ZEYNEL ÖZEN (İstanbul) - Şimdi, arkadaşlar, yahu kaç defa söylüyoruz "Alevi-Sünni kardeştir. Kürt-Türk kardeştir." O zaman gereğini yapın. Şimdi ben, kendi yaşadığım bir şeyi söyleyeyim: Benim köyüm, Alevi köyü ve ağabey, ana asfalta 500 metre. Milletvekili olduğum hâlde ben, üç yıl orayı yaptıramadım, 500 metre. Gelip bir kamyon asfalt döküyorlar: "Asfalt bitti." Daha sonra yani AKP'li Maraş milletvekilleriyle de muhabbetimiz var, dedim ki "Arkadaşlar, ben çıkıp kürsüde bunu anlatacağım, utanın ya! Eğer paranız yoksa, bitirdiyseniz, parayı bitirdiyseniz yapın, ben ödeyeyim." Yolu yaptıramadık arkadaşlar, yolu yaptıramadık.

Şimdi, cemevi yapıyorum işte diyorum cemevi. Somut, sizin tartıştığınız. Belediye Başkanı diyor ki: "Tapuyu bize vereceksin." Niye? "Tapuyu vermezsen ben projeyi onaylamam, onaylamadığım için bir yerden de destek alamazsın." Çünkü bizim köy orman köyü. Ormana, devlet, o köye zati ihtiyaç veriyor yani cüzi bir fiyatla kereste veriyor. Şimdi, orman müdürü diyor ki: "Projeyi onaylat, getir, ben bu ihtiyacı vereyim." Belediye Başkanı onaylamıyor. Bundan AKP'li milletvekillerimizin de haberi var. Yani sizin burada anlattığınız "Alevi-Sünni kardeştir." Değil arkadaşlar! Kardeş olmak istiyoruz biz. Biz kardeş olmak istiyoruz. Kardeş olmak için de eşit haklara sahip olmamız gerekiyor. Eşit haklara sahip olmamız için de bu "Ben seni çok seviyorum, çok iyi insansın." demekle olmuyor. Anayasal güvence gerekiyor.

Şimdi, özellikle de imtina ediyorsunuz yani bu maddelerde "ibadethane" deniliyor, ya şu zor bir şey mi: Say ibadethaneleri, kilise, sinagog, havra, cami, cemevi; bu kadar basit, bundan bile imtina gösteriyorsunuz. İmtina gösteriyorsunuz, ondan sonra diyorsunuz ki: "Alevilere ayrımcılık mı yapılıyor?" Yani Aleviler yüzyıllardan beri bu coğrafyada yaşadı, bugüne kadar bunlar yapılmamışsa... Alevilere karşı şunu da söylüyorsunuz: "Ayrımcılık yapılmışsa..." Ne demek yapılmışsa? Demek ki yapılmış. Bugün bu ihtiyacı hissediyorsanız, Aleviler konusunda, cemevleri konusunda böyle bir yasa çıkarmayı siz gündeme getiriyorsanız demek ki şimdiye kadar bizi yok saymışsınız. Bugün de sorunu çözmüyorsunuz, sorunun etrafından dolaşıyorsunuz arkadaşlar. Anayasal güvenceye kavuşturun, bu bir teolojik tartışma değil. Bakın, koskoca Diyanet bile üç defa, dört defa... Burada Diyanete soruluyor, Diyanet diyor ki: "Cemevi caminin alternatifi olamaz." Biz demiyoruz ki cemevi caminin alternatifidir arkadaşlar, her ibadet yeri kutsaldır, her yer kendine kutsaldır; siz bunun gereğini yerine getirin yani sorunun etrafından dolaşıyorsunuz. "Biz sizi seviyoruz, kardeşiz." Ya kardeşiz, tamam, eyvallah, gereğini yapın ya.

Teşekkürler.