KOMİSYON KONUŞMASI

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Öncelikle tutanaklara geçmesi açısından, sizin konuşmanızın da başlangıç kısmında Sağlık Komisyonundan olumlu görüş geldiğini belirttiniz. Ben de bir Sağlık Komisyonu üyesi olarak böyle bir haberi sizden öğreniyorum açıkçası.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yok, olumlu görüş değil de... Yanlış ifade ettim. Yani sorduk ve görüşemeyeceklerini ifade eden bir yazı geldi; olumsuz bir dönüş gelmedi, öyle diyelim.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Yani bu sistemin ne kadar sağlıksız çalıştığını... Şu var Sayın Başkanım: Yani sistem sağlıksız çalışıyor. Düşünün, burada tali bir komisyon olarak Sağlık Komisyonu var, Sağlık Komisyonu üyesi olarak ben varım ve benim haberim yok, burada sizden öğreniyorum böyle bir görüş geldiğini. Açıkçası, işte sistem bu kadar yanlış, sakat bir zeminde ilerlemeye çalışıyor, bunu belirtmek açısından söyledim tutanaklara geçmesi için. Tabii, olması gereken neydi? Sağlık Komisyonunda, buradaki tali komisyonlarda bu kanun teklifinin görüşülüp size resmî kanallarla iletilmiş olmasıydı. Tabii, alelacele, zaten ismi üzerinde de torba kanun... Bu dahi çok abesle iştigal yani bir kanunu torba olarak nitelendiriyoruz hatta üzerinde genel bir isim...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Resmî ismi böyle torba kanun değil biliyorsunuz, çeşitli kanunlarda değişiklik gerektiren kanun ama kamuoyunda artık öyle bir şey oluştu.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Yani biliniyor ama yani burada temayül bu tabii ama yani bakın, Kâmil Hocamız da çok güzel ifade etti. Geneli üzerine değerlendirmek dahi mümkün değil, işte torba hâlinde geldiği için değerlendiremiyoruz. İşte böyle anlamsız noktalara ulaşıyoruz.

Genel anlamda, borç yapılandırılmasına yönelik bir kanun teklifi üzerinde görüşüyoruz yani seçime yönelik bir yapılandırma. Tabii, burada borçlu olan, vatandaş borçlu, öğrenci borçlu, efendim, üniversite hastaneleri borçlu. Tabii, temelde sorulması gereken soru şu: Ya, bu borca sebep olan kim? Neden vatandaşlarımız, insanlarımız bu kadar borçlu? Elbette ki yanlış yönetim anlayışından dolayı ve tabii, bu ülkenin son yirmi yıllık yönetiminde de mevcut AK PARTİ iktidarı ve sizler sorumlusunuz bu borçtan çünkü bu borçlar sizin iktidarınızda her geçen yıl giderek, katlanarak artmıştır.

Tabii, elbette büyük sorunlarımız var, biraz önce Sibel Hanım bahsetti öğrencilere yönelik olarak. Ben de özellikle tam gün eğitim alan öğrencilerimize yönelik en önemli sorunu dile getirmek istiyorum, daha önce de söylemiştim. Çocuklar öğle arasında inanın iki lokma yemek yiyemiyor ve su dahi içemiyorlar yani okullarda eğer parası yoksa çocuk su dahi alamıyor, sabahtan akşama kadar susuz eğitim görmek durumunda kalıyor. Buradan defalarca söyledim, hiç olmazsa bir okul suyu projesi yapın yani okullara ücretsiz içme suyu temin edin. Çocuğun eğer parası yoksa cebinde, inanın, sabah okula geliyor, ta akşam eve gidene kadar susuz eğitim almak durumunda kalıyor. Yiyeceği geçtik, susuz eğitim yapılıyor bakın sizin döneminizde. Evet, bunlara çözüm bulmak durumundayız. Sonuç itibarıyla bu millet bizim milletimiz ve bu sorunlara hep birlikte çözüm bulmak durumundayız.

Ben çok teşekkür ediyorum yani öğle arası vereceğiniz için çok da uzatmak istemedim.

Maddeler geldiği zaman konuşacağım.

Sağ olun.