratlara, üst düzey kamu görevlilerine çok daha fazla büyük iyileştirmeler olacak." diyor Orhan Bey ama "Daha az maaş alan kamu emekçilerinde ya hiç artış yok ya da çok cüzi. Yani 100 lira, 50 lira, 150 lira, 118 lira artışlar var." deniyor, bu doğru mu değil mi Orhan Bey? Yani üst düzey, diyelim ki bir vali, bir kaymakamın maaşı 5 bin lira, 7 bin lira artacak ama efendim bir kamu emekçisi 100 lira artış ya alacak ya almayacak. Orhan Bey, durum bu mu, eğer buysa bu sizin vicdanınıza sığıyor mu? Hadi buyurun. Ya, şimdi, sonuç olarak bir valinin maaşının 5 bin lira artması, vali zaten dünya kadar para alıyor, onun için ne olacak? Olsa da olur olmasa da olur ama dar gelirli bir emekçinin maaşında bin lira artış çocuğuna ayakkabı alması vesilesidir ha, evine ekmek götürmesi meselesidir, evinin faturasını, kirasını rahat ödeyip ödeyememe meselesidir. Bu açıdan, yapılması gereken valiye, üst düzey kamu görevlilerine değil, daha çok hakkaniyetli, dar gelirli, burada bize emek veren şu arkadaşlarımızın maaşlarında iyileştirme yapmaktır Orhan Bey. Şimdi, yardımcı hizmet sınıfında bu olmuyor, sözleşmeli personelde hiç iyileştirme olmadığına dair iddia var. Orhan Bey, size soruyorum, not alıyor musunuz bilmiyorum. Sözleşmeli personelde, 500 bin sözleşmeli personelde hiç iyileştirme olmadığına dair, hiçbir etkisi olmadığına dair iddia var. Kamu emekçisi değil mi bunlar? Kamu emekçisi, kamuya emek veriyorlar. Bunlarla ilgili hiçbir iyileştirme olmuyor ve sözleşmeli personeller biliyorsunuz en ezilen personeldir, en çok ezilen personeldir kamuda, en düşük maaşa talim eden personeldir. Şimdi, onlarla ilgili hiçbir iyileştirme olmadığına dair bir iddia var. Bunlarla ilgili ne diyeceksiniz Orhan Bey?

Diğeri, sağlık hizmetlerinde kimilerine 1.234 lira, kimilerine 118 lira artış olduğuna dair iddialar var Orhan Bey. Bu neye göre var? Neye göre var, adaleti nerede sağladınız? Bununla ilgili size soru sorarım.

Yani değerli arkadaşlar, bu açıdan bu bilgileri almamız gerekir. Bu bilgileri alırsak yorum yapabileceğiz ve Mustafa Bey'in de söylediği gibi belli baremlerdeki artışlar Orhan Bey, yani 3600'e hangi kamu görevlileri, hangi genel müdürü, yardımcı personeli atlatabildik... Yani çünkü 3600 bir barem öyle değil mi? Niye 3600? Niçin 3600 bu kadar önemliydi? Niye arkadaşlar? Ya, bu rakamın mucizesi nedir Sayın Başkan? Niye herkes 3600'ü bu kadar önemsedi? Çünkü demek ki 3600 önemli, 3600'ü aşmak önemli demek ki herkes 3600 dedi, öyle değil mi?

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Tazminat oranı yükseliyor.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Onu söylüyorum. Çünkü 3600'ü aşmak her kamu görevlisinin hayali değil mi? Niye? Çünkü tazminatı yükseliyor. Bak, 100 binlerce kamu emekçisi emekli olmayı bekliyor değil mi? Şu anda pek çok öğretmen, sağlık emekçisi, diğer birimlerdeki kişiler emekli olmayı bekliyorlar Sayın Başkan. Emekli olmak için de 3600'ü atlamak istiyorlar. Öyle değil mi? "Atlayalım ki, efendim, bizim tazminatımız yüksek olsun." diyorlar. Şimdi ben size soruyorum Orhan Bey, bir kulağınız bende biliyorum: Kimler 3600'ü aşabiliyor, kimler aşamıyor? Bunu Orhan Bey söyleyin işte bize.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Hepsi yazıyor orada bak.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, hangi kurumda... Bakın, çok net soruyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Garo Bey, sonunda cevap verecek, şimdi ikili diyaloğa girmeyin lütfen. Sorularınızı sorun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yok, ben zaten ona cevap versin diye söylemedim, ben kayda geçiriyorum.

Yani hangi kurumda hangi görevliler 3600'ü aşabiliyorlar, hangi görevliler aşamıyor? Ve burada adaleti nasıl sağlayacağız? Yani diyelim ki şu noktada biraz daha bir düzenleme yapsanız 3600'ü aşacak ve aşması gereken çok sayıda kamu görevlisi olabilir ve bu sayede emekli olmak için bekleyen pek çok kamu görevlisi aslında emekli olabilir ve bu sayede de yeni gençlerin önü açılabilir. Yani diyelim ki 3600'ü aşmayı beklediği için emekli olmuyor, şimdi de emekli olmayacak, hâlbuki aşsa emekli olacak ve yeni gençlerin önü açılabilecek belki. Yani, bütün bunların adaletini nasıl sağlayacağınızı...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Toparlarsınız sevinirim, buyurun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Başkan, emekli şeyini çıkardık değil mi? Onun üzerinde konuşmayacağım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Şimdi, emekli maddesini ayrıca konuşacağız, yeri geldiğinde ayrı görüşeceğiz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ayrı mı görüşeceğiz? Tamam, onunla ilgili o zaman yorum yapmayayım.

Ben açıkça söyleyeyim Sayın Başkan, o zaman burada keseyim, bu sorulara cevap alırsam bir kısa söz hakkım daha baki olsun.

Teşekkür ederim.