MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Efendim, ben de 41 madencimize rahmet diliyorum, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Yaralılarımız var, inşallah sayı artmaz.

Değerli arkadaşlar, tabii, herkes çok üzgün, "Zamanı değil." filan deniliyor ama maalesef şimdi konuşuluyor bütün bunlar, sonra unutuluyor nedense. Bakın, bu ülkede sadece madenlerde değil yani her gün iş kazası oluyor ve bunların büyük çoğunluğu -bu kazada olduğu gibi- tedbirler alınmadığından, bu tedbirlerin alınıp alınmadığı devlet tarafından denetlenmediğinden dolayı oluyor. Kimileri bunlara "iş cinayeti" diyor, ayda 150 civarında insan ölüyor -yani her ay bu ülkede zaten 4 Bartın oluyor- senede 2 bin civarında insan ölüyor. İktidar partisi "Devletimiz bütün tedbirleri alacak..." Tabii, alacak da yani bugüne kadar nerede? Bunun da bir şekilde hesabını sormak gerekiyor. "Devletimiz bütün tedbirleri alacak, her şey yapılıyor..." Bunları binlerce defa duyduk. Değerli arkadaşlarım, şehidin ablası her şeyi söyledi, Sayın Cumhurbaşkanının gözüne baka baka dedi ki: "Kardeşim 'Gaz kaçağı var, bizi patlatacaklar.' dedi. Niye bir şey yapmadınız?" Cumhurbaşkanı hiçbir şeye cevap veremedi.

Bakın, en önemli problemlerden bir tanesi cezasızlıktır. Bakın, bütün iş kazalarında işveren tarafı -devlet olsun, özel sektör olsun- mahkemeler, işte idare ayak sürüyor -bir türlü gerçek- yasalarda ciddi boşluklar var -yani bu cezalar açısından- bu olaylara sebep olanların cezalarıyla ilgili ciddi düzenlemeler yapılması gerekiyor. Cezasızlık çok önemli bir şey. Bakın, hâlâ bağımsız denetim yok yani iş güvenliği denetimi yapan elemanların maaşlarını patron ödüyor. O, işe alıyor; o, onun elemanı... Böyle bir şey olmaz değerli arkadaşlarım. Biz bunu yapıp ondan sonra da "Efendim, gerekli şeyler yapıldı..." Yapılmadı Cemal Bey; birinci derece sorumluluk sizindir, iktidar partisinindir, hepimizindir. Oraya koştuk... Utanalım, utanalım... Gidemeyelim siyasetçiler olarak, oraya gidemeyelim, böyle bir yüzümüz yok.

Teşekkür ederim.