TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, 8'inci ayınız, hayırlı olsun diyorum.

Sayın Bakan, yedi yılı biraz geçti bizim milletvekili oluşumuzdan bu yana, 7 Tarım Bakanı gördük; 7 Tarım Bakanından 1'isi daha vardı ziraatçı, siz 2'ncisiniz. Biz bu Bakanların içinde "Kepek eksinler." diyenlerini de gördük, Türk çiftçisi inim inim inlerken Fransız çiftçisine destek vermesinden dolayı Fransız nişanı alan Bakanları da gördük.

Sayın Bakan, siz, inşallah, Türkiye tarımına bir şans getirirsiniz diyorum ben.

Şimdi arkadaşlar size bir sürü şey söylediler "Türk çiftçisinin durumu iyi." diye. Ya, ben başka ülkede mi yaşıyorum, onlar mı başka ülkeden bahsediyorlar. Şimdi, Sayın Bakan, ben size bazı bilgiler vereceğim, arkadaşların bilgileriyle kıyaslarsınız.

Şimdi, değerli arkadaşlar, 20 kilogram süt için 1 ineğe yapılan masraf: Süt yeminin 10 kilogramı 21 proteinden 80 lira, arpanın 2 kilogramı 12 lira, silajın 20 kilogramı 60 lira, yoncanın 2 kilogramı 20 lira, samanın 2 kilogramı 2 lira, işçilik 10 lira, elektrik 2,5 lira, su 1 lira, mazot 3 lira; toplam 190,5 lira. Değerli arkadaşlar, süt 8,5 lira, bunun 20 kilosu 170 lira yapıyor. Burada hayvan üreticisi sütten 200 lira zarar ediyor Sayın Bakan. İnşallah, bunları diğerleriyle kıyaslarsınız.

Bunun yanında, 1 dekar buğdaya yapılan masraf: Kira -dekarına- 1.000 lira, gübrenin 60 kilogramı 15 liradan 900 lira, tohumun 25 kilosu 15 liradan 375 lira, mazot 8 litre 28 liradan 224, ilaçlama 100 lira, amortisman 150 lira, biçerdöver 100 lira, işçilik 100 lira; Sayın Bakan, toplam 3 bin lira.

Bizim yıllık ortalamamız 300 kilogram, 7 liradan sattığı zaman 2.100 lira para giriyor çiftçinin cebine; Sayın Bakan, dekar başına 900 lira zarar. Bunları inşallah doğru dürüst bir şekilde irdelersiniz.

Şimdi, değerli arkadaşlar, çiftçimizin durumu bu, çiftçimizin durumu burada. İşçimiz 5.500 lira asgari ücretle aç yaşıyor. Esnafımız siftah yapmadan kepenk kapatıyor ve kapatmakta. Sanayicimiz üretim için ara malına döviz bulamıyor ve aynı şekilde tezgâhını kapatmakta. Sarayın ve yandaşların çocukları Amerika'da maalesef mülk edinmekte. 5'li çete ise 60 milyara yapılacak ihaleyi 300 milyar alarak, tam 5 kat fahiş fiyatla alarak buradan resmen halkımızın derisini soymakta. Şeker fabrikalarını sattınız. Amerikan şeker firmalarından şu anda 400 bin ton şeker alıyorsunuz. Değerli arkadaşlar, 25 milyon ton buğday rekoltemiz vardı AKP'den önce, şu anda 16 milyon ton buğday rekoltemiz var. "Yüzde 40 fazlası." diyen arkadaşımıza sesleniyorum, yüzde 40 eksiktir bu, yanlış hesap yapıyorsunuz.

Değerli arkadaşlar bu şekilde Düyun-ı Umumiye'ye düşecek Türkiye tekrar, bunu hiç unutmayın. Orman ürünlerimizin fabrikalarını sattınız. Orman köylülerinin traşlamasını durdurdunuz. Yandaşlarınız Trakya'da ülkenin en büyük meşe ormanlarını talan ediyor, bilmem haberiniz var mı? SEKA'yı Türkiye Selüloz ve Kağıt Fabrikalarını sattınız, ülkemiz şu anda selüloz üretemiyor, kâğıt üretemiyor, yabancılara mahkum. Değerli arkadaşlar, aynı zamanda gübre fabrikalarını, azot sanayisini sattınız, kapattınız, dışarıdan gübre alarak biz tohum ekmeye çalışıyoruz. Türkiye'nin 21'inci yüzyılına yakışıyor mu bu? Yakışıyorsa, yakıştırıyorsanız sizlere "Bravo!" diyorum ben.

Değerli arkadaşlar, fındık üretiminde dünya lideriyiz, dünyada fındık piyasası Almanya'da. Zeytininin üretiminde dünya 1'incisiyiz, zeytin piyasası ve zeytinyağı piyasası İtalyanların elinde.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son yarım dakikanız.

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Bizim ülkemizin insanı üretiyor, İtalyan'ı kazanıyor, Alman'ı kazanıyor. Kimin sayesinde? AKP'nin sayesinde.

Değerli arkadaşlar, şimdi gelelim...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Artık son cümlenizi söyleyin, süreniz tamamlandı.

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Söyleyeceğim, merak etmeyin.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bekleyen arkadaşlarımız var.

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - 244-300 milyar Türk lirası dolayında çiftçinin borcu var ama sizler çiftçiye para vermektense faizciye 565 milyar Türk lirası ödüyorsunuz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum Türabi Bey.

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Bir saniye Sayın Başkan.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bitti süreniz ama.

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Bir arkadaş "Kullanılmayan meraları tarıma açalım" diyor. Kullanılmayan merayı tarıma açmak marifet değildir; marifet, o meralardan hayvan üreticisini yararlandırmak, para kazandırmaktır. Eğer bunu yapabiliyorsanız burada durun ama duramayacaksınız çünkü sekiz ay sonra rolleri değiştireceğiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)