| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri a)Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 02 .11.2022 |
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Sabah Sayın Bakanın gerçekleştirdiği sunum, Türkiye Cumhuriyeti devletinin bakanlığı sunumu olmaktan çok sosyal yardım dernek ya da vakıflarının bir genel kurulunun faaliyet raporu gibiydi âdeta. Sunumda ne toplumsal cinsiyet eşitsizliğini gidermeye yönelik yapısal bir çözüm önerisi ne de kadınların, çocukların, yaşlıların, engellilerin, gazi ve şehit yakınlarının yaşadığı sorunların giderilmesine yönelik tek bir sosyal politika önerisi duyamadık ne yazık ki.
Cumhuriyetimizin 100'üncü yılına ilerlerken kadınların hak mücadelelerini geri götürmeye çalışan anlayış, söylem ve kadınlara yönelik sistematik yıldırma eylemleriyle karşı karşıya kaldığımız günler yaşıyoruz. Faaliyet raporunuzdaki "güçlü kadın, güçlü aile, güçlü Türkiye" sloganınız da AKP Genel Başkanının kadının kariyerini çocuk yapmak olarak gören sözleriyle son derece uyumluydu doğrusu. Şöyle gür bir sesle "güçlü kadın" diyemiyorsunuz. Peki, aileyi güçlendirebiliyor musunuz? Bütçe gerekçelerinizde "Ailenin Korunması Programı" adı altında evlenme ve boşanma anahtar göstergeleriniz var ancak AKP iktidarının yarattığı ekonomik sorunların toplumsal kaos ortamında bin nüfus başına düşen kaba evlenme hızı TÜİK verilerinde 2001'de binde 8,35'ten 2021'de 6,68'e düşmüş; son yirmi yılda evlilik oranları yüzde 20 düşmüş. 2001'de 92 bin olan boşanma sayısı 2021'de 174 bine çıkmış; yirmi yılda yüzde 90 artış söz konusu.
Diğer anahtar göstergeniz, kendi konutunda oturma oranı ne yazık ki her geçen yıl düşüyor. OECD ülkeleri arasında Kira ve Konut Fiyat Endeksi'nde 1'inci sırada yer alıyoruz ve bu ülkede insanların başını sokacak bir ev alma hayalleri ne yazık ki bitti artık.
Bakın, bu koşullarda güçlü kadın için güçlü aile yaratabilmiş misiniz? Hani kadını bir birey, bir vatandaş olarak görmediğiniz, sürekli aile içinde sıkıştırmaya çalıştığınız için soruyorum size. "Kadının Güçlenmesi Programı" adı altındaki bütçeniz bu yıl 1 milyar 76 milyon 88 bin lira; bunu 41 milyon 698 bin kadın nüfusuna böldüğümüzde 25,86 lira, geçen yıl 22,5 liraydı. Ben geçen yıl "Bu parayla da yarım kilo kıyma alamıyorsunuz." demiştim, bu yıl ise 166 gram dana kıyması parası ne yazık ki. Ne bu program adı altında ayırdığınız bütçelerle ne de sosyal yardımlarla kadını ve aileyi güçlendiremezsiniz. Ayrımcılık ve eşitsizliklerle mücadele etmeyen bir sosyal politika, ne kadınların ne engellilerin ne çocukların ne de emekli olduğu hâlde çalışmak zorunda olan 13 milyon emeklinin sorunları için çözüm olmak bir yana, sorunları daha da yıkıcı hâle getiriyor.
İstanbul Sözleşmesi'nden hiç söz etmediniz, sadece bir kez CEDAW'dan söz ettiniz ama çok eşliliğe izin veren, Katar'la aile konusunda imzaladığınız anlaşma yürürlüğe girdi geçen gün.
Bakın, tüm dünya iklim krizini konuşuyor. Siz de bu konuyla ilgili New York'a gittiniz, ben takip ettim. Avrupa'da kadınlar bu konuda büyük inisiyatif alıyorlar ve iklim krizinden en kırılgan kesimler arasında etkilenecek olanlar kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve engelliler.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son on saniyeniz.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Bitiriyorum Sayın Başkanım.
İklim krizi konusunda Bakanlığınızın hangi politikaları var?
Siz İstanbul Sözleşmesi'nden de söz etmediniz, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin sağlanmasında en etkili araç olan toplumsal cinsiyet duyarlılığı konusundaki bütçe çalışmalarınızı da bizimle paylaşmadınız.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum, sağ olun.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Biraz geç açtınız mikrofonumu, son cümlemi söyleyebilir miyim?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlenizi söyleyin, peki.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Teşekkür ederim.
Ama Sayın Bakan, lütfen merak etmeyin, vatandaşlarımız da merak etmesin; bu ülkede yaşayan tüm vatandaşların teminatı biz Cumhuriyet Halk Partilileriz.