| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 26 .10.2022 |
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Sayın Başkan, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Ben de 2023 yılı bütçemizin ülkemiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Tabii, özel bir bütçe, cumhuriyetimizin 100'üncü yılına ait bütçeyi hep birlikte yapıyoruz. Tabii, baktığımız zaman, mevcut iktidarın 2023 yılına ait hedeflerinin yüzde 50'den daha fazla oranda küçüldüğünü görüyoruz. Efendim, gayrisafi millî hasılada olsun, kişi başı millî gelirde, ihracat miktarımızda, işsizlik ve enflasyon oranında 2023 hedeflerinin bir hayli gerisinde bir bütçeyle karşı karşıyayız. Daha doğrusu, hedeflenenden artık uzaklaşmış, yorulmuş, yönetme kabiliyetini yitirmiş bir iktidarın artık son bütçesini hep birlikte burada konuşuyoruz.
Efendim, daha önce millî geliri 2 trilyon olarak düşünmüştük, 2023'te böyle bir hedefi vardı mevcut iktidarın ama görüyoruz ki bu, 1 trilyon dahi değil şu anda. Kişi başı millî gelir 25 bin dolar olacaktı, inanın, Cumhurbaşkanı Yardımcısının bütçe sunumunda kişi başı millî gelirin ismini dahi duyamadık; efendim "kişi başı satın alma parite endeksi" denilen, ne olduğu belli olmayan bir ifadeyle karşı karşıya kaldık ve bugünkü verilen çizelgelerde de 2023 yılında kişi başı millî gelirin 10.071 dolar olacağını yani yüzde 50'den daha fazla bir azalmayı görüyoruz.
Efendim, tabii, nasıl bir ekonomik politika izliyoruz, bunu da anlamak mümkün değil. İşte "heterodoks" "Ortodoks" "epistemolojik kopuş..." Ya, daha doğrusu, siz muhtemelen artık milletten koptunuz yani ne olduğu belli değil. Bunu da özellikle açıklamasını rica edeceğim Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısından çünkü bu konuda konuşmalar olduğu zaman gülümsediğinizi gördüm, şimdi dahi gülümsüyorsunuz. Yani ben anlayamıyorum nasıl bir politikadır bu? Bunu açıklarsanız memnun olacağım.
Şimdi, efendim, tabii, kur korumalı mevduat hesabıyla ilgili bir hayli tartışmalar oldu. Ben de daha önceki Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmelerini takip ettim. Merkez Bankası yetkilisine -ki şu anda burada kendisi de- milletin temsilcileri "Milletten toplanan vergileri nereye harcıyorsunuz?" diye soruyor ve "Bunu cevaplayamam." diyor. Burada ben Komisyon Başkanının tutumunu da açıkçası yadırgadığımı ifade etmek istiyorum; burada milletvekillerinin sorularına cevap verilmeli, biz önümüzü görmeden burada bir bütçe yapmak durumunda kalıyoruz. Yani kur korumalı mevduatın sonu nasıl olacak, nasıl neticelenecek; bizler şu anda bunu bilemiyoruz.
Bakınız, orta vadeli programda diyorsunuz ki: "Efendim, hâlen kur korumalı mevduata rağmen mevduat oranlarının yüzde 53'ü dolara endeksli." Yani demek ki yeteri kadar etkisi olmamış bunun. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, yine orta vadeli programda ve bütçe sunumuzda diyorsunuz ki: "Efendim, biz liralaşacağız ve liranın değerini artıracağız." Peki, öyle yapacaksanız neden bu kamu-özel iş birliği projelerinin ödemelerini dövizle yapmaya devam ediyorsunuz? Bakınız, sizin iktidarınızın en büyük samimiyetsiz olduğu nokta burası, tutarsızlığınız var. Vatandaşa "Lira kullanın, biz liralaşacağız. Türk lirasının değerini kıymetli hâle getirmek istiyoruz." diyorsunuz; devletin yekûnlu, yüksek miktardaki ödemelerini devamlı suretle dolara ve euroya endeksli, dövizle yapıyorsunuz yani bu, tutarlı değil. Vatandaşa dönüp de "Siz yastıkaltı dövizinizi çıkarın." dediğiniz zaman kimse çıkarmaz yani tutarsızlık var burada ve mevcut AKP iktidarının en büyük tutarsız olduğu ve samimiyetsiz olduğu nokta burası. Kamu-özel iş birliği projelerinin derhâl Türk lirasına çevrilmesi ülkemizin menfaatinedir ve bunu dikkatinize sunuyorum, geçen yılki sunumda da yine ifade etmiştim.
Yine, ihracatın yüksek olduğunu ve ihracatı artırmaya yönelik bir ekonomi politikası izlediğinizi söylüyorsunuz. Tamam, olabilir ama neden ithalattan bahsetmiyorsunuz? İhracatın ikizi ithalat. Şimdi bakalım, orta vadeli programda; bakın, elimde, burada.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son yarım dakikanız.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Efendim, biraz süre rica edeceğim Sayın Başkan.
İlk yedi ayda ihracat 144 milyar dolar, ithalat 206 milyar dolar yani ilk yedi aydaki açığımız 62 milyar dolar ve yıl sonu 105 milyar dolar yani ithalat daha fazla. Hani siz ihracatı artırmıştınız? Herhâlde ithalattan haberiniz yok. Bakın, ithalat daha fazla ve açık giderek artıyor.
Efendim, enflasyon... Yok, işte "Covid'i yaşadık. Rusya-Ukrayna çatışması oldu, tedarik zincirleri kırıldı. Fiyat istikrarı oluştu, ondan dolayı enflasyon oldu..." Tamam, kabul. Savaşan ülkelerin enflasyonu bizden az; Ukrayna'da enflasyon yüzde 20 civarında, Rusya'da yüzde 15 civarında. Tutarsızsınız... Tamam, dünyada diğer ülkelerde enflasyon artmış olabilir, doğrudur ama bizim kadar artmadı. Onlarda 1 birim arttıysa, bizde 10 birim arttı, 20 birim, 100 birim arttı. Dünyanın en fazla enflasyon oranına sahip ülkelerin başında geliyoruz ve neden acaba bizde bu kadar artmıştır?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ederim Sayın Şahin.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Son bir noktayı ifade edeceğim.
Efendim, şehir hastaneleriyle ilgili bahsedildi "Sağlıkta şöyle devrim yaptık, böyle devrim yaptık..." Şimdi buradan göstereceğim -Sayın Uğur Bey, sizin de dikkatinizi sunuyorum- bakınız, SMA hastası bir çocuğumuz ve yol üzerinde, otoyolda totemin üzerinde bu yardımı istiyor: "Haydi Türkiye! Ebrar'a nefes ol." Burası neresi, biliyor musunuz? Sizin memleketiniz. Akhisar-Manisa arasındaki otoyolda bu asılı. Ben bunu görünce utanıyorum.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum, sağ olun.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Bir örnek... Bir saniye lütfen...
Bakın, bu da yine SMA'lı bir hastanın minibüs arkasındaki ilanı. Aileler bu durumda.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ama bir dakikayı aştınız Fikret Bey.
Teşekkür ederim.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Bu mu beyaz reform? Bakın, bu da alışveriş merkezi... Olmaz...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir ay boyunca buradayız, farklı vesilelerle dile getirirsiniz fikirlerinizi.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Tabii, tabii... Teşekkür ediyorum.
Devamını söyleyeceğim, sağ olun efendim.