BAŞKAN CELALETTİN GÜVENÇ - Sayın Özen, siz eğitimcisiniz. Ben de bir hususu belirtmek istiyorum. Sözünüzü kesmek istemedim çünkü çok nazik konuşuyorsunuz ama sözleriniz ağır. Çünkü "85 tarihindeki Bakanlar Kurulu kararıyla Kürt'ün Kürt'e kırdırılması için bir teşkilat kuruldu." dediniz, bunu biz reddederiz. Hiçbir devlet, hele Türkiye Cumhuriyeti halkının bir kısmını bir kısmına kırdırmak için örgüt kurmaz yani bu çok ağır bir ifade. Benimki de kayda girsin, sizinki kayda girdi.

Bir başka anekdotu da anlatayım, arkadaşların da duygularına tercüman olup suhuletle yürütelim istiyorum: Bakın, çok ilginç, siz bakınca Google'a baktım hemen, esasında bizim ömrümüz bu işin içinde geçti ama "85'te geçici köy koruculuğu aktif hâle getirildi:" diyorsunuz. Niye? Çünkü 15 Ağustos 1984'te Eruh ve Şemdinli'de PKK'nın eylemleriyle 1 askerimiz şehit, 9 askerimiz ve 3 vatandaşımız da yaralı. Bunun üzerine o günkü dönemin hükûmeti "Hiç büyümeden önleyebilir miyiz?" amacıyla, tedbir amaçlı bu koruculuk üzerinde bir çalışma yapmış.

İfade ettiğim gibi, şunu açık açık belirtmek lazım: Devletin içerisinde kötü niyetliler olur, art niyetliler olur, provokatörler olur, her devlette olur ama bir devlet Bakanlar Kurulu kararıyla Kürt'ü Kürt'e veya başkasını başkasına kırdırtma kararı almaz; bu, akla ziyan olur. Kaldı ki biz şuna yürekten inanıyoruz: Anayasal temelli 85 milyon birinci sınıf vatandaştır, eşittir, bu ülkenin insanlarıdır, Anayasa da bunu çok açık bir şekilde beyan etmiştir. Ben de bunun kayda girmesini arzu ettim.

ZEYNEL ÖZEN (İstanbul) - Başkanım, çok teşekkür ederim. Fakat bu "Kürt'ü Kürt'e kırdırmak" şöyle söyleyeyim: Batıda niye yok? İstanbul'da niye köy koruculuğu yok; İzmir'de niye yok, Ege'de niye yok? Her yerde köy koruculuğu yok da sadece Kürtlerin bölgesinde var, bunun da bir açıklaması olması gerekir.

BAŞKAN CELALETTİN GÜVENÇ - Peki, teşekkür ediyorum.