CAVİT ARI (Antalya) - Başkanım, Abdullah Bey'in açıklamaları arka arkaya geldiği için, şimdi, şöyle, toparlayarak ben de değerlendirme yapayım.

Şimdi, 3'üncü maddede şöyle bir durum var: Yakın tarihe kadar, örneğin bir imar planında kamu alanı olarak kamu hizmetine ayrılmış olan yerlerde eğer fiilen o taşınmaz üzerine kamulaştırma amacına uygun bir yapı yapılmışsa bunun, davanın görüldüğü yerin adli yargı, üzerinde herhangi bir yapılaşma yoksa idari yargıydı; ayrım bu şekildeydi. Tekrar ediyorum: Eğer o taşınmaz üzerinde bir yapı var ise davanın görüldüğü yer adli yargı, yapı yoksa idari yargıydı. Şimdi, bununla ilgili zaten değişik yargılama safahatı sonrasında bu aşamaya gelinmiş ancak Abdullah Bey'in verdiği bir sayı var, o da önemli bir sayı; hâlihazırda idari yargıda devam eden 3.343 dava var. Şimdi, tahmin ederim ki bu davaların da belli bir safahatı oldu yani bugüne kadar geçen bir yargılama safahatı oldu. Şimdi bu kararla beraber yani bizim alacak olduğumuz... Diyelim ki bu değişikliği kabul edersek o davalarla ilgili yargılama süreci ne olacak? İdare mahkemeleri görevsizlik kararı verip adli yargıya dosyaları göndermek zorunda kalacak.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Usul işlemi olduğu için öyle, evet.

CAVİT ARI (Antalya) - Dolayısıyla da bu yargılamalar uzamış bir duruma dönüşecek ve bir hak kaybına yol açacak. Bununla ilgili bir geçiş mümkün mü, değil mi? Onu bir sorayım.