KOMİSYON KONUŞMASI

MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Sayın Başkan, çok teşekkür ediyorum.

Ziraat Bankasının değerli Yönetim Kurulu Başkanı, Genel Müdürü, üst düzey yöneticileri, kamu kurum ve kuruluşlarımızın değerli temsilcileri, Komisyonumuzun değerli üyeleri; şimdi, Alt Komisyon Raporu'na ilişkin benden önce söz alan değerli Komisyon üyeleri bazı hususları dile getirdiler ama dile getirmenin çok daha ötesinde yani bu Komisyonun çalışma esasına, usulüne de yakışmayacağını ifade edebileceğim tarzda hem Alt Komisyonu suçlayıcı hem de kararların alınmasında buradaki yasal görevlerini yerine getiren bazı Komisyon üyelerimize ciddi suçlamalarda bulunuldu. Öncelikle bunu tamamen reddettiğimizi, bu söylenenlerin doğru olmadığı gibi iftira niteliğine varabilecek şeyler olduğunu ifade etmek istiyorum. Şöyle ki: Öncelikle bizim denetim, esas ve usullerimiz var. Geçen gün de söyledim, bir kurumumuzun 2021 faaliyet raporunun yayınlanmamış olması burada kurumun bir şeyleri sakladığı, kurum faaliyet sonucunu, kâr-zararını sakladığı ve bununla birçok şeyin örtülmeye çalışıldığını ve bunun doğru olmadığını, "Türk milleti adına bunu öğreneceğiz." şeklindeki bazı ifadelerle, özellikle de kameralara yapılan konuşmalarla, burada hakikaten, Komisyonumuzun belki bir saate yakın etkin ve verimli bir şekilde çalışması engellendi. Sonuçta, orada da söyledim, faaliyet raporunun yayınlanabilmesi için kurumun -ki yirmi gün geçmişti o gün itibarıyla- Sayıştay denetim raporunun kuruma ulaşması gerekiyordu. Sayıştay denetim raporu henüz kuruma ulaşmadığı için böyle bir faaliyet raporu yayınlanamamış, üstüne üstlük bağımsız denetim raporu da internette açık seçik herkesin bilgisine sunulmuş durumdaydı. Ama bunun üzerinden, faaliyet raporunun yayınlanmamış olması yüzünden, burada bürokratlar suçlandı, siyaset suçlandı, o kadar ağır şeyler konuşuldu ki arkasından gerçek bu şekilde söylenince herkes suspus kaldı, ben hatta "Bir özür bekliyorum." dedim, öyle geçiştirildi. Şimdi, benzer tavır ve davranışlar devam ediyor maalesef. Ziraat Bankası Alt Komisyonuna birçok konu geldi, konuşuldu, müzakere edildi. Yine, mevzuat, yasal olarak burada denetim çalışmalarımızın da bir esası, usulü var, müzakere edilir daha sonra Komisyon üyelerinin oyuna sunulur ve oy çokluğuyla kabul ya da reddedilir. Buradaki usul ve esaslar bunlardır; esasta, usulde, müzakerede hiçbir eksiklik yok. Bu neye dayanıyor? Anayasa'daki KİT'lerin denetiminden, Sayıştay Kanunu'ndan, KİT'lerin denetimiyle ilgili diğer mevzuatlara dayanan, usulüne uygun, yasal, hukuki bir prosedürün yerine gelmesidir. Ama böyleyken uygun bulmayabilirsiniz, doğru bulmayabilirsiniz, başka türlü de eleştirebilirsiniz. "Bu Anayasa'ya aykırı oldu.", "Hukuka aykırı." oldu demek bilakis hukuka aykırılığı zorlamaktır, hukuka aykırılığı hukukun yerine önermek anlamına gelir. Bunu da, özellikle böyle bir kanun yapıcısı, kutsal bir kurumun çatısı altında söylemek gerçekten doğru bir yaklaşım değil. Yani sürekli olarak esas ve usullerle ilgili, denetim çalışmalarımızla ilgili hususları, daha doğrusu buradaki o usul ve esaslara aykırı davranışların doğru olmadığını ifade ediyoruz ama bunlar herhâlde bilinçli ve sistematik bir şekilde devam ettirilmeye çalışılıyor.

Yine, bizim, bu Komisyonumuzun çalışmalarında Sayıştayın getirmiş olduğu öneriler müzakere edilir ve sonuçta ya izlemeden çıkarılır veya izlemeye devam edilir alt komisyonsa üst komisyona getirilmesine karar verilir, aynı süreç üst komisyonda devam eder. Şimdi, burada zaman zaman bazı konuların izlemeden çıkarılmasını bir kısım arkadaşımız bilerek ya da bilmeyerek sanki o konunun üstü kapatılıyor, sanki o konu denetim dışına çıkarılıyor, Sayıştay bir daha o konuyu eline alamayacak, yasak getiriliyor mantık ve yaklaşımıyla lanse etmeye çalışıyorlar. Değerli arkadaşlar, bir konunun burada izlemeden çıkarılması şu anlama gelir: KİT Komisyonu olarak, buradaki KİT Komisyonu olarak o konunun devamını biz istemiyoruz ama o konuyu Sayıştay tekrar bir dönem sonrasında gerekli görüyorsa yine raporuna alır, yine Komisyona getirir. Sadece "Tamam, siz bakın, bizim için bu noktada ya da bu konuyla ilgili ekstra bir şey getirmenize gerek yok." anlamındadır; değilse, bu, ne üstünün kapatıldığı ne bir daha bakılmayacağı anlamındadır. Buradaki mesele, yükün hafifletilmesi ve doğru sonuçlara gidilebilmesi ve denetimdeki etkinliğin sağlanmasıdır. Her konuda konuşulabilir, bazen buraya raporda yer almadığı hâlde, gazetelerden, dedikodulardan da birçok konular getiriliyor; Sayıştayın bile haberinin olmadığı, kurumun haberinin olmadığı. Dün, yine, bir kurumumuzla alakalı "130 defa ihale" dediler, adam meğer internette 130 defa tıklama yapmış; mesele bu kadar basit, teknolojik bir konuyken arkası önü araştırılmadan buralarda konular çok büyüyebiliyor. Dolayısıyla, bu tür şeylerin tabanı yoksa, doğruluğu yoksa, belgesi yoksa doğru araştırılmamışsa, bir de doğru sorulmazsa kuruma zarar veriyor. Sonuçta, geçen gün de söyledim, tekrar ediyorum: Hepimiz, buradaki bize çay veren şahsiyet dâhil, bir hukuk üzerine buradayız ve hepimiz birbirimizin hukukuna saygılı olmak zorundayız. Hukuk, bizi burada sorgulatıyor, cevap verdiriyor; değilse, normalde sokakta kimse kimseye ne bir şey sorabilir ne de bir konuda bir cevap isteyebilir ama hukuk bize burada sorgulatıyor, cevap verdiriyor. Onun için, biz birbirimizin hukukuna da saygı göstermek zorundayız diye düşünüyorum; gerekli olduğunu hatta ifade ediyorum.

Şimdi, Sayıştayın 2019 Yılı Raporu'nda, biraz önce, Sayın Zeybek'in hassasiyetlerine belli konularda saygı gösteriyorum, tavsiye verme gibi bir şeyim de yok ama sadece buradaki rahatsızlığımı da ifade etmeliyim elbette. Ya, biraz daha sakin, biraz daha konuyu anlayıp yani biraz daha anlamaya çalışacak tarzda sorulursa hem gündeme getirilmiş olur hem de kimse suçlanmamış olur. 2019 yılında Sayıştay belli kalemlerde, hatırladığım kadarıyla iki üç kalemde bilgilere ulaşamadığını -bu bilgiler personel giderleriyle alakalı, Yönetim Kurulu üyelerinin harcamalarıyla alakalı, bir de yine sponsorluk ve benzeri konularla alakalı bilgiler- bunların detayına ulaşamadığını rapora alıyor. Bu konu burada gündeme geldi, konuşuldu. İdarenin verdiği cevapta o dönemdeki muhasebe sistemiyle de alakalı olduğunu ifade ettiler ve Sayıştay temsilcileri de o bilgilerin daha sonraki dönemde, 2020-2021 yıllarında -bir yanlışım varsa düzeltsinler, onu açık bırakıyorum- bu bilgilerin rapora yazıldıktan sonraki dönemde alınmaya başlandığını ve orada... Sayın Genel Müdüre, yönetime sorduk, dedik ki: Peki, 2019'u, geçmişe yönelik istenmiş olan bilgiyi de veremiyor musunuz? "Evet, onun da çalışmasını yapalım, verelim." dediler. Şimdi, onun çalışması da yapılmış ve Sayıştaya o bilgi de verilmiş. Değerli milletvekilleri, değerli Komisyon üyeleri; elinizi vicdanınıza koyun; burada bir saat "Bu konuda ne saklanıyor, ne yapılıyor; ayıp edildi, Anayasa'ya aykırı oldu, hukuka aykırı oldu, ayıp ettiler, bir şeyleri kaçırdılar; MHP ve AK PARTİ milletvekillerinin oylarıyla kaçırdılar." denilen konu bu. Ben artık Komisyonun vicdanına bırakıyorum; yani bu tür şeyleri birileri yazıp veriyorsa lütfen yazıp verenleri sorgulayın. Ben üçüncü defa söylüyorum, buyurun, ne diyorsanız deyin; bu hafta içerisindeki yaptığınız son eleştirilerde hep ters köşe oldunuz, Komisyona özür borçlusunuz. Bu kadar da net söylüyorum çünkü birilerini yolsuzlukla, hırsızlıkla, yanlışlıkla suçlayıp geriye de çekilmek bu hiçbir şeye yakışmaz. Lütfen, bu konuyla ilgili kendimize çekidüzen verelim yani burada suçlama yaparken arkasının ne olduğuna, önüne, sonuna bakalım. Burada yarım saate yakın süre anlatılan konu, bir bilginin alınamadığı yönündeydi; biz de o hassasiyeti gösterdik, o bilgiler de Sayıştay tarafından alınmış durumda. İzlemeye gerek var mı böyle bir şeyi? İzlemeye gerek yok. Peki, yine bilgi verilmezse -bu ya da başkası- bir yerde eksik olursa Sayıştay bu konuyu tekrar gündeme getirmeyecek mi? Elbette getirecek, getirdiğinde tekrar bakacağız.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Toparlayalım Sayın Karakaya.

MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Yani, denetimin esasını, usulünü ve yapılış şeklini de lütfen artık iyice algılayalım, ona göre devam edelim, söylediklerimize de dikkat edelim diyorum.

Sayın Başkanım, ben de biraz heyecanlandım. Bu konularla ilgili hep konuşalım ama...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Tabii, bankalar güven müessesesi, itibar müessesesi dikkat etmemiz gerekir, eleştiri yaparken dikkat edilmesi gerekir.

MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Komisyon üyeliğinden ziyade Alt Komisyon Başkanı olarak da buradayım, böyle bir suçlamayı kabul etmiyorum. Yani biz belli bir yaşa gelmiş, kamuda belli görevler yapmış, genel müdürlük yapmış, akademisyen olan insanlarız. Başkanı olduğum bir alt Komisyonda "Bazı şeylerin üstü kapatıldı." denilmesine ben müsaade etmem.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Peki, toparlayalım Sayın Karakaya.

MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Varsa, o zaman çıkacaksınız, çatır çatır tartışacaksınız. Ben neyi ne yaptığımı biliyorum ama böyle bir suçlamayı kabul etmiyorum ve çok da yadırgadığımı, ayıp karşıladığımı, bunun bir haksızlık olduğunu, asıl adaletsizliğin bu olduğunu ifade ediyorum.

Çok teşekkür ediyorum.