KOMİSYON KONUŞMASI

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, tabii, Komisyonumuz oluştu, çalışmaya başladı, belli usuller çerçevesinde işleri yürütmeye başladık. Önemli bir Komisyon, daha önceki maden kazalarında da Soma kazasında bir komisyon kuruldu ve sonuç almaya çalıştık. İnşallah, bu Komisyon da olumlu adımlar atar ve bir kez daha ders çıkarırız ve bir kez daha benzer facialar yaşamayız diye umut ediyoruz. Komisyonun da daha çok siyaset dışında bir Komisyon olması gerektiğini ısrarla geçen sefer de söyledik ama geçen seferki toplantıda iş biraz siyaset boyutuna da dönüştü. Tabii, partimiz adına bundan dolayı biraz üzüntü duyduğumuzu ifade etmek istiyorum.

Şimdi, Sayın Başkan, tabii, bizim bilgimiz olmadan, daha doğrusu, usule uygun şekilde davet edilmeden Komisyon oluşturuldu; çoğunluk sizde ona da bir itirazımız yok.

BAŞKAN TANER YILDIZ - Nasıl, usule uyulmadığı nokta neresi?

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Yani bize bilgi verilmeden oluşturuldu, biliyorsunuz.

BAŞKAN TANER YILDIZ - Yok, yok.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Belki Genel Kurulda okunmuş olabilir ama az önce HDP Grubu da ifade etti bunu.

BAŞKAN TANER YILDIZ - Tabii, Genel Kurulda okundu.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Yani bir telefon açılsaydı, bilgi verilseydi daha şık olurdu, biz de o toplantıda Başkan ve üyeler seçilirken bulunabilseydik iyi olurdu diye düşünüyoruz.

BAŞKAN TANER YILDIZ - Biliyorsunuz, usul, önerge vermek, o önergeler üzerinden oylama yapmaktır. Yani bunun üzerinde 2'nci bir önerge gerçekleşmedi o gün; hatırlarsanız o 17 arkadaşımız toplanmıştı.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Evet.

BAŞKAN TANER YILDIZ - Önerge olsa onları da tabii ki yine oylar ve değerlendirmeye alırdık.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Şimdi, tabii, Sayın Başkan, neticede çoğunluk sizde ve siz Başkan olarak seçildiniz ama tabii, bizim birtakım rezervlerimiz var yani bu konulara girmek istemiyorduk ama bunları ifade edip tutanaklara geçirmek istiyoruz.

Tabii, Sayın Başkan, sizin döneminizde, Bakanlığınız döneminde 6 büyük maden faciası yaşandı yani Mustafakemalpaşa, Dursunbey, Karadon, Kozlu, Soma ve Ermenek'te ve siz de Enerji Bakanı olarak burada görev yaptınız; aslında siyaseten de sorumlususunuz yani bu kurumların başındaki en yüksek kişi olarak bu kazalardan siyaseten sorumlusunuz. Şimdi bu Komisyona bakıyoruz, aslında, bu şekilde 6 kazada Bakanlık yapmış bir kişi olarak bu Komisyonda olmamanız daha uygun olurdu diye düşünüyoruz yani parti olarak görüşümüz bu yönde çünkü netice itibarıyla 6 kazamız oldu sizin döneminizde ama kazalar devam etti yani bir sonuç alamadık. Soma kazasında da yine komisyon oluşturuldu sizin döneminizde ama bir sonuç alamadık yani Soma kazasından ders alınmadı, o dönemki, işte, rapordaki öneriler yerine getirilmediği için bugün yine bir kazayı konuşuyoruz. Sizden sonra da yine kazalar olmaya devam etti, işte, en son 41 işçimizi yitirdik ve devam ediyor. Buna göre, şu anki Enerji Bakanımız da bu işin siyaseten sorumlusudur. Normal medeni bir ülkede olmuş olsaydık, hukukun işlemiş olduğu bir ülkede olmuş olsaydık Enerji Bakanımız istifa ederdi, yani 41 can gitmiş netice itibarıyla ama bizde maalesef, istifa kültürü yok.

Gündeme getirmek istediğim ikinci konu; şu anda hâlâ Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürü Kazım Eroğlu görevde. Bakın, iki gün önce bir bilirkişi raporu çıktı, savcılık konuyu dikkatlice incelemiş ve sonuç olarak Genel Müdürün yani Kazım Eroğlu'nun 3 maddeden; 1'inci, 2'nci ve 5'inci maddelerden kusurlu olduğu yönünde bir tespiti var. Yani buradaki, bu, savcılığın oluşturmuş olduğu, içinde hocaların olduğu bir bilirkişi heyeti ve olayı da yüzde 80 oranında açığa çıkarmışlar; belki ocağa indikleri zaman daha teknik detaylı incelemeler yaptığında başka konular da çıkacaktır ama netice itibarıyla Genel Müdür Sayın Kazım Eroğlu 1, 2 ve 5'inci maddelerden sorumlu tutulmuş, kusurlu tutulmuş yani "Bu kazanın sorumlusudur." diyor. Yine Genel Müdür Yardımcısı -Ercan Gebeş sanırım, burada mıdır kendisi?- da 1 ve 2'nci maddelerden sorumlu tutulmuş. Şimdi, bu 2 kişi, aslında, Bakanlık tarafından dokunulmazlığı bir an evvel kaldırılıp yargılamasına derhâl başlanması gereken 2 kişi. Şimdi, Müessese Müdürü Cihat Özdemir bilirkişi tarafından 1, 2, 3, 5 ve 6'ncı maddelerden sorumlu tutulmuş ve tutuklandı şu anda. Bakın, bir mühendis var burada, birinci kartiye mühendisi Hakan Bey, Hakan Mengeş bir maddeden sorumlu, 3'üncü maddeden sorumlu tutulmuş ve bu kişi de tutuklandı ama Genel Müdür şu anda hâlâ görevde. Geçenlerde, iki gün önce bizim Zonguldak'taki bir haber sitesinde şey çıktı, Genel Müdürün yani Kazım Eroğlu'nun Enerji Bakanına istifasını sunduğu ama Enerji Bakanı tarafından da bu istifasının kabul edilmediği yönünde bir haber çıktı. Aradan iki gün geçti, bu haber de yalanlanmadı. Yani, bizim endişemiz şu: Şimdi, bakın, o kadar acil bir durum var, yargılama başlamış, hızla başlamış, 2 üst düzey bürokrat şu anda hâlâ koltuğunda oturuyor, belki bugün buraya gelmemiş olabilir ama netice itibarıyla bu iş ve bilirkişi raporuyla da tespit edilmiş. Şimdi, eğer istifa ettiği hâlde Enerji Bakanı tarafından istifası kabul edilmediyse biz buradan demek ki Enerji Bakanı tarafından TTK Genel Müdürü ve Yardımcısı korunacak diye düşünüyoruz. Dolayısıyla bizim Komisyonumuzun -elbette yargılama yapmıyoruz ama- bu gerçekleri de ortaya koyma sorumluluğu var.

LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Sunumu bir dinleyelim, sorularımızı soralım; sizin o bilirkişi raporu biz de de var...

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Şimdi, bakın...

AYDIN ÖZER (Antalya) - Lütfen hatip konuşurken bu şekilde müdahale etmeyelim. Burada Başkan var...

BAŞKAN TANER YILDIZ - Arkadaşlar, bakın, ben bir usul getirmek istiyorum.

(Gürültüler)

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Suçlayamazsın...

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Ben suçlamıyorum bakın Ali Bey, rapor burada açık. Ben suçlamıyorum, rapor suçluyor.

BAŞKAN TANER YILDIZ - Arkadaşlar...

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Ercan Gebeş şu anda buradaysa, burada olmaması lazım.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Rapor demek, sonuç demek mahkeme olarak...

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Ya, o zaman niye tutuklandı Cihat Özdemir? O 8 kişi niye tutuklandı o zaman? Ercan Gebeş buradaysa...