KOMİSYON KONUŞMASI

ZEKİ HAKAN SIDALI (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli Komisyon üyeleri, Sayın Bakan, Sayın Bakan Yardımcıları, bürokrasimizin değerli temsilcileri, çok kıymetli basın mensupları; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Açlık sınırının, asgari ücretin 1.925 lira üstünde, 7.425 lira olarak hesaplandığı, sayenizde yoksulluk sınırının 24.185 liraya ulaştığı bir ekonomik tufan döneminin içerisindeyiz. Her 100 haneden 36'sının geliri giderinden az yani sürekli borçlanıyor, her aya da daha borçlu başlıyor. Yüzde 51'ininse geliri giderine denk, bu şekilde hayatını sürdürmeye çalışıyor. Yüzde 134'lere dayanan gıda enflasyonu da en çok bu yoksul kesimi vuruyor. Yoksulluk, ekmeği çok, diğerlerini az tüketmek değil, her şeyi yetersiz tüketmek. Yani yoksul vatandaşlarımız ekmeği bile daha az tüketiyorlar. Çay-simit gibi basit bir hesapla gelip bugün -hepimiz görüyoruz ki- ekmeği bile lüks hâline getirdiniz.

"Çocuk Destek Bileşeni Programı kapsamında da kasım ayında çocuk başına ödeme yapılacak." diyorsunuz. Israrla teşvik ettiğiniz, o sayıda çocuğu olmayan, eşi vefat etmiş kadınlara ev yardımını bile çok gördüğünüz 3 çocuğu örnek alalım. 3 çocuk için aylık 450 lira ödeme yapacaksınız yani günde 5 lira. Aileler bu parayla çocuklarına günde sadece 1 ekmek alabilirler, o da bugünün ekmek fiyatlarıyla. Yalnızca bu örnek bile iktidarınızın sosyal yardımları hak temelli yapmadığını, insan onuruna yakışır bir yaşam sunacak şekilde kurgulamadığını gösteriyor.

"Yoksullukla mücadele edeceğiz." diye gelip yirmi yıllık hazin hikâyenizin final günlerinde halkın yüzde 90'ını, gördüğünden, yaşadığından, aldığından geriye düşürüp derin yoksulluğun içine ittiniz. Sayenizde, bu ülke "derin yoksulluk" kavramını öğrendi. Bugün, bugünün çocukları ebeveynlerinden daha iyi bir hayat sürme imkânına bile sahip değil. İşte, gerileme de tam da bu. Yani bugün 18 yaşındaki bir genç, annesinin 18 yaşındaki hâline göre çok daha kötü şartlarda bir hayat sürüyor. Ülkemizde çocukların yarısı, gençlerin üçte 1'i en yoksul yüzde 20'lik kesimde yaşıyor; sizin eseriniz. Sebep olduğunuz krizlerin kepçeyle götürdüğünü, kaşıkla geri vererek bunu sağlayamazsınız. Hane sayısı bu kadar arttığı için, hane başına düşen yardım miktarının da hiçbir derde derman olmadığı ortada yani yoksulluğun azalmasını bırakın, aksine kronikleşiyor.

Ocak-Eylül 2022 bütçe gerçekleşmelerine baktığımızda, yaklaşık 94 milyar lira sosyal yardım yaptığınızı görüyoruz. 2023 yılı bütçesine baktığımızda, Bakanlık, 150 milyar lira kendine ödenek öngörmüş; neredeyse 2022 bütçesi. 2022 Eylül ayına kadar gerçekleşen verilerle yıllık enflasyona baktığımızda, 2023 yılı için bu 150 milyar lira bütçe ancak altı ay gider. Yani buradan, vatandaşlık hakkı olan sosyal yardım ve desteklerin aslında bir seçim yatırımıymışcasına kullanılacağını hep beraber görüyoruz. Neyse ki gideceğinizi anlamış olmalısınız ki ona göre bir bütçe yapmışsınız.

Kıymetli milletvekilleri, malum, yeni sistemde sayın bakanları bütçeden bütçeyi görebiliyoruz. Hazır, Bakanımız buradayken kendisine vatandaşlarımızın merak ettiği soruları da sormak isterim; yetiştiği kadar artık.

Aile içi şiddetin ihmal ve istismarının önlenmesine yönelik önleyici, koruyucu neler yaptınız? Kadına yönelik şiddetin, erken yaşta zorla evliliklerin ve her türlü istismarın önlenmesine yönelik neler yaptınız? Sokakta ağır ve tehlikeli işlerde, gezici ve geçici tarım işlerinde var olan çocuk işçiliğiyle ilgili nasıl mücadele ediyorsunuz? Çocuklara yönelik ihmal, istismar ve şiddeti önleyecek ve risk altındaki çocukları koruyacak ne gibi çalışmalar yaptınız? Engelli vatandaşlarımız için erişilebilirlikle ilgili ulaşım ve diğer projelerin mevzuatlarını çıkarmayı ne sebeple erteliyorsunuz? Bakanlığınızın hizmet kalitesini artırmak ve daha profesyonel çalışmalar yürütmek üzere merkez ve taşra teşkilatlarında istihdam edilecek sosyal hizmet uzmanı kadroları açma konusunda bir çalışmanız var mıdır, yıllık 15 bin mezun veren bu alanda ne kadar alım yaptınız? Görevde olan personelin özlük haklarını iyileştirme konusunda bir çalışmanız var mıdır?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreniz tamamlanmıştır, son cümlenizi alalım.

ZEKİ HAKAN SIDALI (Mersin) - Çok soru var, ben yine de bu bütçenin milletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum.