KOMİSYON KONUŞMASI

AYDIN ÖZER (Antalya) - Sayın Başkan, çok kıymetli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Bakan, Sayın Bakan Yardımcıları; burada birçok şeyden şikâyetten ziyade Antalya'da otuz yıldır tarım yapan bir tarımcı milletvekiliniz olarak bazı konuları tespit etmek istiyorum. Sayın Bakanım da inşallah dinler, not alırlar.

Tarımda zararlıların mücadelesinde en fazla kullanılan yöntem kimyasal mücadele yani tarım ilaçları. Çünkü tarım ilacı kullanmak çok kolay. Tarım ilaçlarına "kolay, ucuz, etkili" deniliyor ama tarım ilaçları bir zehir yani "pestisit" de deniliyor. İlaç kullanmak kısa vadede çözüm gibi görülse de uzun vadede ekolojiyi mahvediyor. Kullanıldığında ilacın yüzde 1'inden azı zararlıya geri kalanı, zehrin gerisiyse havaya, suya ve toprağa karışıyor. Dolayısıyla biyolojik çeşitlilikte kaybımız oluyor. Bir de bu ilaçları kullandıktan sonra bir kısmı ürünlerin üzerinde kalıyor. Bu ürünleri gıda olarak kullanıyoruz, sonuçta insan sağlığı bozuluyor. Ayrıca, yurt dışına giden ürünler pestisit yüzünden geri dönüyor. Bu da ihracatçılarımızın ve çiftçilerimizin büyük zarar etmesine yol açıyor.

Bildiğimiz kadarıyla Türkiye her yıl tarım ilaçlarına 600 milyon dolar ödüyor. Bunun yerine biyolojik mücadele yaygınlaşırsa hem bu masraftan hem de zararlıdan kurtulacağız hem de tarım ilaçlarının insan sağlığı, biyolojik çeşitlilik ve ekonomimizde yol açtığı kayıpların önüne geçeceğiz. Bu nedenle Bakanlığınızın biyolojik mücadeleye vereceği destek ve izleyeceği yol çok önemli. Destek deyince, sadece çiftçiye dekar başına verilen para miktarı akla gelmemeli, bugün 32 üniversitemizdeki ziraat fakültelerinde bitki koruma bölümü bulunuyor. Bu bölümlerde biyolojik mücadele ve çeşitlilik için gerekli yaptırımlar yapılmasına olanak sağlanmalıdır. Bu şekilde ülkemize yeten, hatta fazlasını sağlayacak faydalı böcek kitle üretimleri gerçekleştirilebilir. Örneğin Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümünde kitle böcek üretimi yapılıyor. Aldığımız bilgiye göre şu anda 50 milyonu üretecek kapasiteye gelinmiş. Türkiye bu faydalı böcekler bakımından dünyanın en zengin ülkelerinden bir tanesi ama biyolojik çeşitliliğimizi katma değer ürünlere neden dönüştüremiyoruz; bu konuda bir sorum var, Bakanım bunu da not alırsa...

Parasal desteklemeler konusunda ise 20 Ekim tarihli Resmî Gazete'de 2022 yılı tarımsal desteklemeleri açıklandı. Bunlar 2023 bütçesinde verilecek. Biyolojik ve biyoteknik mücadele desteğine bakıldığında, örtü altı üretiminde dekar başına paket böcek desteği 850 lira, açık alan üretimde ise paket desteği 290 lira olacak şekilde düzenlenmiş. Bu miktarlar önceki yıllara göre artmış sanılabilir ama diğer tüm alan ve ürünlerde olduğu gibi maliyet yerinde saymıyor. Örneğin 2020 yılında desteklemeler 400 lirayken böceğin dönüme maliyeti 900 liraydı yani bu destekleme maliyetin yüzde 44,4'ünü karşılıyordu. 2021 yılında maliyet 500 lirayken 1.600 liraya çıktı. Şimdi ise destekleme 850 lira ama maliyet 5.500 liraya yükselmiş yani yüzde 44,4'ten 15,45'e düşmüş. Kısacası bu desteklemeler devede kulak şeklinde kalıyor.

Bir de bombus arısından bahsetmek istiyorum, seralarda kullandığımız. Kovanı 2019 yılında 150 lirayken 65 lira destekleme vermişiz Bakanlık olarak, bu 65 lira destekleme bugüne kadar sürmüş. O zamanlar enflasyon çok düşük olduğundan bu desteklemeler arasındaki fark çok önemli kabul edilmemiş ama şimdi, eylül itibarıyla arı kovanı 450 lira olmuş, destekleme olarak ancak siz 35 lira fark yapmışsınız. Yani şunu söylemek istiyorum: Eğer gerçekten sağlıklı gıdaya, sağlıklı bir yapıya erişmek istiyorsak biyolojik mücadeleye çok önem vermemiz gerekiyor.

Bir de e-devlet üzerinden yaptığımız bu ÇKS kayıtları var, ÖKS kayıtları var; bunlar çiftçi açısından büyük önem arz ediyor. Bunun için teşekkür ediyorum ama Örtü Altı Kayıt Sistemi yani seracılıkta yapılan kayıt sistemi bunu karşılamıyor. E-devletten çiftçi giremiyor, bu yüzden de tarım ilçe müdürlüklerinde ve il müdürlüklerinde büyük yığılmalar söz konusu oluyor; buna dikkatinizi çekmek istedim.

Bir de TARSİM konusu var. TARSİM bir afetten sonra zarar tazminatı yaparken TARSİM'in uyguladığı günkü fatura üzerinden yapıyor. Bunu kaldırmak lazım çünkü enflasyon yokken pek önemli değil ama şimdi, enflasyonun arttığı bir dönemde buna dikkat etmek lazım.