| Komisyon Adı | : | (10 / 6598, 6599, 6600, 6601, 6602, 6603, 6604, 6605) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Antalya Milletvekili Aydın Özer'in, Komisyon çalışmalarında tespitlerin doğru yapılması gerektiğine ve Komisyon Başkanlık Divanı seçimine ilişkin açıklaması |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 02 .11.2022 |
AYDIN ÖZER (Antalya) - Sayın Başkan, çok Kıymetli Komisyon üyeleri, basın mensupları, -gerçi çıktı onlar ama- değerli bürokratlar; şimdi, arkadaşların hassasiyetini uygun karşılamanız lazım.
Ben bir maden mühendisiyim, maden mühendisliği eğitimi almış bir arkadaşınızım. Maden mühendisliği yapmadım ama bir yıl Tavşanlı Tunçbilek'te eksi 250-200 kotunda kömür tozu soludum bir ay boyunca. Oradaki hayatı biliyorum, nasıl yaşandığını biliyorum, nasıl girildiğini, akşam nasıl çıkıldığını biliyorum. Maden mühendisliğinden başka bir meslekte de yoktur ki herkes helalleşerek girer, çıktığı zaman da herkes birbiriyle helalleşir çünkü o günü kurtarmıştır, o gün hayatını yaşamıştır.
Hepimizin bu Komisyonda olmasının özel bir sebebi var. Bu maden kazaları ülkede yaşanıyor ne yazık ki, hep beraber yaşıyoruz. Ben o zaman bir aylık stajımdan sonra bu mesleği yapamayacağımın kararını verdim ve bu mesleği yapmama kararı aldım. Bugün insanlar madene giriyorlarsa zevkinden girmiyorlar, çok büyük ekmek kaygıları var, çok büyük yaşam kaygıları var, onunla giriyorlar. Şimdiye kadar Türkiye'de gerçekleşmiş -kaç çeşidiyle gerçekleştiyse- ne kadar maden kazası varsa, bunun örneklerine Soma da dâhil, ondan sonra Ermenek de dâhil, diğer kazalar da dâhil, hepsi siyasetin ve siyasetçinin, idare edenlerin boynuna vebaldir, hep ona bakalım.
Burada ölen 41 madenciyi saygıyla anıyoruz, Allah rahmet eylesin; aileleri, çocukları öksüz kaldı, insanlar kocasız kaldı, anneler evlatsız kaldı. Bunlar ayrı bir bölümü ama arkadaşlarımızın buradaki verdiği tepkileri şöyle ölçmeniz lazım: Hakikaten, şimdiye kadar, bu maden kazalarında; 301 madenci hayatını kaybetmiş Soma'da ve ortaya hiçbir şey çıkmadı yani yargılama kararlarından da bir şey çıkmadı, komisyonlardan da bir şey çıkmadı. Bir insan olarak, bırakın bir milletvekilini, bir insan olarak, bir mühendis olarak, bir maden mühendisi olarak benim vicdanım rahat değil; Ermenek'ten rahat değil, Soma'dan rahat değil, şimdiye kadar olan maden kazalarından rahat değil. Şimdi, siz, yapanın yanına kâr kaldığı, ölenin öldüğü, ondan sonra da geride kalanlara da üç beş kuruş para dağıtalım da bu işten sıyrılalım gibi bir mantık da yürütüyorsanız daha bu kazalar çok olur. Eğer bugün, bugün bu Komisyon, bu Araştırma Komisyonu, doğru dürüst raporlar çıkaramazsa; iktidar, buradaki müsebbipleri korumaya başlarsa -daha önce olduğu gibi- buradan da bir sonuç çıkmayacak demektir. Bizim endişemiz budur, yanlış anlamayın bizi. Yani burada bir hamaset yapmak için değil... Burada tespitleri doğru yapalım. Bakın, burada dinlenmesi için birçok uzman önerdik, inşallah onları kabul edersiniz; onlar da dinlensin. Burada amaç birbirimizi kırmak değil ama biz istiyoruz ki bir Soma gibi olmasın, bir Ermenek gibi olmasın, artık soruşturulsun. Siyaset buradaki şeyini alsın efendim. İstifa etmesi gerekiyorsa Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı istifa etsin, sorumluluk alsın herkes.
Buradaki arkadaşlar, burada kim olursa olsun, bir organ seçimi yapılmış. Gece bir arkadaşımız aradı "Organ seçimi yaptık." diye. Ya, tamam, Genel Kurulda okunmuştur, bir saat, iki saat sonraya toplantı alınabilmiştir. Bugün çoğunluğunuz var, bu kadro yine değişmez, yine aynı Başkan, Başkan Yardımcısı Sözcüsü seçilebilir ama bir gün sonraya, etik olarak bir hafta sonraya, üç gün sonraya, beş gün sonraya alınsaydı, biz de burada görüşlerimizi anlatsaydık, bizim de tekliflerimiz olsaydı da bu partilerüstü, iradeüstü bir şey olsaydı da mesela hep beraber, Başkan Yardımcısı da buradaki arkadaşlardan, muhalefet partisinden birisi olsaydı çok mu kötü olurdu? Evet, arkadaşlarımızın sözüne katılıyorum; Sayın Yıldız 6 tane kazanın sorumlusu Bakandır, hiçbir konuda hiçbir hesap vermemiştir, istifa etmemiştir, "Ben sorumluluk alıyorum." dememiştir. Burada olması benim açımdan da çok uygun bir şey değildir. Nasıl Müessese Müdürünün buraya gelmemesi, Genel Müdürün buraya gelmemesi uygunsa Sayın Bakanın da burada Komisyon Başkanı olması benim açımdan da uygun değildir. Lafımı toparlıyorum, benim aklıma şu geliyor; o zaman diyorum ki: FETÖ komisyonundaki FETÖ'cünün komisyon başkanı olduğu gibi bir durumdur bu. Yapmayın arkadaşlar, yapmayın, bu anlayıştan çıkın artık. Artık bu bizim kişisel meselemiz değil, parti meselesi değil, hepimizin meselesi; 41 madencinin vebali boynumuzadır.
Hepinize teşekkür ediyorum.