| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Devlet Memurları Kanunu İle Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4527) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 30 .06.2022 |
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Günaydın, teşekkür ederim.
Şimdi, bu 27'nci maddede noterlerle ilgili yapılan düzenleme, talepler muhtemelen hasılatın az olmasından dolayı olmuyor gibi görünüyor ancak bu, Adalet Komisyonunda tartışıldı, Adalet Bakanlığı temsilcisi burada, bayağı tartışıldı ve geri çekildi, çok da uzun bir süre olmadı. Yani şimdi Adalet Bakanlığının temsilcisi bize burada bunu anlatmak zorunda; niye geri çekildi ve şimdi niye getiriliyor? Bu soru Adalet Bakanlığının temsilcisine ve teklif sahibine. Bir de Komisyona sormak istiyorum: Arkadaşlar yani ihtisas komisyonlarında, ilgili komisyonlarda tartışılıp reddedilen maddeler ya da zor geçeceği anlaşılan maddeler, oradan bir şekilde geri çekilen maddeler Plan ve Bütçe Komisyonuna atılıyor. Burada, bu konuyu Adalet Bakanlığıyla ilgili bu şeyi, bütün inceliğini hiç kimse anlatacak durumda değil. Nitekim teklif sahibi de "Niçin böyle oluyor?" " Niçin müracaatlar olmuyor?" "Niçin boş kalıyor?" sorularına kesin bir cevap veremedi yani tahmini bir şey söyledi, ben de muhtemelen hasılat azdır diye bir tahmin ekledim. Ama başka bir şey var, burada bunun bize anlatılması gerekiyor. İki ay evvel niye çektiniz kardeşim? Adalet Komisyonundaki çoğu hukukçu olan milletvekilleri, muhtemelen iktidar partisi ve MHP milletvekilleri de buna rıza göstermedi ki geri çekildi. Ne oldu? Bunu bize lütfen anlatın.
Diğer maddeyle ilgili, yine Adalet Bakanlığıyla ilgili olan bu "Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı'nda başarılı olma şartının 31/3/2024 tarihinden önce mezun olanlar bakımından aranmayacağı..." Burada bir haksızlık var arkadaşlar. Burada bir mağduriyet giderilmesi mi düşünülüyor bilmiyorum ama ben burada da çok fazla iyi niyet aramıyorum, burada bir haksızlık var, bir grubun kayrılması söz konusu. Netice itibarıyla hukuk meslekleri dediğimiz meslekler gerçekten son derece önemli yani burada yeterliliğin çok mühim olduğu, burada alınan kararlarla bir şekilde insanların kaderinin tayin edildiği, yazıldığı meslekler bu meslekler, liyakatin çok önemli olduğu meslekler. Liyakatin tespit edilmesi için de başlangıçta birtakım kriterler var, sınavları geçmiş olmak yani bu, son derece önemli, bilgiyi, donanımı, tecrübeyi gösteren şeyler. E, bu sınav şartları aranmıyor. Ya, bu nasıl bir şey arkadaşlar? Bu işin kuralları varsa... Bu kurallar, sürekli şekilde, Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonunda torba yasalar fırsat yapılarak sürekli çiğneniyor. Bir kanun çıkıyor, kurallar konuluyor. Değerli arkadaşlarım, mesela, Türkiye'nin Çevre Kanunu dünyanın en çevreci kanunlarından biridir. Yapanları, orada bunu tartışanları, Meclisten bunu geçirenleri tebrik ediyorum; gidin, o kanun çıkarılırken yapılan tartışmaları tutanaklardan okuyun yani o arkadaşları tebrik ediyorum -ölenlere Allah rahmet eylesin, yaşayanlara Allah uzun ömürler versin- onu hazırlayan milletvekillerini, uzmanları tebrik ediyorum fakat değerli arkadaşlarım, daha önceki dönemlerde de tek tük yapılmış ama sizin döneminizde yirmi senede Çevre Kanunu kaç yerinden delinmiş, muafiyetler getirilmiş "Şu olursa muafiyet." "Stratejik şey olursa muafiyet." "Şöyle olursa ormanın şurasına girilir." Ya, bu ne değerli arkadaşlar? Yine, Kamu İhale Kanunu son derece önemli bir kanundur yani 2001 krizinde, Kemal Derviş, meşhur "15 günde 15 yasa" çerçevesinde çıkan ve benim de -o zaman milletvekiliydim- tek desteklediğim kanundur. Burada hem adalet duygusu gözetiliyor hem kamunun çıkarları gözetiliyor. "Kamunun" derken bizim, halkın yani devletin yaptıracağı işler en ucuza, en kaliteli şekilde nasıl yapılır? Ama siz 200'den fazla şey çıkararak muafiyet koyduğunuz arkadaşlar, kanunu tanınmaz hâle getirdiniz; aynı şekilde, burada yapıyorsunuz. Ya, bu yanlış, bu Mecliste işte, birtakım laflar var -Allah rahmet eylesin- Menderes milletvekillerine dedi ki: "Siz şunu bile getirirseniz bu ülkeye." Yani ben onu, işte, idamına falan hazırlansın diye bir iftira olarak falan görüyorum ama siz bunu gerçekleştiriyorsunuz burada kardeşim. "Biz seçildik, geldik, burada çoğunluk grubuna sahibiz, dolayısıyla hiçbir şeyi tanımayız." Ya, niye arkadaşlar ya? Siz, Adalet ve Kalkınma Partisi heyeti, yirmi seneden beri iktidar oluyor; bu milletin desteğini alan bir heyet nasıl oluyor da gerçekten adil ihale yapılmasının ya da burada liyakat aranan bir sınavın kurallarını ortadan kaldırıyorsunuz, muafiyetler getiriyorsunuz? Efendim, İhale Kanunu'nun 21'inci maddesinin (b) fıkrasına göre davet kimlere yapılacak kanun çok açık bir şekilde koymuş, açık ihaleyi esas almış ve demiş ki: "Bu kanunda işte, afet, acil durumlar, şunlar şunlarda ihale yapılmaz, işte, davet usulüyle..." Ama siz bunun arkasına "ama" diye bir sürü şeyler eklemişsiniz. Niye böyle yapıyorsunuz arkadaşlar? Yani siz kamunun çıkarlarını gözetmiyorsunuz. Bu çok açık değil mi yani ihaleyi bildiğiniz birisine vermek için bunu yaptınız. Muafiyetler de aynı şekilde ya, bir kanunda 200 defa değişiklik yapılır mı arkadaşlar? Bu da aynı doğrultuda bir değişiklik. Yani Plan ve Bütçe Komisyonu Adalet Komisyonunun... Nitekim ne dedi Başkan açarken? "Adalet Bakanlığının temsilcisi de burada mı?" dedi. Niye? Çünkü Adalet Bakanlığıyla ilgili bir konuyu görüşeceğiz ama Adalet Komisyonundan geri çekilen bir maddeye burada "evet" diyecekler. Şimdi ben "Burada buna el kaldıracaksınız, hiç tartışmıyorsunuz." dediğim zaman Adalet ve Kalkınma Partisinin üyeleri hani, Karadeniz'in ifadesiyle, karayemişe atlıyor, ilgisi olmayan bir konuda trol gibi kızıyorlar, bağırıyorlar çağırıyorlar. Ben başka bir şey söylüyorum "Şöyle bir şey oldu, sen böyle bir şey yaptın." diyor. Allah Allah, başka bir şey konuşuyoruz kardeşim, nereden çıkardın bunu ya? Çok önemli bir şey söylüyorum arkadaşlar ya, Adalet Komisyonunun reddettiği bir şeye, hiç de ihtisas sahibi olmamamıza rağmen siz burada biraz sonra el kaldıracaksınız. Kaldırmayın, tartışın bunu diyorum değerli arkadaşlarım.
Teşekkür ederim.