MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Değerli arkadaşlar, şans oyunlarıyla ilgili buraya daha önce de düzenlemeler geldi, bütçede defalarca konuştuk. Şimdi şöyle baktım kabaca, şans oyunlarından toplanan paralar astronomik şeylere gelmiş arkadaşlar. Başarınızı söyleyeyim, bakın, tebrik ederim.

Uğur nerede? Uğur telefonla konuşuyor.

2020'de 73,5 milyar TL'ymiş.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Niye Uğur Bey?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Niye özellikle "Uğur Bey" dediniz, merak ediyorlar.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Çok savunuyor ya...

2021'de 123 milyar TL olmuş, 2022'de kaç oldu, bilemiyorum.

Arkadaşlar, bakın, ayıp oluyor, günah oluyor, nas var, nas. Değerli arkadaşlar, bu nas, İslam'a göre Kur'an ve hadisle hükmü...

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Nas başka, nâs başka.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Nas; ben o kadar şey yapabiliyorum. İlkokulda öğrendim Türkçeyi ancak bu kadar konuşabiliyorum; kusura bakmayın.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Bilirsin onu.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - O kadar öğrendim. Yani şimdi sulandırma işi, sulandırma, nas var, nas, var bu.

Efendim, faiz yüzde 20, haram; faiz yüzde 12, haram değil, faiz bile sayılmaz, vade farkı. Nas var, nas. Ya, nasıl bir nas işi bu arkadaşlar? Bakın, sizin zamanınızda İddaa, Millî Piyango, Spor Toto falan vardı ya, şimdi spor oyunları, Millî Piyango oyunları, at yarışları, çeşit çeşit isimler, İddaa, kazıkazan, Şans Topu, at yarışları, Toto, Loto, Sayısal Loto; isimlerini, listeyi bile şaşırdık. Bunların hepsini siz yaptınız. Bugün yeni bir şans oyununu legalleştiriyorsunuz. Sayın teklif sahibi arkadaşımız Ahmet Bey, yeni bir şans oyununu legalleştiriyorsun. Nas var ama bak, nas var. Yok mu nas? Nas haram demiyor mu bunlar, yasak demiyor mu? Para getiriyorsa nas kalkıyor sizin için, o da haram.

AHMET TAN (Kütahya) - Bu ifadenizi anlamadım.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yani nas var, nas. Nas var evet, nas var.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Böyle yapmayalım yani.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yapmıyorum, çekiyorum, orayı çıkarıyorum, nas var.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Yaramıza tuz, biber falan ekiyorsunuz.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yaranıza tuz, biber falan ekmiyoruz. Çıkın, bu dinin üzerinde... Affedersiniz, bir şey kullanacağım, sözüm meclisten dışarı, bu dini istismar etmekten, işte başörtüsünün üzerinde tepinmekten falan artık vazgeçilsin.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Onu yapan sizsiniz.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ama onu siz yapıyorsunuz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkan... Sayın Başkan...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Tamam mı? "Nas var, nas var." denilmesin, tamam mı?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sizi temiz bir dil kullanmaya davet ediyorum. İç Tüzük'ümüz gereği temiz bir dil kullanmaya ve insanların kutsalları konusunda hassas olmaya davet ediyorum.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bu din kutsaldır, hepimizin dinidir. Üzerinde tepinmek için gelmemiştir bu din. Nas varsa, nasa göre hareket ediyorsanız bunları buraya getirmezsiniz, bunları buraya getirmezsiniz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - "Tepinme" sözünü geri alsın Başkanım.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - "Tepinme" mecaz anlamında kullanılmıştır.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Tepinen sensin, sizsiniz!

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ya, bükme, eğme, oraya buraya çekme, mecaz anlamında kullanılmıştır.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ayıp değil mi!

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ver mahkemeye, al tazminatını, ne diyeyim?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Bekaroğlu, bir saniye bir şey söyleyebilir miyim. Bir dakikanızı ilave edeceğim sürenize.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yakışıyor mu öyle laflar!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir saniye...

Sayın Bekaroğlu, aynı eleştirilerinizi bu kadar tartışma oluşturmayacak, hararet oluşturmayacak bir şekilde de ifade edebilirsiniz.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Amacı hararet oluşturmak.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Rica ediyorum... Bundan kimseye bir fayda yok, emin olun kimseye bir fayda yok.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ancak siz tepinirsiniz!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Maddeye ilişkin eleştirilerinizi İç Tüzük'ün emrettiği şekilde, temiz bir dil kullanarak, uygun bir üslup kullanarak ifade etmenizi rica ediyorum.

Buyurun.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim.

İç Tüzük'ün benim sözlerime bir şey diyeceğiz sanmıyorum. Türkçede deyimler vardır, deyimler. Kelime anlamı ile ıstılahı, anlam karşılığı farklı olan şeyler vardır. Kelime başka anlama çekiliyor ama esasen ne anlamda söylediğim belli. Yani bir yerde "nas" deyip insanların karşısına çıkıyorsunuz ve toplumda çok büyük ekonomik problemlere falan sebep olacak şeyleri inadınıza ya da başka sebeplerden dolayı engelliyorsunuz, öbür taraftan, enflasyon bir yerlere kadar geliyor, her şeyi "nas"ya bağlıyorsunuz ama para getirecek başka bir iş olunca, kumar olunca, kumar... Açık açık ayetler yok mu arkadaşlar yani fal oklarından başlayıp her türlü kumar lanetlenmiyor mu arkadaşlar? Lanetleniyor. E, nedir sizin bu sevdanız yani? Nedir bu, para toplamak için mi bu? Gidin anlatın ya, Sayın Cumhurbaşkanı bunu bilmez mi yani ya da kim getiriyorsa... Ahmet Bey bu işleri bilmez mi yani nasıl getirir böyle bir şeyi?

AHMET TAN (Kütahya) - Genel Başkanınıza söyleyin, getirip onun yasal düzenlemesini yapalım. Başörtüsüyle ilgili söylüyorum.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bak, şu anda "piyango" dediğiniz olayı, o işte küçük küçük ilkokul müsamerelerinde falan yapılan, mezuniyet gecelerinde yapılan "piyango" dediniz olayı aynen İddaa gibi, Kazı Kazan gibi burada bir şans oyununa, yasal şans oyununa getirip vergi alıyorsunuz. Ha, şunu da söyleyin: "Vergilendirilen kazanç kutsaldır dolayısıyla nas da ortadan kalkar." da deyin o zaman şey yapabiliyorsanız yani.