CENGİZ GÖKÇEL (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlar, biz, burada, icraatçı bir Bakanlığın bütçesini konuşmuyoruz. Biz, ülke insanının gıda ham maddesini üreten ve gıda güvenliğini sağlayacak olan çiftçinin ve üreticinin üretimde kalması için sektörü desteleyecek ve planlayacak Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesi konuşuyoruz ancak konuştuğumuz bu bütçeler yirmi yıldır çiftçiye, üreticiye yoksulluk dışında bir şey vermedi. 2022 bütçesinden Tarım ve Orman Bakanlığına 64 milyar lira ayırmıştınız, şimdi de 133 milyar liralık bir bütçe hazırlamışsınız. Sayın Bakan sunumunda diyor ki: "Biz bütçeyi yüzde 100'ün üzerinde artırdık." Sayın Bakan, herhâlde süreci takip etmediniz. 2022 yılında ek bütçeyle birlikte 91,5 milyar liralık bir Bakanlık bütçesi vardı yani bütçe yüzde 133 artmadı. Burada kimseyi kandırıp algı yaratmaya çalışmayın lütfen. Geçen yıl, bu bütçe yetmeyecek dedik ve ek bütçe yapmak zorunda kaldınız. Buradan uyarıyorum, bu bütçe de yetmeyecek.

Değerli arkadaşlar, tarım gerçekten zor, hem emek isteyen hem ekonomik olarak çiftçinin kendini programlaması, planlaması gereken bir sektör. Özellikle son zamanlarda maliyet çiftçinin boynunu büküyor. Son bir yılda gübre fiyatları yüzde 240, elektrik fiyatı son bir yılda yüzde 140 oranında arttı, mazot fiyatı yüzde 255 arttı. Değerli arkadaşlar, geçen yıl bu tarihlerde 7,5-8 lira olan mazotun litre fiyatı şu anda 27 lira seviyesinde. Tarım ÜFE son bir yılda yüzde 156 arttı, tarımsal girdi enflasyonu yüzde 133 oldu, tarımda kullanılan mal ve hizmetlerin fiyatı yüzde 141 arttı. Bu bütçede ucuz mazot, ucuz gübre, ucuz elektrik var mı arkadaşlar? Maalesef yok. Sadece Sayın Bakan ve iktidarın yetkilileri geliyor "Tarımda 2002 yılında şu veriliyordu, biz şunu verdik." diyor. Değerli arkadaşlar, elbette ki hiçbir şey yerinde durmuyor, dolar yükseliyor, insan sayımız artıyor, tarımsal üretime ihtiyacımız artıyor. Siz, burada, bunları zaten vermek zorundasınız bir ülke olarak. Çünkü biz gıda güvenliğini sağlayan bir sektörü konuşuyoruz. Burada kâr amacı güdülmez, kamunun buradan tasarruf yapması beklenemez. Burada size düşen, tarımı planlamak, tarımı planlı hâle getirmek, stratejik olan ürünleri her daim destekleyerek Rusya'ya, Ukrayna'ya, Brezilya'ya, Kanada'ya muhtaç kalmadan insanlarımızı doyuracak nohudu, mercimeği, buğdayı, arpayı bu topraklarda, bizim insanlarımıza, alnını dik bir şekilde üretimde tutarak ürettirmek zo-run-da-sı-nız!

Değerli arkadaşlar, öbür tarafta...

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bağırmanıza gerek yok.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Çok yüksek sesle söylemesek de bu fikirler anlaşılır diye düşünüyorum.

CENGİZ GÖKÇEL (Mersin) - Kusura bakmayın, değirmende büyüdüm Sayın Başkan, değirmende büyüdüm, kusura bakmayın, köy çocuğuyuz.

Değerli arkadaşlar, özellikle hayvancılığa girmek istiyorum. Emin olun, burada eğer bize gelen görüntüler size gelmişse Sayın Bakan, ben insanlığımdan utandım. Gebe hayvanlar, özellikle dişi inekler, çiftçi zarar ediyor diye karnındaki canlı yavruyla kesiliyor ve o canlı kıç atarken kasap can vermesi için bıçakla onu öldürmek durumunda kalıyor. Ben insanlığımdan utandım bu görüntüyü görünce.

Değerli arkadaşlar, burada, tabii ki hayvancılık sektöründeki üreticiler defaatle basın-yayın yoluyla dertlerini anlatmaya çalışıyorlar, bizlere ulaşıyorlar, dertlerini anlatıyorlar. Değerli arkadaşlar, burada, tabii ki bunların sebebi var. Yem pahalı, girdi maliyetleri yüksek hayvancılıkta.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son yarım dakikanız.

CENGİZ GÖKÇEL (Mersin) - Sayın Başkanım, bu çok önemli.

Siz, süt üreticisinin fiyatını belirleyecek olan Süt Konseyinde çiftçiye değil, sütü alacak olan ticaret erbabına göre fiyatı belirliyorsunuz; çiftçiyi ezdiriyorsunuz sanayiciye. Bu uygulamadan vazgeçin. Çiftçinin kendi ürününün fiyatını belirlediği bir konseyi mutlaka hayata geçirmek zorundasınız. Sütteki destek yetersiz -tüketicilerimizi de düşünmek zorundayız- bu süt fiyatıyla süt paritesi, yem paritesi maalesef 0,80 oranında oluşuyor. Çiftçilerimiz, üreticilerimiz bundan zarar ediyor Değerli Başkanım.