KOMİSYON KONUŞMASI

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Şimdi, yani ben de anlamakta gerçekten zorluk çekiyorum. Yani Millî Piyango İdaresi var, sanki Millî Piyango İdaresi böyle Hükûmetten kopuk bir idare, başka partilere tabi yani ayrı bir hükûmet var da ona göre iş ve işlemlerini yapıyor, bazı mevzuat talepleri oluyor, kanun maddeleriyle ilgili talepleri oluyor; diğer taraftan da bunu kabul etmeyen, bir türlü hayata geçirmeyen bir AK PARTİ Hükûmeti var önümüzde; yani garip.

Şimdi, Millî Piyangonun şans oyunu çekilişlerinin devredilme süreci başladığında bu izleme, denetleme, kontrol etme faaliyetleriyle ilgili bütün düzenlemelerin önce yapılması, şans oyunlarının ondan sonra devredilmesi gerekirdi. Şimdi, şans oyunları 1 Ağustos 2020 tarihinde devredilmiş, şimdi gelinen durum şu, kurumun resmî yanıtı: "Lisans konusu faaliyetlerin 1/8/2020-31/12/2020 dönemine ait işlemlerin Teftiş Kurulunca denetlenmesi 2021 Yılı Teftiş Programı'na alınmış ancak 2021 yılı içerisinde denetim görevi, denetimle ilgili İdarece hazırlanan ikincil mevzuatın Resmî Gazete'de yayımlanmasının beklenmesi nedeniyle gerçekleştirilememiştir." Ya, hani Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçince bürokrasi ortadan kalkacak, her şey hızlanacaktı? Resmî Gazete'de nasıl yayımlanmıyor ve yayımlanmadığı için de Teftiş Kurulunu harekete geçirecek bir denetimi Millî Piyango İdaresi bu şirket üzerinde gerçekleştiremiyor; böyle ortada büyük bir problem var yani denetlenemiyor. Ne yapıyor Millî Piyango İdaresi şu anda? Şunu yapıyor, diyor ki: "Yerinde izleme görevi ifa eder." Çekiliş yapılacak, oraya Millî Piyango İdaresi yetkilisi gidecek ve yerinde izleyerek bir hile var mı, bir usulsüzlük var mı gözüyle tespit edecek. Ya, bu nasıl bir yöntem? Ya, böyle bir denetim olur mu? Teknolojinin bu kadar ilerlediği, hile yapanların profesyonelleştiği, bunu gizlemek için binbir türlü tedbir alabildiği bir çağda oraya gidecek, oturacak, gözüyle bakacak, diyecek ki: "Burada hile var." "Hile yok, tamam, usulüne uygundur." Böyle bir denetim olmaz, buradan çıkan sonuç şu: Millî Piyango İdaresi bu çekilişleri AK PARTİ Hükûmetinin ilgili alınacak tedbirleri ve İdarece hazırlanan ikincil mevzuatı Resmî Gazete'de yayımlamayı geciktirmesi nedeniyle denetleyemiyor, çekilişler denetimsiz kalıyor.

Zaten ben şunu da anlamıyorum: İnternet üzerinden oynatılan oyunların Millî Piyango İdaresi tarafından nasıl denetlendiğini de anlayabilmiş değilim. Bakın, ben "İnternet üzerinden oynatılan oyunlar nasıl denetleniyor?" sorusunu sorarken bunun hangi kanun çerçevesinde denetlendiğini, izleme faaliyeti yapıldığını sormuyorum; teknik olarak nasıl denetlendiğini soruyorum. Yani bir müşteri var, oyuncu var, internete giriyor, oradan "hemen oyna" tuşuna basıyor, oynamaya başlıyor; Millî Piyango İdaresi onu nasıl izliyor yani aynı anda bir ekranı var denetleyenin, o ekran üzerinde eş zamanlı olarak oynayan kişiyi görüyor, aynı zamanda o ekranın bir yanından harekete geçen yazılımın akışını takip edecek bilgiye sahip ve yazılımın normal kodlanmış yazılımla aynı şekilde, araya yama yazılımların girip girmediğini kontrol edecek bir bilgisayar programını da devreye sokarak takibini mi yapıyor, yoksa nasıl yapıyor denetimini? Ya bu işler tamamen teknik, teknolojik, üst düzey bilgi gerektiren işler; ortada böyle büyük bir problem var.

Şimdi, diğer taraftan, bir soru da... Neyse, onu Vekilim sorar, ona bırakıyorum soruyu.

Diğer taraftan şunu söyleyeceğim: Şimdi, yasa dışı bahsin oynanmasıyla ilgili Türkiye'de bir sorun var. Yani Türkiye'de yasa dışı bahis ve kumar oynanmamasını eğer istiyorsa AK PARTİ Hükûmeti ilk yapacağı şey ne? İlk yapacağı şey, ekonomik krizi ortadan kaldırması lazım. Yani insanların bu şans oyunlarına, sanal kumara, bahse kaymalarının nedeni, yaşam standartları çok yüksek de durduk yere "Daha fazlasını nasıl kazanırım?"dan ziyade, bir şekilde ekonomik krizdeki borcun harcın, intiharın eşiğine gelmiş insanların tercih ettiği bir yönteme dönüşmüş durumda. Şimdi, sigara paketlerinin üzerinde ifadeler var değil mi? "Sigara sağlığa zararlıdır." İşte, orada vücudu deforme olmuş, ciğerleri böyle katran karası renge bürünmüş görselde bir insanın fotoğrafı var mesela; yani içen kişiye hem yazılı olarak hem görsel olarak bir mesaj veriyor "Bunu içersen hem kendine hem çevrendekilere bu zararı da verirsin." Peki, ben soruyorum: Bu tip uyarılar, yani şans oyunları oynamanın, ölçüyü kaçırmanın, sanal kumar ve bahsin vereceği zararlarla ilgili olarak gerek bu şans oyunlarını oynatan şirketin gerekse de kullandığı internet sitesindeki o janjanlı, alacalı bulacalı, daha çok tercih edilen renkler ve o reklam konseptinin özellikle çocukların ilgisini çekmeye çok müsait, gençlerin ilgisini çekme odaklı bir şekilde kurgulanmış olduğundan hareketle buralarda bu tip uyarıların yer almasını sağlıyor musunuz; bu kısım önemli.

Diğer taraftan, internet üzerinden oynatılan yasa dışı bahis ve... "Kumar" diyorum bana da komik geliyor, yani bir yandan da komik geliyor çünkü ya bunu zaten ilgili şirket kendi sitesi üzerinden oynatıyor. Yani bunun yasa dışı olmasına sebep olan şey ne, bunun bir adını koyalım. Yani sitenin yasa dışı olması topluma verdiği zarardan ziyade, devlete ödemediği vergiyle mi ilgili? Yani vergiyi ödediği zaman yasa dışı olmaktan çıkıyor, kumar olmaktan çıkıyor ve tüm vatandaşların oynamasına uygun bir hâle mi geliyor, yoksa toplum ve aile yapısını bozucu, parçalayıcı bir niteliği bulunduğu için mi "yasa dışı" tanımı kullanılıyor? Nedir? Şimdi, bakıyorum ben, mevcut 1 Ağustos 2020 tarihiyle itibarıyla şans oyunları bir şirkete devredildi, o da bunu kalkan yaparak internet üzerinden internet oyunları oynatıyor. Şimdi, bu yasa dışı kumar ve bahis değil mi? Bu yasa dışı kumar ve bahiste olduğu gibi, toplumun aile yapısını bozucu, gençlerin, çocukların zihinlerini bulandırıcı bir nitelik taşımıyor mu? Daha doğrusu bir soru, daha da belirgin hâle getireyim. İnternette kapatılan bir site düşünelim, bu sitenin yani yasa dışı bahis ve kumar oynatan bir site tespit edilmiş, bu sitenin kapatılma gerekçesi burada birilerinin bu oyunları oynayıp da para yatırıp da ona vadedilen parayı geri alamaması nedeniyle bir güvencesizlikten kaynaklanan bir sıkıntı mı, bir vergi ödemediği için mi o site kapatılıyor yoksa burada toplumun ruh sağlığını, ailesini parçalayıcı bir nitelik olduğu için mi site kapatılıyor? Neden bu özelliklerle kıyaslandığında, bu şans oyunlarının devredildiği resmî internet sitesinde aynı nitelikteki internet oyunları oynatan şirket vergi verdiği için -ki onu da denetlemeniz gerekiyor ama işte ne kadar denetliyorsunuz diye o yüzden soruyorum- veya yatırdığım geri alabilme, orada vaat edilen ikramiye eğer çıkarsa alabilme güvencesi verildiği için mi yasa dışı olmuyor? Bunu sormak istiyorum. Bu konudaki bulanıklığı ortadan bu şekilde kaldırmış olalım diyorum.

Teşekkür ediyorum.