BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum, sağ olun.

Değerli arkadaşlar, bu konuda tutumumu bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Ben yeni bir...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Meclis Başkanından görüş almadık.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir saniye Sayın Paylan. Sizin bu yaptığınız da usule aykırı yani konuşmaya başladım, müsaade ederseniz konuşmamı tamamlayayım.

Değerli arkadaşlar, bu konuları -az önce söylendiği gibi- defalarca tartıştık, ben de defalarca tutumumu ifade ettim. Yeri geldiğinde Komisyonumuzda bazı konularda oylamalar yaptık, Komisyonumuz iradesini ortaya koydu. Yeni bir uygulama yapmıyorum ben, mevcut uygulamayı yıllardır, on yıllardır sürdürülen bir uygulamayı devam ettiriyorum. Arkadaşlarımız yeni tekliflerde bulunuyorlar, eleştiriler yapıyorlar.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Siz devrimci bir partisiniz ya, dünya kadar devrim yaptınız!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Müsaade ederseniz, bir saniye, bir müsaade edin.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bir devrim de siz yapın.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Arkadaşlarımız yeni tekliflerde bulunuyorlar, eleştiri getiriyorlar, bunlara da saygı duyuyoruz, eleştirme hakları var elbette, yeni usuller teklif etme hakları var. Ama şu ana kadar bizim yaptığımız... Yeni bir şey yapmıyoruz, mevcudu devam ettiriyoruz; bir, bunu ifade edeyim tekrar.

İkincisi, şeffaf olmadığını iddia ediyorlar, buna kesinlikle katılmıyorum. Bakın, burada tam tutanak tutuluyor. Tekrarlıyorum: Bütün vatandaşlarımız -basın olsun, başka kesimlerden olsun, STK'lerden olsun, normal vatandaşımız olsun- "web" sitesindeki tam tutanaktan ulaşarak kimin ne dediğini, ne konuştuğunu, hangi fikri beyan ettiğini gayet rahat bir şekilde alabilir ve bunu değerlendirebilir. Dolayısıyla, şeffaflık tam tutanakla sağlanmış durumda.

Ayrıca, "basın" ve "kamera" kavramlarını da karıştırıyoruz. Burası basına kapalı değil; biliyorsunuz -yazılı basın- normal görüşmelerimiz sırasında da kendilerine yer ayırmış durumdayız, salonda basınımız kalmaya devam ediyor.

"Olmayan kameralar..." "Kameralar olsun mu, olmasın mı?" tartışması aslında "Basın olsun mu, olmasın mı?" tartışması değil, bunu da netleştirmemiz lazım. Dün de bir tecrübe yaşadık, daha önceden de tecrübe yaşadık. Geçmişte bir defa sadece görüntüye müsaade edilmiş, 1996 yılında 1997 bütçesi müzakerelerinde bir gün kameralara müsaade edilmiş, o gün de görüşmeler ertesi gün sabaha kadar devam etmiş. Bunun üzerine ikinci gün tekrar eski usule dönülerek devam edilmiş.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bir gün devam...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Dün ve daha önceki günlerde kameraların olduğu ortamlarda tartışmaların bitmez tükenmez noktalara geldiğini, başka mecralara gittiğini, yasama kalitemizin, buradaki tartışma kalitemizin çok da olumlu etkilenmediğini hep birlikte gördük, tecrübe ettik. Dolayısıyla bunun da altını çizmek isterim.

Son olarak şunu ifade edeyim: Değerli arkadaşlar, teknolojinin geldiği düzey belli. Arkadaşlarımızın cep telefonları var; oralardan kendi konuşmalarını istedikleri mecralara aktarıyorlar, biz de bu konuda herhangi bir müdahalede bulunmuyoruz. Tek söylediğimiz şu: Hiç kimsenin rızası olmadan bir başka insanı çekmeye hakkınız yok bir defa temel bir hak olarak. O anda şakalaşıyor olabilir bir arkadaşımız, başka bir şey söylüyor olabilir. Hiç kimseyi rızası olmadan çekme ve yayınlama hakkımız yok. Bırakın bu Komisyonda, başka mecralarda da bunu yapmaya hakkımız yok. Dolayısıyla herkes kendi konuşmasını kaydedip ilgili mecralara istediği gibi aktarabiliyor.

Biraz sonra sunum yapılacak ve gün boyu Başkanımızla tartışacağız. Müsaade ederseniz bu görüşmeler sırasında Başkanımızın tutumunu da kendisinden almış olalım ama bir an önce de görüşmelerimize başlayalım istiyorum ben doğrusu.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Başkanımız söz istiyor.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Başkanımıza söz vereceğiz zaten. Sunumu esnasında veya görüşmeler esnasında ifade edebilir ama eğer arzu ediyorsa şu anda söz verebiliriz tabii, kendi takdiridir.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Arzu ediyor, Başkanımız söz istiyor.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buyurun Sayın Başkanım.