KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyoruz Sayın Kuşoğlu.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Siz bu görevi yapmadığınız zaman bu tarafta, tabii ki, siz methiyeler düzdüğünüz zaman biz de eleştiri dozunu arttırıyoruz

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ama takdir de etmemiz lazım.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Onun için öncelikle, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin ne olduğunu ne olmadığını sizin göstermeniz, örnek olmanız gerekir.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum Sayın Kuşoğlu.

Değerli arkadaşlar, ifade edilen usule ilişkin hususlarda şimdi görüşlerimi ben de sizlerle paylaşacağım.

Öncelikle şunu belirteyim: 100'üncü yılın bütçesini hazırlayan bir Meclisteyiz, yeni bir Meclis değil burası; gelenekleri olan, teamülleri olan, uzun bir geçmişi olan bir Meclisteyiz. Benim Komisyon Başkanı olarak yaptığım tercihler, yaptığım uygulamalar yeni uygulamalar değil. Bu teamülleri, bu gelenekleri devam ettiren uygulamalar.

Arkadaşlarımızın ifade ettiği hususlarsa, eleştirilerse, yenilik talep eden, şu ana kadar yapılmamış birtakım uygulamaların yapılmasını ortaya koyan, talep eden görüşler. Bunları elbette saygıyla karşılıyorum, elbette böyle teklifler olabilir, eleştiriler olabilir, yenilik önerileri olabilir. Bunları yapıp yapmamak yeri geldiğinde Başkanlığın yeri geldiğinde de Komisyon oyuyla bütün Komisyonumuzun takdirinde olan hususlardır.

Birtakım konularda çarşamba günü sizlerin takdirine sunacağımız kurallar olacak, Komisyonumuzun bütçe sürecinde çalışma kuralları. Onların detayına şimdi girmek istemiyorum çünkü çarşamba günü, genel müzakereler yapılmadan önce, geneli üzerinde müzakereler yapılmadan önce bütün süreçle ilgili grup sözcüleriyle de istişare ettiğimiz hususları takdirlerinize arz edeceğim. O zaman Komisyonumuz takdirini ortaya koymuş olacak.

"Bütçe görüşmeleri devam ederken kanunlar mümkün olduğunca görüşülmese, bütçeye odaklansak." fikri elbette doğru bir yaklaşım ama milletimizin de beklentileri var, Meclisimizin bir zaman kısıtı var, gündemi var, ister istemez bir yoğunluk içinde oluyoruz. Hepimiz tabii, şunu arzu ederiz; keşke daha rahat bir ortam olsa, daha az konuya yoğunlaşabilsek ama Türkiye dinamik bir ülke, milletimizin talepleri var, beklentileri var, bürokrasimizin, yönetimimizin ihtiyaçları var. Bu çerçevede de Meclisimiz bir taraftan bütçe çalışmalarını yaparken bir taraftan da kanuni düzenlemeler yapmaya devam ediyor ama mümkün olduğunca bunları çakıştırmama fikri elbette doğru bir fikir.

Merkez Bankamızla ilgili birçok arkadaşımızın burada ortaya koyduğu fikirler oldu. Komisyonumuz Bütçe Kanunu yapma sürecinde bütün kurumlardan bilgi talep ediyor. Olabildiğince bu etki raporlarını biz de Komisyon Başkanlığı olarak talep ediyoruz ve giderek de iyileştirdiğimize inanıyorum ben. Son gelen teklifte de çok kapsamlı bir etki değerlendirme raporu sunuldu; eksikleri olabilir, yeni ihtiyaçlar, daha farklı yöntemler önerilebilir elbette ama zaman içinde daha iyiye gittiğimize inanıyorum ben. Bütün kurumlardan da bilgi talep etmeye devam edeceğiz ama bazı kurumlarımız belli sebeplerle, belli bir dönem için bir bilgiyi paylaşamadıklarını ifade edebiliyorlar.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hangi sebeplerle Sayın Başkan?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bu konuda, Merkez Bankamızla ilgili Komisyon görüşmeleri ile Genel Kurul görüşmeleri arasında bir zaman var, orada planlıyoruz Merkez Bankamızın sunumunu. Geldiği zaman Başkanımızdan bizzat bu konudaki tutumunu, niçin o gün bu bilginin sunulamadığını, sunulabilir olup olmadığını hep birlikte sorarız, tartışırız, bizler de konuşuruz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama yasa çıkacak Sayın Başkan.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bu, yasanın çıkmasına engel değil. Türkiye'de -birçok yasayla ilgili o an itibarıyla belli konular tartışılabilir ama- yasa çıkarıp çıkarmamak Komisyonun, Genel Kurulun yetkisindedir.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Maliyetini bilmeden yasa...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - "Ben şu bilgi olmadan yasayı çıkaramam." diye İç Tüzük'ümüzde öyle bir hukuki madde de yok, siyasi olarak da böyle bir şeyi savunmak Meclisi tıkamak anlayışına gelir; buna hakkımız yok.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Şeffaflık kazandırır.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Milletimizin beklediği, ekonomimizin beklediği kanunlar var, bizim bunları ertelememiz de söz konusu değil ama şeffaflık adına yapabileceklerimizi de elbette hep birlikte yaparız. Böyle, ya hep ya hiç gibi bir mantığın da ben siyasette çok doğru olmadığına inanıyorum doğrusu; tartışa tartışa, bu konuları müzakere ede ede gitmeliyiz. Komisyonda itiraz edebilirsiniz, saygıyla karşılıyorum ama Komisyonu terk edip gitmenizi de hiçbir şekilde tasvip etmediğimi, doğru bulmadığımı da bir Komisyon Başkanı olarak buradan ifade etmek isterim. Halkımız, milletimiz sizi, burada görüşlerinizi, eleştirilerinizi ifade etmek için gönderdi.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Biz milletin bütçe hakkını koruduk, onun için kaldık.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Komisyonu terk edip gitmek bu Meclise karşı doğru bir tavır değil, bir Komisyon Başkanı olarak da bu tavrınızı hiç doğru bulmadığımı ifade etmek isterim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, Meclisin itibarını korumak için terk ettik Komisyonu.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, bu sorularla ilgili konulara geçmeden Bülent Bey'in bir genel değerlendirmesi oldu, onunla ilgili de bir şey söylemek isterim.

"Yeni yönetim sistemimizde artık iktidar yok -"Muhalefet de yok." demesi lazım tabii, o kısmı da ben ilave edeyim- 'İktidar partisi, muhalefet partisi' demememiz lazım; 'en çok oya sahip 1'inci parti veya 2'nci parti, 3'üncü parti; grubu en fazla olan partiler' gibi ifadeler kullanmamız lazım." dedi. Elbette bu böyle değerlendirilebilir ama böyle değerlendirdiğimiz taktirde iktidar da muhalefet de hem eleştirecek hem takdir edecek demektir yani eski kalıplarla düşünmeyeceksek. Bu bir kültür meselesi, belki zamanla böyle bir siyasal kültüre doğru evrileceğiz; gerçekten burada iktidardan arkadaşlarımız daha fazla eleştirecekler -eski tabirlerle söylüyorum- muhalefetten arkadaşlarımız da daha çok takdir edecekler belki. Keşke Türkiye böyle bir olgunluğa ulaşabilse, bu hepimizin bir temennisi olur; bunu ifade edeyim.

Sorular konusunda, Bakanların soruları cevaplayıp cevaplamadığı hususunda arkadaşlarımızın eleştirileri oldu. Ben bunu özellikle takip etmeye çalışıyorum Komisyon Başkanı olarak. Bütün sorduğunuz sorulara bir cevap verilmesi için gerektiğinde yazı yazıyoruz veya sözlü olarak bakanlarımıza iletiyoruz, bakanlarımızın sekreteryalarına iletiyoruz teknik arkadaşlarımızın da desteğiyle. Teknik arkadaşlarımızdan bana gelen bilgi: Bakanlıklardan soruların tamamına cevap gelmiş durumda.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Başkan, yapmayın gözünüzü seveyim.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir saniye, izah edeceğim, bir saniye.

Geçen seneyi söylüyorum, hepsine cevap gelmiş durumda. Ha, cevabı beğenirsiniz beğenmezsiniz, yeterli bulursunuz bulmazsınız, ben ona Komisyon Başkanı olarak müdahale edemem bir bakanın ne yazacağına ne yazmayacağına.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Başkan, eksik cevaplar...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Hiç böyle bir usulümüz de yok, böyle bir hakkım da yok, yetkim de yok.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sorular seçilerek cevap veriliyor Sayın Başkan.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Benim görevim, bu sorulara cevap verilip verilmediğini takip etmek, bunu da takip ediyoruz. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımıza da hassaten teşekkür ediyorum, kendisi de bu konuda bizlere çok yardımcı oldu gerçekten geçmişte. Bakanlarımızın daha hızlı bir şekilde, işte, genel görüşmelere geçilmeden önce bu yazılı cevapları göndermesi noktasında hem kendisi hassasiyet gösterdi hem de bakanlarla ilgili bir koordinasyon yaptı, ona da teşekkür ediyorum. Ama cevapları seversiniz sevmezsiniz, yeterli bulursunuz bulmazsınız; ben o binlerce cevabı değerlendirebilecek durumda değilim, o sizin takdirinizde olan bir husus.

Diğer taraftan, bu, bakanlıklarımızla ilgili, yine, "Bakanlar sadece sorulara cevap versin, başka hiçbir şey anlatmasınlar." gibi bir yaklaşımın ne bu Meclisin geleneğinde bir karşılığı var ne siyaset kültürümüzde bir karşılığı var ne teamüllerimizde bir karşılığı var. Bakanlar elbette yorumlar da yapacaklar, kendi genel çerçevelerini, politika çerçevelerini de anlatacaklar. Hani, sadece soru-cevap gibi bir şey, bugüne kadar hiçbir şekilde geleneğimizde yok. "Sorulara yeterince cevap vermiyorlar." diye söyleyebilirsiniz, biz de bakanlarımıza da hem sözlü olarak hem yazılı olarak cevap vermeleri konusunda uyarılar yapıyoruz. Hem politika çerçevelerini anlatmak durumundalar, politikaya dönük eleştirilere kendilerince yorumlar yaparak cevap vermek durumundalar hem de sorulara. Bu açıdan, şunu yapıyoruz -yine onu devam ettirmeyi düşünüyorum- bakanların sorulara cevap vermesi açısından son yarım saatlik bir süre var, bunu olabildiğince uzatmaya çalışıyorum ben. Bu dönemde de aynı tutumumu devam ettireceğim. Bakanlarımız sözlü olarak cevap vermeye devam ettiği sürece, olabildiğince daha fazla soruya sözlü cevap vermeleri noktasında bir imkân oluşturacağım. Ama her şeye de sözlü cevap vermek takdir edersiniz ki soru sayısı itibarıyla da sorulara dönük hazırlık ihtiyacı itibarıyla da mümkün değil. Kaliteli cevap almak istiyorsak bazen biraz zamana da bırakmak durumundayız. Bu da dediğim gibi yeni bir şey değil, devam edeceğimiz bir husus.

Bu, son günle ilgili Sayın Paylan'ın bir teklifi oldu: "Son gün, hani, ikiye ayrılabilir mi?" diye. Biliyorsunuz, son gün hem Cumhurbaşkanlığı bütçesini tartışıyoruz hem de kesin hesabın ve bütçenin maddelerini konuşuyoruz, gerçekten bazen sabahlara kadar sürebiliyor. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız ile bu süreçteki diğer paydaşlarımızla da birlikte bu toplantıdan sonra, onu bir tartışalım, "Ne yapabiliriz?" diye bir müzakere edelim. Ben Komisyon Başkanı olarak doğrusu, daha rahat bir çalışma ortamını tercih ederim, ben de kendi adıma bunu söyleyeyim ama "Bunu pratik olarak nasıl yaparız?" diye bir müzakere edelim. Eğer mümkünse neden olmasın yani daha rahat bir şekilde bir tartışma ortamı oluşturmak bizim için de iyi olur. Ayrıca, bütçe bitince, akşam bir yemek yeme geleneği var. Son birkaç yıldır hem pandemiden hem de bu sürenin çok uzamasından dolayı, bunu, bu yemek yeme işini de yapamıyoruz. O da güzel bir ortam; bütün partilerin katılımıyla bir yemek meselesi. Bunu da bu çerçevede yine değerlendiririz.

Değerli arkadaşlar, canlı...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Başkan, alt komisyon önermiştik.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Alt komisyonla ilgili, tabii ki öyle bir yaklaşımımız yok yani İç Tüzük'te de yok; bizim de öyle bir şey ihdas etme hakkımız yok.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Başkan, yapmayın ya!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Dolayısıyla... Veya bizim yaklaşımımız yok diyelim, tercihimiz yok. Biz kesin hesabı ve bütçeyi birlikte -beraber- görüşmek durumundayız. Bu konudaki tutumumuzda herhangi bir değişiklik yok, onu net bir şekilde ifade etmek isterim.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Sayın Başkan...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar...

Tamamlıyorum, lütfen...

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Görüşme takvimine bir günü, sadece bir günü neden kesin hesap kanun teklifine yönelik...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, bunları sonra tartışabiliriz, usulü tartıştık, ben cevap verip sunum için ifade edeceğim.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Bu konuda da bir görüş ortaya...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bugüne kadar bu konuda uygulamamız neyse bir değişiklik öngörmüyoruz, aynı şekilde devam ettiriyoruz.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Hiç olmazsa bir gün.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sizin tercihleriniz farklı olabilir. Bizim, oturmuş, geleneksel uygulamamız neyse onu devam ettirme şeklinde bir tutumumuz var.

Değerli arkadaşlar, bu görüntü alıp almama meselesi... Bu konuda, müsaadenizle tutumumu paylaşmak isterim. Plan ve Bütçe Komisyonu diğer 18 ihtisas komisyonundan biridir. Diğer komisyonların hiçbirinde görüşmelerin canlı yayınlanmasıyla alakalı bir örnek söz konusu değildir.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Engel de yok ama.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Burada alacağımız bu yönde bir uygulama yasama teamüllerinde olmayan bir durum olacaktır. Bu noktada, komisyon görüşmelerinde herhangi bir gizlilik veya kamuoyundan saklanan bir durum olmadığı hepinizin malumudur. Nitekim, tüm Komisyon tutanakları Türkiye Büyük Millet Meclisi "web" sitesinde de yayınlanmaktadır. Tam tutanak tutuyoruz biliyorsunuz, isteyen bütün vatandaşlarımız buradaki tartışmaları noktasına, virgülüne kadar tutanaklarımızdan alıp kullanabilir; basından da bunu yapanlar olabilir, normal vatandaşlarımız da buna erişme hakkına her zaman sahipler. Biz sadece görsel basınla ilgili bir karar veriyoruz, yazılı basınımız da yine salonumuzda yerini almaya devam ediyor. Kamuoyundan bir şey gizlediğimiz, sakladığımız söz konusu değil. Sadece, bakanların sunumları ve soru-cevapları dışında görüntülü bir yayın olmuyor. Bu da yerleşik uygulamamız.

Sizler ve hatta sayın bakanlarımız da farklı platformları kullanarak konuşmalarını canlı olarak verebiliyor, buna da biz Komisyon olarak kısıtlayıcı bir uygulama getirmiyoruz. Tek söylediğimiz, bir başkasını çekme hakkınız yok diyoruz, bir başkasını görüntüleme hakkınız yok; bu da kişisel haklarla ilgili bir şey.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Niye kişisel?

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Kişisel hak... Burası milletin Meclisi, kimse gizli bir şey söylemiyor ki.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ama kendi konuşmanızı kendiniz çeşitli araçlar kullanarak çekiyorsunuz ve bunu aktarıyorsunuz, bu konuda da bir kısıtlayıcı uygulama yapmıyoruz. Burada Divan olarak kararımız, yıllardır süregelen ve diğer komisyonlarda da teamül olarak uygulanan mevcut uygulamanın devamıdır.

Mevcut uygulamada, tüm görsel basın herhangi bir sınırlama olmadan salona girmekte, sunumları ve cevapları çekmekte ve diğer tüm basın-yayın organları kendi aralarında bu görüntüleri paylaşabilmektedir. Bu uygulamaya devam edeceğimizi, üyelerimizin ısrarı hâlinde Komisyonun takdirine -gerekirse oylamayla- sunacağımızı belirtmek isterim.

Değerli arkadaşlar, burada... Evet, bunlara cevap vermiş oldum. Daha fazla detaya girmeyeyim ama atladığım bir şey varsa bana hatırlatın lütfen.

SALİH CORA (Trabzon) - Başkanım, her gün usul tartışması yapıyoruz.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Bir saat...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bu şeyle, Salih Bey'in söylediği hususu da ben önemsiyorum doğrusu. Her konuyu eleştirelim arkadaşlar, her konuda fikirlerimizi söyleyelim; Meclis bunun için var. Her türlü konu tartışılacak ama kişiselleştirmemek, hakaret etmemek İç Tüzük'ümüzün gerektirdiği usul ve üslup içinde konuşmak hepimizin sorumluluğu. Bu, sürecin kalitesini artıracaktır. Bence hiçbir partiye de bunun bir faydası yok, siyasi olarak da bir faydası yok. Usulümüz, üslubumuzu hep birlikte koruyabilirsek... Özellikle, Plan ve Bütçe Komisyonu olarak ben bütün üyelerimizin ve gelen misafir vekillerimizin burada hassasiyetin rica ediyorum. Burada kaliteli bir tartışma ortamı oluşturmamızda büyük fayda var ama elbette ki genel, ortak hassasiyetlerimiz var; bu konuya da herkesin dikkat etmesini özellikle ben de istirham ediyorum. Bu cevaplardan sonra sunuma geçeceğim...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Başkanım...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bunu devam ettiremeyiz arkadaşlar, usul tartışması bitti.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Başkanım, ama tutumunuz üzerine...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yani tekrar tekrar usulü tartışmak da usul değil; hani kusura bakmayın.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bunu kim belirledi? Bu tutumunuz hakkında eleştirimiz var.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Çok kısa lütfen, çok kısa...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama bir tutum belirlediniz, bu tutumunuz hakkında...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bir eleştiride bulundunuz Sayın Başkan, ona cevap vermemiz gerekir.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Peki, buyurun.

Çok kısa, lütfen... Rica ediyorum...

Buyurun Bülent Bey.