NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Aslında, bizim bu dönemde Plan ve Bütçe Komisyonunda hep dile getirdiğimiz yani demokratik kitle örgütlerinin, sivil toplum örgütlerinin burada olmasının çok yararlı olduğu ve özellikle meslek örgütlerinin. Yani Tabipler Birliğiyle ilgili konuştuğumuzda nedense hemen karşı çıkılıyor, reddediliyor. Cumhuriyet ilk kurulduğunda...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sağlık şeyi konuşulurken çağırmıştık.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Tabii, tabii.

Seçimle seçilenler eğer taraf değilse hemen itiraz ediliyor, kim olursa olsun muhalefet te.

Sonuçta, Türkiye'de ilk dönemler, kurulduğunda örgütlenme sıkıntılı olduğu için birçok meslekte yasal düzenleme yapılmış. Yani eczacılar eğer kendi aralarında bir dernek olsa, sendika olsa zaten kendi düzenlemelerini yapabilirlerdi, tümüyle yasaya bağlı. Meslek örgütlerindeki ufacık bir değişiklik gerek delege sayısıyla ilgili gerek disiplinlerle ilgili kendi genel kurulları dışında yasayla düzenlenmesi lazım. Ve şimdi buraya çağırmışız, dinliyoruz, kendi mesleklerinin icrasında yaşadıkları sıkıntıları dile getiriyorlar ve bu sıkıntılar sadece meslekle ilgili değil, hepimizi ilgilendiren... Yani şimdi Sağlık Bakanlığından yetkili yok burada, yılda 1 sefer fiyat belirleniyor yurt dışından gelen ilaçlarla ilgili ve hepimizi arıyor ilaç bulamadıkları için yurttaşlar, özellikle bu döviz fiyatlarında kur değişikliğiyle beraber.

Bir diğeri, Abdullah Bey, siz hukuksal olarak ele alıyorsunuz, doğru ama burada mesleğin ihtiyacı ne? Meslek kendini değerlendirmek istiyor. Çünkü Anayasa Mahkemesi de demiş ki "Bir düzeltme yapın." ve Eczacılar Birliği anayasal bir kurum yani yasanın kendisi o. Kendileri de zaten, kendi hukukçuları vardır, düzenleme yapabilir, çalışabilir, bu konuda ne olabilir diye. Ve ihtiyaçlarını söylüyor, diyor ki... Milyonlarla, bir eczane 110 milyonluk satış yapmış ve siz buna 600 lira ceza kesiyorsunuz. Şimdi, biz bunu oyladığımızda bu problemi çözecek miyiz? Tam tersine suistimale yol açmış oluyoruz.

Bir diğeri diyor ki: "Biz kendi uygulamamızla karaborsayı önleyelim, ilacın şirketleşmesini önleyelim." Yüz seksen gün, yasa normalde cezayı önlerken yüz seksen gün içinde trilyonları vurur. Bunu mu sağlayacağız biz? Yani ne yapıyoruz? Abdullah Bey'in dediği "Yarına kadar." Efendim, bunu düzeltelim. Eczacılar Birliği burada, hukukçuları burada, düzeltelim. Yarına geldiğinde, inanın, yarın o telaşla Genel Kurulda oylanacak ve ne olacak? Bir ay sonra tekrar Plan ve Bütçe Komisyonuna girecek, dört ay sonra tekrar gelecek ve bu süreçte birilerinin parayı sömürmesine olanak yaratmış olacağız. Ve diyecekler ki "Bu Mecliste hiç kimse mi dinlemedi?" Eczacılar Birliğini dinliyoruz. Ya, çekelim, ekim ayında bunu düzeltelim acelesi yoksa eğer yarına kadar...

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Süreye tabi, temmuz 20'ye kadar uzuyor, dokuz aylık süre var.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Ama bir düzenleme yapalım, Plan ve Bütçe tekrar toplanabilecek.

Ama Abdullah Bey, burada siz hukuksal açıdan bakıyorsunuz, onlar da kamu kurumu ve seçimle gelmişler. Kendi mesleklerinin... Yani kendilerine ayrıcalık istemiyorlar, kendilerini korumak...

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Kendilerini gözetmeye çalışıyorlar.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Ama, işte, ortak çalışmak lazım. İnanın, yarına bunu bırakırsak, yarın hiçbir düzenleme yapılmayacak, onaylanacak ama hiçbirimizin de içine sinmeyecek.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Çalışırlar belki...

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Ya belki de sevgili...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Çalışma ihtimalleri daha yüksek.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyoruz.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Ama yani bu bence... Bu tutanaklara da geçiyor, çalışılır dediğimiz şey çalışılmayacak. Çalışılmış olsaydı...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yalnız, Necdet Bey, bir hususu ben usul olarak söylemek isterim.

Şimdi, sivil toplum kuruluşlarını, meslek kuruluşlarını davet ediyoruz, fikirlerini söylüyorlar ve çok kıymetli hepsinin fikirleri ama burada irade Meclisin iradesidir, uyar uymaz, o görüşü benimser benimsemez. Bazen bir mesleğin menfaatiyle toplumun genel menfaati uzlaşmayabilir, Meclis gerekli değerlendirmesini yapar, kararını verir. Dolayısıyla, STK'lerin dediği her şey yapılacak diye bir anlayışı çok demokratik bulmuyorum doğrusu ama elbette dinlemeliyiz, elbette değerlendirmeliyiz, çalışmalıyız, orada hiçbir tereddüt yok.

Buyurun.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Kesinlikle. Ben de sizin gibi düşünüyorum. Burada teamül... Ben bu konuda teşekkür ediyorum Eczacılar Birliğini davet ettiğimiz ve dinlediğimiz için. Yani genel kuruluna da gitmiştik biz, bütün siyasi partiler oradaydı. Eczacıların birçok problemi var. Bu konuya girmek istemiyorum. Sivil toplum örgütleriyle kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütleri çok farklı, bunu çok iyi biliyorsunuz. Yani resmî araca biniyorlar, protokolde yerleri var. Yani şimdi, ufacık bir değişiklik yasalarla düzenleniyor. Şimdi, bir taraftan da Sayın Başkan, bir yasa hazırlanırken biz burada dinlemeseydik, keşke hukuksal açıdan Abdullah Bey'in dile getirdiği konu, Eczacılar Birliğinin hukuk birimiyle beraber dinlenip bu tartışmayı yapmamış olsaydık ama teklif öyle bir hızlı şekilde hazırlanmış, getirilmiş, içeriği yok, meslek örgütü itiraz ediyor. Yani teklifin kendisi...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Herhâlde yarına kadar birlikte bir çalışma olacak, benim anladığım...

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Keşke, önceden yapılmış olsaydı. Son dönemdeki yasama yöntemi bu açıdan çok sıkıntılı.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Doğru.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Bunun olmaması lazım.